Her ne kadar herşeyin başı sağlık desek de, en çok ihmal ettiğimiz konulardan biridir sağlığımız. Hastalanmadan önce, kendimizi hep öyle sağlıklı kalacağız zannederiz. Ancak bildiğimiz gibi her sağlıklı insan çeşit çeşit hastalık riski taşır.
Özellikle de halkla iç içe yaşayan insanlar bazı hastalıklara yakalanmaya daha müsaittir. O nedenledir ki, Belçika’da pek çok iş yeri personeline ücretsiz aşılanma imkânı sunar.
Türkiye’de de hastane gibi yerlerde çalışan personelin bu konularda bazı tedbirler aldığını duymuştum. Grip aşısı bunların en başında gelen aşıdır.
Evet, sağlığımız önemli deriz, ama dışarıda yediğimiz hazır yiyeceklerin ne kadar güvenlikli olduğunu hiç birimiz bilemiyoruz.
Bunu dünden beri öyle iyi anladım ki;..
Yatağımdan çıkamayarak şiddetli ağrılarla kıvranmanın acısının hiç de kolay olmadığını gördüm.
Mide bulantısı, kusma, ishal ve adale ağrılarının belirtileri olan bağırsak zehirlenmeleri, bazı hazır yiyeceklerin ne kadar zararlı olduğunun ispatıdır.
Peki hazır gıda üreticileri insan sağlığına ne kadar dikkat ediyor?
Sağlık bakanlığının bu konudaki denetimleri yeterli mi?
Ya da bu tür bir dikkat için illaki de denetim mi gerekiyor?
El, vücut ve mekan temizliği, hatta daha da önemlisi vicdan temizliği ne düzeyde?
İnsanların bazen yüzlerce, hatta binlerce insanın sorumluluğunu taşıdığının farkında olmaları gerekmez mi gibi sorular geliyor insanın aklına.
Bırakın insan hayatı hatta hayvanların vebali, sorumluluğu da var bu işin içinde. Yerlere atılan kullanılmış sakızların kuşları öldürdüğünü hep duyarız.
Bilinçli insanlar, doğanın korunmasıyla birlikte, hayvan ve insan sağlığı, ekolojik tedbirleri de düşünen insanlardır.
‘’Ozon tabakasını sanki ben mi deldim, aman sen de ‘’ diyen neme lazımcı bir toplumda yaşamayı kim ister ?
İnsanların bilinçlenmesi de yine eğitimle olur diyeceğim, ama kendi elleriyle kendi kendilerine savaş açan, ve milyonlarca insanın ölümüne sebep olan insanlar eğitimli değil mi ?
Sevgiyle çarpan bir yürek, bir insan yüreği başkasının kötülüğünü nasıl isteyebilir ki ?
Bu mantıklı bir insan için anlaşılır gibi değil..
Bana kalırsa herkes kendi vicdanını başkalarına karsı biraz sorgularsa insanlar daha az acı çeker ve hayat daha güllük gülistanlık olur.
Güllük gülistanlık bir hayat için haydi el ele desek ?…
Birgül KAPAKLIKAYA/Brüksel