Ata'ya Ölü demeyin o yaşıyor. O aramızda dolaşıyor. Biz onun torunları olarak ilkelerini yaşar ve yaşatırsak, Ata'mız da gururla övünçle ilelebet yaşayacaktır. Ata'mızın bizlere bıraktığa mirasa bir bakın. Anlamaya çalışın. Bu ulus varolşu ve sahip oldukları için Ata'sına minnet duymalı ve onun ilkelerini yaşatmalı...

69 Yıl önce 10 Kasım günü saat dokuzu beş gece Türk ulusu Ata'sını kaybetti. Geride kalanlarsa sadece Ata'sına dua edecek ve onun kurduğu Cumhuriyeti ilelebet yaşatacak. Onun ilke ve devrimleri de bu ulusun rehberi olacak bu ilke ve devrimleri dışına çıkıldığında da başımıza felaketler gelecek. Bu vatanın taşının Toprağının kanlarla sulayarak adeta yeniden inşa eden Atamız ve silah arkadaşlarına Allahtan rahmet diliyoruz. Vatan uğrunda Şehit olanların ruhları şadolsun (Ne Mutlu Türküm Diyene)
 
Ülkemizde Şu günlerde Türk'lüğün artık suç olur duruma gelmesine derinden üzülerek gelecek günlerinde Ülkemize huzur ve barış getirmesini diliyorum inanıyorum ki bu Ülke Atatürk çizgisinde kendini bulacak ve dünya üzerinde söz sahibi olacak Dünya Türk birliğini kuracak gelecek nesillerde refah ve mutluluk içinde yaşayacak.

"Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir." 1924 Mustafa Kemal Atatürk

KAÇIRILAN ASKERLER İÇİN KUVETTLİ DELİLLER BULUNDU.
Ankara'da Genelkurmay Başkanlığı'nca yapılan soruşturmadan sonra Van'a gönderilen 8 asker, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'na çıkarıldı. İfadelerine yeniden başvurulan 8 asker, "Suçun vasıf ve mahiyeti askeri disiplini aşırı derecede sarsmış olması, büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar suçunun işlendiğini gösteren kuvvetli delilerin bulunması ve izinsiz olarak başka ülkenin topraklarına geçmek" suç ve gerekçeleriyle tutuklanma talebiyle Askeri Mahkeme'ye sevk edildi.

Askeri Mahkeme 8 askerin ifadelerini aldıktan sonra, tutuku yargılanmalarına karar verdi. 

Tutuklanan askerler Van Askeri Cezaevi'ne gönderildi. 

             1 - Ramazan Yüce / Dtp Mardin Gençlik Kolları 
             2 - İrfan Beyaz / Antep DTP Gençlik kolları başkanı
             3 - Fuat Başoda / Konya - Cihanbeyli - DTP gençlik kolları
             4 - İlhami Demir / Ağrı - Patnos DTP gençlik k.
             5 - Halis Tan / Adana DTP genç.kol.
             6 - Özhan Şabanoğlu / Hatay DTP genç.k.
             7 - Mehmet Şenkul / Niğde - Çavuş / araştırılıyor
             8 - Fatih Atakul / Denizli / araştırılıyor.........

Bu yukarıda yazılı olan habere ve askerlerimizin bu kadar varlığımızı ve birliğimizi hiçe sayarak teslim oluşları ülkemizde derin üzüntü yaratmıştır ve toplum içerisinde de nefretle kınanmaktadır. Şehit düşselerdi daha şerefli olurlardı toplum içerisinde itibar görmeyecek olan bu askerlerimizin alınlarına kara leke oldu.

Bakın Çanakkale savaşında bir komutan savaşa girerken ne demiş. 

Çanakkale savaşında askerler savaş için hazırlanır ve cepheye gider komutan bu askerleri ve emrindeki subayları toplayarak son vasiyetini açıklar, Askerlerim değerli silah arkadaşlarım beni dinleyin! eğerki düşman hatlarımızı geçmeden olaki şehit olursam çantamın içinde kefenim ve sabunum lifim, tıraş malzemem tırnak çakım ve diğer malzemelerim var beni yıkar temizler buraya bir yere defnedersiniz ve siz savaşa muzafer olana kadar mücadele edersiniz. Eğerki bu dediğimin tersi olursa olaki düşman hatlarımızı geçtikten sonra şehit olursam, Beni ne kefene sarın nede temizliğimi yapın nede namazımı kılın beni bir dereye atın kurtlar çakallar parçalayı parçalayı yesinler Annem de bana sütünü helel etmesin size sözüm şu ki kanımızın son damlasına kadar savaşalım esir olmayalım Şehit olalım Şehit.

Bu bir komutanın askerlerine şavaş hattındaki son sözleridir bu ruha sahip olan askerler sonuna kadar savaşır ve de başarılı olurlar bu savaştan başarıyla zaferle çıkarlar "Biz barış istiyoruz" dediğimiz zaman "tam bağımsızlık istiyoruz" dediğimizi herkesin bilmesi lâzımdır. Bunu istemeye hakkımız ve kudretimiz vardır. On sene, yirmi sene sonra aşağılaşarak ölmekten ise şimdiden şeref ve haysiyetle ölmeyi üstün tutmalıyız. 1923 (Atatürk'ün S. D. II, S. 89)

Mehmet ÖZKARAMAN