İzzet Dönmez

Naim, ilk defa Bulgaristan adına bir şampiyona da yarışırken, ben Belçika`da idim.

Sanırım daha 15 yaşlarında idi.

Görüntünün altında Naum Shalamanov yazıyordu.

Naim`in gözlerinin içine bakıyorum.

Bu gözler Naum`da olamazdı.

Türk`e aitti o parıldayan gözler.

Ama Bulgaristan`da bütün Türklerin adları değişmişti.

Evdeki adı Ahmet olanın işyerindeki adı Abraham`dı.

Ayşe`nin adı Monika idi.

O günleri yaşamayan bilmez.

Size yaşadığım bir olayı anlatayım.

Aklıma geldikçe, ciğerlerim yanar.

Kendimi asla affetmem.

1979 yılında karayolu ile Almanya`ya gidiyoruz.

Kırcaali yakınlarında mola verdik.

Bir tütün tarlasından bir genç hanım ve bir delikanlı yanımıza geldi.

Nereli olduğumuzu sordular.

Adapazarlı olduğumuzu söyleyince, genç hanımın gözleri parladı.

Göğsünün içinden bir mektup  çıkardı; ""Adapazarı`nda yaşayan halam var, bu mektubu ona ulaştırır mısın?" dedi.

Adını ve adresini verdi.

Mektubu alelacele verdi ve koşarcasına yine tütün tarlasına gitti.

Yanındaki genç kocasıydı.

Mektubu cebime koydum ve Almanya`ya ve Belçika`ya gittim, Gençlik işte.

Derdim mektup mu?

Gezdik, tozduk, tam geri döneceğim.

Mektup yok ortalıkta.

Arıyorum, tarıyorum, mektup yok.

Kim bilir içinde neler yazıyor du?

Emanet olduğu için, bakmadım ki,

Her Naim`i gördüğümde, o mektup gelir aklıma.

Kimse bilmez, durduk yerde yüzüm kızarır.

O genç hanımın emanetini nasıl olurda yerine ulaştıramam?

Aradan 40 yıla yakın zaman geçti

İstemeden de olsa, emanete hıyanet etmenin acısı durur içimde.

Yıl: 1986 televizyonlar bir haber geçmeye başladı.

Avustralya`nın Başkenti Sydney`de Bulgar Halterci Naum Shalamanov kayıp.

Naum`un Naim olduğunu biz biliyoruz.

İçime  bir ses doğdu.

Bu Naim`i bizimkiler kaçırmış olmasın?

Bizimkilerde kim?

Bizim, yani Akyazılı Fikret Başer ve arkadaşları.

Avustralya`da bu işi yapsa yapsa Fikret yapar.

Fikret, delidoludur, kafasına koyduğunu yapar, bakmaz geriye.

MİT`inde yardımı ile.

Akyazılı Fikret Başer`in öncülüğünde Naim Süleymanoğlu kaçırılmıştı.

Rahmetli Turgut Özal, o da Naim kadar sevimli ve sevecen bir lider, bir Devlet adamı.

Severdi böyle riskli işleri.

Hemen devreye girerek Naim`in Türkiye`ye gelmesine öncülük etti.

Naim, Uluslararası yarışmalarda Bulgaristan adına milli olduğu için, Türkiye adına yarışamıyordu.

Bulgaristan`a ciddi bir miktar  yetiştirme parası verildi.

Helal ve hoş olsun.

Naim Süleymanoğlu, yeryüzünün gelmiş-geçmiş en büyük sporcularından, şampiyonlarından birisidir.

Boksta Muhammed Ali ne ise, halterde de Naim o`dur.

Şuurlu, bilinçli bir vatansever ve milliyetçidir.

Ecel onu erken aldı.

Takdir öyle imiş.

Mekanı cennet olsun.