Ekonomik ve finansal krizin tüm dünyayı sarstığı bu günlerde insani krizler unutulmuş gibi görünüyor.
Maddi problemlerin insanları yıprattığı gayet açık ama manevi zayıflıkların, diğer bir deyişle bencilliğin, birlik ve beraberlik ruhunun zayıflamasının, adaletsizliğin insanlara ne derece büyük zararlar verdiği de ayrı bir konu. Bu konuyu anlamak için ise öyle büyük araştırmalar yapmaya gerek olmadığı kanısındayım.
İstatistiklere baktığımızda son yıllarda psikiyatrik hastalıkların arttığını görmekteyiz. Genelde küresel krizden bahsederken manevi krizi unutuyoruz gibi geliyor bana. Bütün bu krizlerin asil sebebi zaten manevi kökenli değil midir?
Sömürme ve rekabet gibi kavramlar toplumlardaki manevi değerlerin eksikliğine bağlı değil midir? Manevi güçlerin zayıf olduğu toplumlarda maddiyat ne derecede mutluluk getirebilir ki? Ruh sağlığı bozuk bir insan ne kadar zengin olursa olsun ne ölçüde mutlu olabilir ki? Mutlu olsa bile sağlıklı ve verimli düşünmesi mümkün müdür?
Verimli düşünme metodunu kaybeden insanlar veya toplumlar gerilemeye ve ellerindeki maddi, manevi bütün güçleri kaybetmeye başlar. Kaybetmek ise şüphesiz mutsuzluğa yol acar.
Daha önce de yazdığım gibi mutluluk şükretmektir. Şükrederek paylaşmaktır. Bir dilim ekmeği bile bir insanla paylaşmak veya dışarıda yiyecek arayan, üşümüş, aç kalmış bir kediye biraz sut verip karnini doyurmak ne kadar da güzel bir duygudur. Elimizdekilere şükredip bazı şeyleri dostlarımızla paylaştığımız zaman ne kadar da mutlu oluruz .
Her zaman olduğu gibi bu konuda da pozitif düşüncenin öneminin altını çizmemiz gerekir.. Şartlar ne olursa olsun hiç bir zaman karamsar olmamak gerekir. Her gecenin bir sabahı, her zorluğun bir kolaylığı vardır elbette. Pozitif düşünceyle yola çıkarak yılmadan caba gösterildiğinde başarılamayacak hiç bir şey yoktur.
Üretimin azlığı, tüketimin ise çokluğu ekonomik krizin ana sebeplerinden birisidir. Emperyalizm, kapitalizm, neo-liberalizm gibi devlet politikaları, gelir dağılımı eşitsizliği, rekabet, paylaşmama gibi kavramlar da hem ekonomik hem finansal hem de manevi krizlere yol açan önemli faktörler arasındadır.
Hem kendimiz hem de yaşadığımız toplum için bir şeyler yapmak hepimizin görevi olduğuna göre el ele verip birlikte çareler aramamız beraberlik ruhuyla mücadeleler vermemiz gerekmez mi? Bu konuda maddi veya manevi herkesin yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır; En azından birilerine güzel bir söz söylemek, güzel bir gülücük vermek gibi...
Güzel isler yapan insanlar zaten güzel insanlardır. Zira kişi yaptığıyla değerlendirilir.
Kurban bayramınızı kutluyor, dayanışma ve paylaşma duygularıyla dolu daha nice mutlu bayramlar diliyorum.
Her şey gönlünüzce olsun.
Birgül Kapaklıkaya