Suçluluk duygusuna kapılmış bir insan çok kötü hisseder kendisini…
Aynı benim kendimi kötü hissettiğim gibi bir anlamda !
Nasıl mı ?
Anlatayım izninizle.
Kendimi çoçuklarımla iyi ilgilenemiyorum diye hep suçlu hissediyordum.
Ta ki bugün bu konuda bir makale okuyana kadar.
Suçluluk duygum tamamen geçmiş olmasa bile yüküm biraz hafifledi diyebilirim.
***
Başlık şöyleydi : Çalışan annelerin suçluluk duygusuyla başa çıkma yöntemleri…
"Ben yeteri kadar iyi bir anne miyim?", "Çocuğumun ihtiyaçlarını gerektiği kadar karşılayabiliyor muyum?" gibi sorular ve çeşitli nedenlerle ilgili yaşanan 'suçluluk duyguları' sadece çalışan kadınların sıkıntısı değil, birçok annenin yaşadığı ve ifade ettiği genel bir sıkıntıdır.
Paragrafını okuduktan sonra iyice rahatladım diyebilirim.
Demek oluyorduki bu duygular sadece bende değil, diğer annelerde de mevcutmuş.
Çalısan bir anne olarak çoğu zaman yukarıdaki soruları kendi kendime sorduğumu itiraf edebilirim.
Hiç de kolay değil anne olmak…
Anne candır, ilk öğretmendir, arkadaştır, yoldaştır, sırdaştır, şevkattir, merhamettir, güzelliktir…
Yumurtayı ısıtarak civcivlere hayat verendir, kanat gerendir...
Onların kendi kanatlarıyla uçmasını sağlayandır...
Onların mutluluklarıyla sevinen, mutsuzluklarıyla ağlayandır.
Tam dolu anlamıyla insanlıktır .
Bir kadının hayatta hissedebileceği en güzel duygulardan birisidir "annelik duygusu".
***
İlk anne olduğum o ilk günü hiç unutamam.
Sanki dunyanın en mutlu insanı bendim, sanki dünyalar benim olmuştu…
Hiç bir anne çocuğunun üzülmesini, ağlamasını istemez.
Demekki "ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar" sözünü boşuna dememiş atalar.
Keşke analar hiç ağlamasa, keşke her evlat annesinin kıymetini bilse, keşke bütün kadınlar o kutsal duyguyu tadabilse, keşke, keşke…
Anneler günü yaklaşıyor!
Başta kendi annem olmak üzere tüm annelerin anneler gününü kutluyor, bu kutsal günün sadece bir gün değil, yılın her gününde aynı özellik ve güzellikle yaşanmasını diliyorum.
Tüm goncaları kendilerini doğuran gülleri güldürmeye davet ediyorum...
Birgül Kapaklıkaya
Brüksel, 06 Mayıs 2010