Bizim Hilal o zamanlar 3-4 yaşlarında...
Rahmetli annem, babam Belçika'da misafirler bizde.
Ertesi gün dönecekler Türkiye'ye.
Babam sordu Hilal ' e :
Eeee..kızım söyle bakalım, biz yarın gidiyoruz ,
Biz gidince siz ne yapacaksınız ?
Hilal de çene kuvvetli , hazır cevap :
Ne mi yapacağız dede,
Su senin uzandığın koltuğa babam uzanırdı,
Babaannemin oturduğu koltuğa da annem uzanırdı..
Siz varsınız diye, böyle sandalyede oturuyorlar zavallılar baksanıza..!
Babam dedi anneme, hanım, bizim suyumuz ısınmış..
Biz gidelim çocuklar rahat etsin..
Çocuktan al haberi derler ya..çok doğru söz.
Bende Dündar abimizin hakemlik yaptığı düelloyu izledim dün akşam.
Daha doğrusu izlemeye çalıştım..!
Sonuç ?
Anlamadım ki sonuç olsun.
9 yaşındaki yegenimiz Aslıhan bakıyor TV ye merakla,
Ona sordum, yavrum bu amcalar ne konuşuyorlar diye ?
Ne konuşması, kavga ediyorlar baksana dedi.
Yani haber ve yorum içice :
Kavga ediyorlar.
Keşke haberleride, yorumlarıda çocuklar yapsalar.
Nasreddin hoca olsaydı, anlamadığımızı görünce ;
Bilenler bilmeyenlere anlatsın derdi herhalde.
Zaten bakarsanız sağa sola..
Az bir farkla öyle vaziyet.
Peki az fark ne derseniz;
Bilenler de anlatıyor, bilmeyenlerde.
Peki sizler ne taraftasınız ?
Anlayanlar tarafındamı yoksa anlamak istemeyenler tarafındamı?
Kalın sağlıcakla..