Belçika’da göçün ellinci yılında o kadar çalışma yapılırken kimileri çok sert eleştirilerde bulunuyor, kimileri ise söylenenlere hiç kulak asmadan kutlamalarına devam ediyor.
Herkesin sorduğu ortak bir soru var; Neyi kutluyoruz?...
İşin eleştiri boyutu elbette olmalı.
Eleştiriler olmazsa nasıl ilerleyebiliriz ki?..
Hiç bir şey yapmamaktansa bir şeyler yapmak, üretmek tabii ki daha mantıklı geliyor.
Ancak vatanimizi ekonomik nedenlerden dolayı terk etmemizle gurur duyarak değil.
Çaresizlik içerisinde, ekmek parası için yuvalarını terk etmiş bir suru insanimizin elli yıl sonra başarılarını görmezden de gelemeyiz.
İlk nesil...
Onlar yememiş, yedirmiş, içmemiş içirmiş.. Ailelerini rahat yasatabilmek için ne fedakârlıklarda bulunmuş.
Bu insanların haklarını yemeyelim.
Elli yılda uzun yol kat edildi elbet Nice işadamları, siyasetçiler, sanatçılar, pek çok başarılı insan yetiştirdik.
Her ne kadar uzun yol kat etsek de, globalleşmeyle gelişen dünyada daha alacağımız o kadar çok yol var ki.
Çalışan, üreten ve insanlara faydalı olan insan güzel insandır.
Ayni zamanda öğrenen, öğreten ve öğrendiklerini paylasan insan da güzel insandır.
Hiç bir şey öğrenilmeden ve üretim olmadan gecen bir gün boşa geçmiş bir gün demektir.
Çalışmayan bir bilgisayar düşünelim, ya da bir televizyon..
Bu aletler çalışmazsa neye yarar ki?
İşte insan da öyle.
Dünyaya boşu boşuna gelmedik.
Ve hiç bir şey boşu boşuna yaratılmamıştır.
Hiç bir şeyin tesadüf olmadığı gibi...
Globalleşme de tesadüf değil.
Bir zamanlar “tüfek icat oldu, mertlik bozuldu” diyen atalarımız bu günkü dijitalleşen dünyayı ve sosyal medyayı görse ne derdi acaba?
Her ne kadar eğitim, kültür, ekonomi ve farklı alanlarda insanlara faydalı olan sosyal medyayı kimler ne kadar doğru kullanıyor?
Asıl mertlik şimdi bozuldu sanki, çıkarları için başka insanların özel hayatlarını silah olarak kullanan onca yaratık..
İfade özgürlüğü, demokrasi başkalarının özel hayatlarına müdahaleyi ya da başkalarına küfürler etmeyi gerektirmez.
Saygı denen kelimeyi öğrenmedikçe medeniyetten bahsetmek mümkün değil.
Saygı! Biraz saygı...
Secim çalışmalarının hızlandığı su günlerde Belçika’da olan tüm siyasetçilere başaralar diliyor, birbirlerine daha saygılı olmalarını temenni ediyorum..
Hayatta her şeyin bir bedeli vardır..
Saygı görmek istiyorsak önce saygı duymayı öğrenmeliyiz.
Sevelim ki dünya bizim sevgimizle daha güzel dönsün.
Artık gün olsun, devran dönsün...