Haberin yayım tarihi
2014-03-04
Haberin bulunduğu kategoriler

YALNIZ KALMAK MI, YALNIZ OLMAK MI?

Biz insanlar ne garibiz değil mi?...

Bazen yalnız kalmak, sessizliği dinlemek isteriz, bazen de yalnızlıktan sıkılır, boğuluruz...

Peki, yalnız insan gerçekten mutlu olabilir mi?

"Nasıl olsa yalnız doğduk yalnız öleceğiz, yalnız tek başına hesaba çekileceğiz..." deyip “Robinson Crusoe`lik” yapabilir mi insan?

Devamlı o susmayan sessizliğin içinde ne kadar zevk alabiliriz, etrafımızdaki o cansız eşyalarla muhabbetten, dertleşmekten ne kadar hoşnut kalabiliriz?

Duvarlar üstümüze üstümüze gelmez mi?

Tabii ki; karşımızda bizi anlamayan birisi olacağına hiç kimsenin olmaması daha iyidir.

Fakat hiç kimsenin olamaması, bize ayna olabilen, sözümüzü kesmeyerek ilgiyle, yargılamadan dinleyen ve bizim de saatlerce dinlemekten büyük haz duyduğumuz bir dostu her zaman bulamamamız ne acıdır...

Elbette arar insan yalnız kalmayı, kafasını dinlemek ister bazen, lâkin yalnız kalmak ve yalnız olmak farklı şeylerdir. Ben biraz bu duruma dikkatinizi çekmek istiyorum.

Yalnızlıkların en kötüsü de kalabalıklar içinde olanıdır. Etrafımız insanlarla doludur, konuşurlar, gülüşür eğlenirler. Bazen de kendi kendimize “Benim bu insanların arasında ne işim var ?” diye sorarız…

 Peki; niye mi?

Kalabalık bir ortamda, biz de onların arasına karışabiliriz. Bu güzel ortamı paylaşabiliriz. Ancak bazen yine de kendimizi aynı ortamı paylaştığımız insanlara yabancı hissedebiliriz?

Eğer, bedenler aynı ortamda olsa dahi, ilgi alanları ve muhabbet konuları farklı dünyalarda ise tabii ki; kendimizi onlara yabancı hissederiz. Hatta anlamayız onları. Konuştukları dil bile yabancı gelir bize.

İşte öyle bir ortamda içimiz bumbuz olur, o sıcak görünen kalabalığın içinde donarız…

Bir de düşünelim ki; bu durumu bir ailenin fertleri aynı evin içinde yaşıyorlar, hem de senelerce.

Eziyet değil de nedir bu?

Ne güzel özetlemiş bu durumu Hz Mevlana:
"
Yalnızlığın en kötüsü, Seni anlamayanların arasında kalmaktır..."

Halbuki bazen bir sevenimizin tek bir kelimesi bile, kendisi taa uzaklarda olsa bile, sıcacık yapar, eritiverir içimizi. O yalnızlık hissi uçar gider o anda…

Zordur öyle kilometrelerce uzaktan ısıtacak dostu bulmak. Öyle bir dostumuz yoksa en büyük, en kötü ve en çekilmez yalnızlığın içinde buluruz kendimizi.

Bulunca o can dostlara sımsıkı sarılmak gerekir ki; daima onların gül bahçesindeki kokular gelsin sarsın bizi.

Dilerim arada herkes yalnız kalsın, dinlesin, dinlensin ve sevdiklerinin seslerini özlesin, kıymetler tazelensin. Fakat hiç kimse yalnız olmasın, az ve öz değerli Dostları`nın varlığını her an hissetsin ve O`nların değerini bilsin.

Yalnızlık denen "kara kuyunun" içinde hissetmemizi engelleyen Can Dostlar`a gönülden teşekkür ediyorum.
‘’İyi ki varsınız’’ diyerek bütün dostluğu kuşkusuz hakeden Can`lara sevgi çiçekleri yolluyorum.

Sevgi ve Saygılarımla.

Ümmü Yılmaz

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.