Göç edebiyatı içinde taşırken, edebiyat göç'ün yolculuğuna eşlik eder.

Şiirler ve şarkılar özlemin sözcüsü olur ve hikâyelere hayat verir.

Bir yandan yaşanırken göç, diğer taraftan yüreklerde yeşerir edebiyatın kıvılcımı. Bizi anlatır size, sizi anlatır ona ve geriye döner buluşur göçebe ruhlar acılı türkülerde.

Bazen kimsenin bilmediğini teslim edersin bir başkasına, bazen de herkesin yaşadığı birdir. Bilirsin bir yerde bir anlayan çıkar.

Kimse anlamasa da kağıt kalemin sızısını anlar, anlar ve anlatır mürekkep. Dili olur böylece geçmişin ve geleceğe uzanır.

Biz de bir yıl önce bir yola çıktık ve 1964 de Türkiye'den Belçika’ya başlayan göç serüvenini 'Göç Edebiyat Taşır' isimli kitapta toplamaya karar verdik.

Sadece gelenden ibaret olmadığı için göç, yanına gelen komşuya alışmaya çalışan Belçikalıyı da dahil ettik.

Baktık ki bizlerin buralara geldiğinde başka ülkenin vatandaşları da vardı buralarda, onlarda göç'ün yolundan geçmişti. Birlikte bu yolculuğu anlatalım istedik.

Nasıl yan yana oturduğumuz evlerde komşuluk yaparken aynı kaderi paylaştıysak, aynı kitabın sayfalarında da komşu olmayı hedefledik. Hatta bir adım daha ileri gidip, geldiğimiz ülkenin dilini ana dilimiz kadar, hatta bazen daha iyi bildiğimiz için, o dili de kullanmaktan doğal bir sonuç olamaz deyip iki dilden çıkarmak istedik.

Yol boyu şekillenen kitabımızı tanıtmaya anlar kala bu güzel haberi sizlerle burada paylaşmak istedim.Yirmi aralık günü onca emeğin görücüye çıktığı gün olarak tarihe geçeceğini duyurmak mutluluk kaynağı diyebilirim.

Gönül rahatlığıyla okuyucuya teslim edebileceğimiz bir eser raflarda yerini almayı beklemekte artık.

Yolu Gent'e düşen 20 Aralık saat 19 itibariyle De Centrale kültür merkezinde bize rastlayabilir.

Kockoca 60. yılı sığdırdığımız 'Göç Edebiyat Taşır' isimli eseri orada sunarız.

Keyifli vakitleriniz olsun.

Nerkiz Şahin