Belçika da yaşayan Türkler hakkında kısaca bir bilgilendirme yapmak istiyorum.Belçika’da 200 Bin Türk Yaşıyor..

Belçika Kral Baudoin Vakfı tarafından yayımlanan bir araştırma, bu ülkedeki Türkler hakkında ön yargıların değişmesi gerektiğini ortaya koydu. 200 bin Türk’ün yaşadığı ülkede Türkler’in yüzde 42’si Belçika’da doğmuş. Araştırma, ülkedeki Türklerin yüzde 74,5’inin Belçika tabîyeti de aldığını gösteriyor.

Türklerin yüzde 41’inin aile birleşmesi, yüzde 22’sinin istihdam gerekçeleriyle Belçika’ya geldiğinin belirtildiği araştırmada, bu Türklerin en öncelikli sıkıntılarını ırkçılık, ayırımcılık ve işsizlik konularının oluşturduğu bildiriliyor.

Genel olarak bu bilgileri siz değerli okuyucular ile paylaştıktan sonra tehlike çanlarının her geçen gün daha sıkça çalmaya başladığı bu günlerde biz Türkler her alanda kendimizi çok iyi geliştirmeliyiz. Bilim,teknoloji ve sanayi alanlarında uç noktalarda kendimize yer bulabilmeliyiz. Aksi takdirde geleceğin Belçika’sında bizlere yer olmayacaktır.

Genel seçimlerde Belçika da ırkçı partilerin oylarının artması yabancılara karşı oluşan ön yargıların bir sonucudur.İsmi her ne olursa olsun siyasi partiler ideolojilerini ırkçılık üzerine yerleştirerek oy patlaması yapabiliyorlarsa o ülkede yabancılar açısından tehlikeli dönemlerin yaklaştığının bir belgesidir.Düşünün bir kere yasalar çıkarılırken yabancılara zararlar verilmeye çalışılıyor.insani değerler göz ardı ediliyor etnik kimliğine bakarak ön yargılı yasalar çıkarılıyor.Her alanda başarılı olmak zorundayız,başarılı olduğumuz takdirde bizim bilgi ve birikimlerimize ihtiyaç duyup muhtaç oldukları zaman bizleri baş tacı yapmak zorunda kalacaklardır.Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi lobicilik alanında Türkler olarak kendimizi geliştirmek zorundayız. Sorunlarımıza ortak sahip çıkmalıyız. Çözümlerini hep birlikte yasal çerçeveler içerisinde bulabilmeliyiz. Bunu yapabilmek için de siyasi alanda kendini yetiştirmiş,Türk kimliğini kaybetmemiş bilinçli siyasetçileri Türk toplumunu temsilen siyaset arenasına sokabilmeliyiz. Daha başka bir deyişle yasaları yaparken karar verme noktasında bulunabilmeliyiz. Siyasi alanda üzülerek söylüyorum eksik kaldığımız noktalar var yani siyasetçileri partiler belirliyor,toplum olarak kendi siyasi temsilcilerimizi seçme sansı verilmiyor bizlere biz bu adayları uygun gördük sizlerde bunların içinden seçebilirsiniz seklinde bir zorlama ile karşı karşıya kalıyoruz,bu gelişmeler de sorunlarımızın daha çoğalmasını sebep oluyor.

Örnek canlı olarak bu kurban bayramında yaşandı

Beringen de kurban bayramında kurbanların kesilmeyişi,bu konuda herkesi suçlayabiliriz ve herkes kendince suçluyu bulabilir ama gelin görün ki aynanın gerçek yüzü bu sorun biz Türk toplumunun sorunu ve bu sorun bizleri kendi aramızda bölüp parçalarcasına büyümekte. Beringen belediyesi kendince pirim yaptı yani bana düşen görevi belediye olarak ben yaptım siz kendi görevinizi yerine getirmediniz diyebildi. işte bu bir örnek, kendi sorunlarımızı nasıl çözemediğimize.

Bunun dışında eğitim, öğretim, sosyal, kültürel ve daha nice alanlarda çok sorunlarımız var ve Belçika ekonomisi kötüye gittikçe bu sorunlarımız artacaktır. Belçika’nın kalkınmasında en az Belçikalılar kadar payı olan biz Türkler varlığımızı birlikte yaşamamıza borçlu olduğumuzu asla unutmamalı eğer unutursak yok olmaya başlamış oluruz. Diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklere göre daha kimliği belirgin bir toplumuz Türkçe yi daha düzgün kullanabiliyoruz,örf, adet , gelenek ve göreneklerimize daha bağımlıyız buda bizim artımız.

Hani hep aynı olur ya işlerin kötü gittiği an ilk suçlanması gereken o ortama sonradan giren bireylerdir .İşte şu an Belçika da ekonomi kötüye gidiyor ve kurtarıcı olarak kucak açılan biz Türkler şu anda istenmeyen toplum olduk.

Konuyu şu şekilde toplamak istiyorum,

Asimile olmadan kendi kimliğimizin bilincinde yaşamakta olduğumuz Belçika’nın her alanda ki birikimlerini kendimizde biriktirip bunu yanına birde güçlü bir lobicilik ekleyerek yaşamakta olduğumuz ülkenin vazgeçilmezi olalım.Toplum olarak sorunlarımızı tespit edip çözüm yollarını da yasal alanda bilgi ve birikimlerimizi ekleyerek bulalım.

Muammer EROĞLU.