TERÖRE KUCAK AÇANLAR!...
Meclis içinde oturup PKK ya terör örgütü diyemeyenler ve teröris başından talimat alarak TBMM sinde keyf çatıyor ABD ye ve AB ye ajanlık yapıyorlar, Meclisin çatısı altında tüm yetkileri kullanarak teröristler le Türkiye arasında iş birlikçiliği yaptıkları gibi dış güçlerede bilgi vermekle meşkuller meclisin sırrını dışarı kaçırmaktalar ve terör suçuyla yargılananlar bile vekil oldu.
Atatürk'ten bu yana hiç bu kadar vatan hayini açıktan meclise sokulmamıştı, şu an üklenin gündemi ve kaderi Osmanlı'nın son dönemlerine o kadar çok benziyorki tarihi şöyle biraz kurcaladınmı bunu görmemek için kör olmak lazım adeta, çünkü yurdumuz içinde vatan hayinleri işbirlikçiler çirrıt atıp Türkiye haritasını yeniden çizenler ülkeyi bölmek ve parçalamak isteyenler artı açıktan bunu rahatlıkla yapabiliyorlar bunu da yaparken demokrasi ve insan hakları çerçevesi adı altında yapıyorlar.
Hatırlıyorum da Terörist başının yakalanarak ülkemize getirilirken uçakta çekilen görüntülerini ve Türkiye yararına çalışmak istediğini ve bu itirafını unutmadık, unutturamazlar da. Terörist başı süt dükmüş kedi gibi idi ve çaresiz bir çocuk gibi idi apo. Aptallaşmıştı adeta, ama o bilmiyordu koca bir adanın kendisine tahsis edilip katlettiği Türk askeri tarafından korunup ve yine herşeyinin onlar tarafından hazırlanıp ve de hizmet göreceğini, terörist başı bu kadar işlemden sonra baktiki idam felan etmeyecekler ve sonra rahatladı ve terörist değilde düşünce suçlusuymuş gibi kendini kader mahkumu haline getirdiler ve bunun üstüne tehdit yağdırmaya başladı ülke gündemini sürekli medyadan ve yanına gelen muhbirleri aracılığıyla dünyaya duyurmaya başladı. ve Türkiye de ayrılıkçı satılmış kalemler ve bir takım medya patronları bu teröristin yazılarını yaınlamaya başladı ve bu katille ilgili olarak haber yapmaya başladılar,
Biz isterdik ki o yakalandığı günün görüntüleri ve konuştukları sürekli olarak yayınlansın o sözleri hep hatırlansın ki lider sanıp arkasında onun idiallrine maşa olan ve askerine polis'ine taş atanlarda görsünki bu aptal adam niç birşey dğilmiş ve terörde çözülmeler de çökme de başlasın çünkü liderleri bu Ülkenin yararına çalışmak istediği itirafını dağdaki eli silahlılarda görsün bu korkak kedinin ne olduğunu ve yollarının yanlış olduğunu bilsinler bu hayal peres sevdadan vaz geçip onun bunun köpeği olmadan kurtulsunlar, ama nered bizde o kafanın adamları da bu işleri yapsınlar.
İnsan hakları ve demokrasi konusunda AB ye göre çok önlerde ve daha çok demokrasi olan bir ülkede yaşıyoruz aslında, ABD ve AB de bu kadar terör estiren ve 40 bin insanı katleden askere polise silah doğrultan canileri anında elektirikli sandelya ya bağlarlar ve bunu da canlı yayında yayınlarlar, Ab de devlete karşı gelenlerin cezaları çok ağırdır aslında tüm cezalar ağırdır öyle insan hakkı felanda yok inanmayanlar AB de yaşayan Türk vatandaşlarına sorsunlar mutlaka her bireyin bir bildiği ve tanıdığı veya bir yakını vardır oralarda bunu sorarak öğrensinler nasıl uyğulanıyor kanunlar.
Sıcak takip konusuna gelince bizim idareciler zaferden çıkmış asker gibi böbürlenirken bir diğer yandan da uluslar arası hakkımızdan ferakat ederek medeni bir duruş sergilediler, "kendilerce tabi" aslında teröre hizmet ettiklerini onlarda biliyor bu talep ABD nin talebidir peşmerge ve pkk nin hayatlarını siğortalamak için atılmış bir imza bu, teröre kucak açma diye buna derler işte ABD nin kaybolan silahları Ş.Urfa da çıkıyor biz vermedik kim vermiş diyorlar bizimkilerin muterem abileri mahsum ve mazlumları oynuyorlar güya, kandil dağında günlük terörle toplantı yapan ABD li komutanlardan da haberleri yok eminim! İşte bizde demokrasi ve insan hakları bu kadar ileride, burnumuzun ucunda olanları da görmezden geliyorlar inadına AB ve inadına ABD diyorlar bu inatlık ve halkıyla Restleşme nere kadar gider, bunun hesabını tarih sorar elbette.
ATATÜRK OLSAYDI!...
Atatürk olsaydı bu gün meclisin durumu böylemi olurdu? Vatan hayinleri bu şekilde iş birlikçilerle kol kola dolaşırmıydı? Atatürk bu günler içinmi kurtardı bu ülkeyi? Çanakkale'de binlerce Şehit bu yüzdenmi yatıyor Çanakkale geçilmez diyor? TBMM çatısı altında ve oranın nimetlerini kullandırırarak terörü barındırıp dilini uzatırmıydı!..
Ne oldu sana Türk Ulusunun sayğın evlatları, Atana layık evlat ol! onun yolundan yürü onun sana emanet ettiği vatanını koru kolla ve onun ilke ve inkilap'larını yaşat, bu işi nasıl yapacağın yine Atatürk belirlemiş gençliğe hitabesinin son parağrafında şu şekilde belirtmiş.
İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur! K. ATATÜRK 20 Ekim 1927.
Şimdi bu kutsal emaneti nasıl koruyacağımız ve kurtaracağımızı bu şekilde bizlere anlatan Atatüek'e nasıl hesap vereceğiz? bu ülke için susmaya devamı edeceğiz? bu ulusun gerçek evletlerı içinde bir kişi diye bilirmi benim de dedem bu vatan için şavaşmadı varmı bunu diye bilecek gerçek bir Türk? bu emaneti devralmayacak kabullanamayan biri çıkarmı artık sesizligimizi bozmanın zamanı gelmedimi İrkilip kendimize ne zaman geleceğiz? Atatürk ölümünden önce bizlere çok şeyler söylemiş ve ayık ve uyanık olmamızı isteyerek çok nasiatlar etmiş neden bu nasiatları dinlemiyoruz ve başkalarının kuklası olmaya devam ederler? hiç dinlemiyoruz Atamızı onun sözlerinden öğüt almıyoruz, bunun sebebi nedir!...
Neden bile bile susarız?
Bağımsızlık ve hürriyetlerini her ne bahasına ve her ne karşılığında olursa olsun zedeleme ve kayıtlamaya asla müsamaha etmemek; bağımsızlık ve hürriyetlerini bütün mânasiyle koruyabilmek ve bunun için gerekirse, son ferdinin, son damla kanını akıtarak, insanlık tarihini şanlı örnek ile süslemek; işte bağımsızlık ve hürriyetin hakiki mahiyetini, geniş mânasını, yüksek kıymetini, vicdanında kavramış milletler için temel ve ölmez prensip... Ancak bu prensip uğrunda her türlü fedakârlığı, her an yapmaya hazır milletlerdir ki, devamlı olarak insanlığın hürmet ve saygısına lâyık bir topluluk olarak düşünülebilirler.
1928 (Atatürk'ün S.D. II, S. 249)
Yollarına baş koyduk, uğrunda abş aldık,
İlkelerini kaybettik, Sensizlige alışamadık.
Dünün düşmanlarını, başımıza taç yaptık,
Nerdesin Ey Ulu Atam! başımızı doğrultamadık!...
Mehmet ÖZKARAMAN