İzzet Dönmez
Türkiye’deki Arap Düşmanlığı Allah ve Peygamber düşmanlığıdır.
Bu kanaatim, net ve kesindir.
Arap düşmanlığının altında yatan neden budur.
Türkiye`nin şu andaki nüfusu yaklaşık 82 milyondur.
Bunun abartısız 25 milyonu göçmendir.
Türkiye, bu göçmenleri kabul ederken, asla etnisitesine bakmamış.
Müslüman olan herkesi kabul etmiştir.
İyide yapmıştır.
Mübadele döneminde.
Yine etnisitesine hiç bakmadan, gayrimüslim olan herkesi göndermiştir.
Aslında Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulurken, tam bir "Din Devleti" olarak kurulmuştur.
Lozan anlaşmasına bakınız.
Müslümanlar etnik kimliği ne olursa olsun, çoğunluk ve kurucu unsurdur.
Gayrimüslimlerde azınlıktır.
Lozan`a göre devlet, etnisite devleti değil, dindaşlık ortak paydasında bir devlettir.
İşin şekli, daha sonra değişmiştir.
Şayet, bu yeni devlet, bir etnisite devleti olsaydı, yüzde yüz ve safkan Türk olan Karaman Yörükleri, Hristiyan diye niçin Yunanistan`a gönderildi?
Türkmen-Yörüklerin ruhani lideri Papa Eftim, Atatürk`e yalvarmasına rağmen, mübadeleyi engelleyememiştir.
Cemaatsiz olarak, sadece kendisinin kalmasına izin verilmiştir.
Türkçe`den başka dil bilmeyen Karaman Yörük-Türkmenlerinin Yunanistan`daki hayatı tam bir dramdır.
Bizim Kafkas Müslümanları ile tarihi geçmişimiz en fazla 200 sene.
Balkan Müslümanları ile azami geçmişimiz 500 sene.
Kürt ve Arap farketmez.
Irak ve Suriye Müslümanları ile müşterek geçmişimiz nerdeyse 1300 sene.
Kafkas ve Balkan Müslümanları bizimse, ki; elbette ki, bizimdir.
1300 yıllık müşterek tarihimiz olan Orta Doğu Müslümanları da bizimdir.
Türkler, Emeviler döneminde Müslüman olarak Orta Doğu`ya akmaya başlamıştır.
Bugünkü İran`ın Tebriz`inden Suriye`nin Lazkiye bölgesine kadar, Türkler, Orta Asya`dan akın akın buralara göç etmişlerdir.
Irak`taki Türkmenler, Suriye`deki Türkmenler, onların torunlarıdır.
Anadolu`ya ilk Türkmen göçü, bu coğrafyadan olmuştur.
Sultan Alparslan, ordusunu da buralardan düzmüştür.
Kuzey Irak, Kuzey Suriye, birer Türkmen yatağıdır.........
Geçen asırlar boyunca, Türkmenlerin şehirlerde yaşayanları asimile olmuştur.
Gidin Şam`a, gidin Halep`e, gidin Hama`ya.
İnsanlar, sizin Türkiye`den geldiğinizi anlayınca, size Arapça "Ene Türki" diyeceklerdir.
Ene Türki "Ben Türk`üm" demektir.
Tek kelime Türkçe bilmeyen insanlar, Türk olduklarını biliyorlar.
Bakın size bazı rakamlar vereceğim.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yaptığı Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları ile Kürt Koridorunu engelledi.
Değil mi efendim?
Evet, öyle oldu.
Fırat Kalkanı Harekatı`nın askeri bilançosuna bir bakalım.
Şehit Mehmetçik sayısı 67,
Şehit ÖSO askeri sayısı kaç?
Tam 600,
Öldürülen PKK`lı sayısı kaç?
3 .000,
Zeytin Dalı Harekatına bakalım;
Şehit Mehmetçik sayısı 54,
Şehit ÖSO askeri sayısı 320,
Öldürülen PKK`lı sayısı 4.519,
Bunun anlamı nedir?
ÖSO askeri, PKK militanları ile göğüs göğüse muharebe yapmış.
Cephede bizim Mehmetçiğimiz yok.
Bizim askerlerimiz, daha çok havan atışları ile vurulmuş.
Demek ki; Arapların ülkeleri için savaşmadığı, tam bir şehir efsanesi ve yalan.
İki askeri harekatta 7 bini aşkın PKK militanı itlaf ediliyorsa, bu muharebelerde Arap ve Türkmen ÖSO askerleri göğüs göğüse muharebe edebiliyorsa, bu iddiada bulunanların sadece yüzüne tükürmek gerekir.
Peki; Türkiye`de bulunan 3.6 milyon Suriyeli`ye ne demeli?
Şunu demeli;
Türkiye`ye sığınan Suriyelilerin yüzde sekseni yaşlı, kadın ve çocuk.
Bugün 18-20 yaşlarındaki Suriyeli gençlerde, Türkiye`ye geldiklerinde 11-12 yaşlarında çocuktular beyim, çocuktular.
O gençlerin çoğunun babası, ağabeyleri de Suriye`de ki iç savaşta ölmüştür.
Kaçan kurtulmuştur.
Suriye gerçeği budur.
Sizin derdiniz nedir peki?
Hemen söyleyeyim,
Yaklaşık yüz yıldır size İslam ve Arap düşmanlığı ezberletildi.
Şimdi siz bu ezberi kusuyorsunuz.
Sizin düşmanlığınız, Arabın şahsında, doğrudan doğruya İslam`ın muazzez Peygamberi Hz. Muhammed`e karşı düşmanlıktır.
Sizin düşmanlığınız, doğrudan doğruya bizzat İslam`a karşı düşmanlıktır.
Ben sizi bilmez miyim?