İzzet Dönmez

Şurası tarihi bir hakikattir ki; hiçbir emperyal güç, ilanihaye ayakta kalamaz.

Hani derler ya; büyük başın büyük ağrısı olur.

1. Dünya Savaşı yıllarında, dünyaya racon kesen ülke, İngiltere’ydi.

2. Dünya Savaşı`ndan sonra, roller değişti.

Eski İngiliz sömürgesi ABD, yeni süper güç oldu.

Aslında, adından da anlaşılacağı üzere, ABD, Kuzey Amerika`da bir devletler topluluğudur.

50 küsur ayrı devletin ittifakından doğmuştur.

Bir zamanlar, müthiş bir iç savaş yaşamış, 600 binden fazla insan ölmüştür.

Ekonomisi tamamen Avrupa`dan gelen Yahudi para babalarının mutlak kontrolleri altındadır.

ABD, soğuk savaş yıllarında, yani iki kutuplu dünyada, tartışmasız bir numaralı başat aktördü.

Şimdi durum değişti.

Askeri ve silah gücü hariç, hiçbir konuda rakipsiz değil.

Başta Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere, dünyada birçok ülke, Amerikan egemenliğini gün be gün azaltıyor.

ABD, dünyanın birçok ülkesinde, siyasi, etnik, dini, mezhepsel sorunları kaşıyarak, oralarda var olmak istiyor.

Sorunu önce kendisi yaratıyor.

Güya çözmek için o topraklara oturuyor.

Güya bu küresel pandemiyi gerekçe göstererek, Çin`e abanmak istiyor.

Bu ne kadar mümkün olacak?

Hep beraber göreceğiz.

ABD ekonomisi yıllardan beri error veriyor.

2008-2009 yıllarındaki krizde en büyük zayiatı ABD ekonomisi verdi.

Yine bu küresel pandemi, en büyük yıkımı ABD`ye yaşattı.

1.5 milyon vatandaşı virüse yakalandı.

Testi yapılmamış, bulaşılı hasta sayısı bilinmiyor.

110 bine yakın ABD vatandaşı bu virüsten vefat etti.

Daha sonun ne olacağı bilinmiyor.

ABD`de Sosyal Devlet diye birşey yoktur.

Vatandaş, ya çok büyük bedeller ödeyerek, özel sağlık sigortası satın alırlar.

Ya da aspirin dahil, bütün ilaçlarını cepten öderler..

Doktor ve hastane parasını dahi cepten öderler.

Bu durum, korkunç bir mali külfettir.

Sigortalı olanlar dahi katkı bedeli öderler.

Ödedikleri bu katkı bedeli ile Türkiye`nin en üst segment özel hastanesinde para ile tedavi olmak mümkün.

Amerika`da şu anda 40 milyon aktif işsiz var.

Bu rakam, geleneksel işsiz sayısına ilavedir.

Aileleri ile 150-160 milyon insan demektir.

Buda ABD nüfusunun yarısı eder.

Kapanan bu işyerlerinin, bu küresel rekabet ortamında yeniden açılması ve istihdam yaratması, imkansıza yakın bir durumdur.

ABD`de bu pandemi bu boyutu ile 3 ay daha devam etse, olacakları düşünmek bile istemiyorum.

Son günlerde bir siyahinin polis tarafından öldürülmesi, ülkenin her tarafında siyahileri ayaklandırdı.

Bu ayaklanma, bir kişinin öldürülmesinden kaynaklanmıyor.

ABD polisi, her yıl yüzlerce siyahiyi öldürüyor.

Sadece bölgesel tepkiler oluyordu.

Bu sefer öyle değil.

Ülke`deki bütün siyahiler ayaklandı.

Düzenden mutsuz beyazlarda var işin içinde.

Bir zamanlar boyunlarına zincir vurularak, bu insanlar Afrika`dan bu kıtaya getirildiler.

Yüzyıllarca korkunç bir ırk ayırımına tabi tutuldular.

Bir siyah, bir beyazla aynı kiliseye gidemezdi.

Bir siyahın çocuğu, beyazın çocuğu ile aynı okulda okuyamazdı.

Bir siyah, asla beyazın bindiği otobüse binemezdi.

Daha onlarca ırk ayırımcı yasaklar vardı.

Şu andaki pandemi de en çok siyahlar ölüyor.

En çok onlar işsiz kalıyor.

İntifadanın esas nedeni bu.

Ancak, korkarım ki, bu işten en çokta siyahiler bedel ödeyecek.

Onlara çok ağır bir fatura kesilecek..

Bunun bir tezgah olduğunu da düşünüyorum.

Tam Başkanlık seçimleri arifesinde, ABD`de bir güvenlik endişesi yaratıp, seçimleri kotarmak.

Bizim ülkemizde de ABD yandaşı generaller, önce güvenlik endişesi yaratıp, sonra ülkenin üzerine oturmuyorlar mıydı?

Tam Evanjelikçe senaryolar.

Bunun kaybedeni siyahiler olacak diye korkuyorum.