Psikoloji ilmi ile meşgul olan her uzmanın nefs yapısını, nefs ilmini araştırması, iyi öğrenmesi şarttır.
Nefs ilmi ise ancak ve ancak tüm insanlığın kullanma kılavuzu olan Kuran-ı Kerim’den öğrenilir.
“Ahsen-i takvim” üzere yaratılmış olan insan dünya hayatına geldiğinde “Esfele Safilin” denilen aşağı bir alana indiriliyor ve orada varoluş anksiyetsi çekmeye başlıyor.
Tekâmül etmek için yaratılmış olan insan yükselemediğinde sıkılıp hasta olmaya başlıyor. Hiç kimse tesadüfen sorun yasamaz, ya da hasta olmaz…
Bütün fiziksel sorunların arkasında mutlaka psikolojik (nefsani) bir sorun yatar.
Aslında o sorun sorun değil, kişiyi yükseltmek için karşısına çıkmış olan bir fırsattır. Kişi o fırsatı iyi değerlendiremezse daha büyük sorunlarla karşılaşır.
İnsan ilişkilerinde ortaya çıkan sorunlar onların farklı mizaç, farklı nefis yapılarına sahip olmalarından kaynaklanmaktadır. Madde alemindeki tüm varlıkların birbiriyle olan ilişkisi de öyledir aslında. Başka bir deyişle, ateşle barut bir araya duramaz…
“İlim kendin bilmektir.” Demiştir Yunus Emre.
Kendini bilmeyen insan isterse dünyayı bilsin hiç bir ehemmiyeti yoktur.
Kendi sınırlarını da, başkalarının sınırlarını da bilen insan ilişki sorunu yaşamaz.
Kendi nefsi yapısını bilen bir insan başkalarına nasıl davranması gerektiğini de bilir.
Sorunsuz insan yoktur. Ancak her insan aynı sorundan aynı oranda etkilenmez.
“Sen benim yerimde olsaydın bunları çekemezdin.” Ne cahilce bir cümledir. Kendisini bilip, tanıyıp, güzelleştirip yükselişe geçene bu dünya sorunları vız gelir.
Dünya bir misafirhanedir ve canlı cansız herkes burada misafirdir. Buna kimsenin de itirazı olamaz.
Aşık Veysel’e sormuşlar ; “Üstad, dünyadan ne anladın? “
“Say ki bir pazar yeri dolaştım, üç metre bez aldım gidiyorum….”
Nefis ilmi konusu çok geniş bir konu olduğu için daha sonraki makalelerde değinmeye devam edelim.
Tüm dünya bir aşk ile dönerken, bizler de neden burada olduğumuzu unutmayalım.
Geldik ve gidiyoruz, ellerimiz boş gitmeyelim.
Görevlerimizi başarıyla tamamlayıp, Hz. İnsan olarak tekrar o yukarılardaki yerlerimize çıkmak dileğiyle…