Haberin yayım tarihi
2013-11-01
Haberin bulunduğu kategoriler

CAMİ POLEMİĞİ..

Birkaç hafta önce bir cumartesi sabahı Dünya Türk Kadınları sorunlarıyla ilgili konuşmacı olarak Brüksel Parlamentosunda Dünya Türkleri Avrupa Platformunun düzenlenmiş olduğu konferans için yola çıkmıştım.

Tramvayda karşımda oturan ilkokul çocukları iki kız kardeş dikkatimi çekmişti. Başlarını yemeniyle bağlamışlar ellerinde Kuran-ı Kerim.

Belli ki kuran kursuna gidiyorlar.  Çocukluğumu hatırlattılar bana. Bende kardeşimle her Cumartesi, Pazar Sabah 10 ila 12 arası Diyanet Camisinde Kuran Kursu’na giderdik. 

Derken tramvayda işgüzar bir hanım kızlara ‘’camiyemi gidiyonguz’’ dedi.  Kızlarda ‘’evet’’ diye yanıt verdiler. Bunun üzerine meraklı hanım ‘’hangi camiye gidiyonguz’’ diye sorunca, kızlarda ‘’falan camiye’’ diye yanıtladılar bu defa.

Merakını alamayan hanım ‘’E niye falan camiye gitmiyonguz’’ diye sorunca; kızlar omuz kaldırdı. Bu arada benim Karadeniz kanım coştu; ama yinede bulaşmamak için kendimi zor tuttum. Malum haftanın yorgunluğu, zaten konferans heyecanı fazlasıyla meşgul ediyordu beynimi. Moralimi bozmamak için sustum. Ama bu davranış beni o kadar etkiledi ki sizlerle paylaşmak istedim.

Be hanım; çocuklar o yasta hangi cemaate gittiklerini ne bilsinler. Anneleri veya Babaları gönderiyor işte bir camiye, ne bilsin çocuklar.

Kaç çeşit cemaatlere bölünmüşüz, birbirimize selamı kesmişiz, birbirimizin camisine gitmeyiz. Herkes sanki daha iyi cemaat ve daha iyi Müslüman yarışına girmiş. Yıllardır merak ederim bu bölünmelerin anlamını öğrenmek için ve mümkün mertebede sorarım ama kimse açık ve net bir cevap veremedi bugüne kadar.

Aldığım en komik cevabı da yine sizlerle paylaşmak istiyorum. Schaarbeek’te bir kitapçıda kitapları incelerken görevli yanıma geldi ve ne tür kitap okuduğumu, aradığımı sordu. Genelde okuduğum kitapların siyasal ve sosyal konular üzerine olduğunu belirttim. Kitapların dini bilgiler ağırlıklı olduğunu söyledi görevli.

Bunun üzerine o halde bana neden birçok cemaatlere bölündüğümüzü hatta neden birbirimize selam vermediğimizi, açıklayan bir kitap var mıdır? diye sorduğumda yanıt kocaman bir ‘’HAYIR’’ olmuştu.

‘’O halde bana bu bölünmüşlüğün nedenini açıklayabilir misiniz? diye sorduğumda ise beyefendi önce uzun uzun düşündü. Bu arada bende meraklı gözlerle beklemekteydim. Cevap aynen söyle oldu; ‘’ Yaaa biliyorsunuz hanfendi, kimi Mercedes, kimi Ford, kimi Volkswagen araba tercih eder, buda böyle bir şey’’ dediğinde hayretler içinde kaldım. Bu nasıl bir cevap şimdi, ne alaka dediysem de, bu çeşitli cemaatlere bölünüşümüzü ve her cemaatin kendini diğerinden üstün görmesinin anlamını anlatacak bir bilgili yok mudur? diye açıkcası merak ediyorum.

Neyse değerli okurlar,

Vicdanlı, adil, insancıl, Allah’a iyi bir kul olalım ama hiç bir kula kul olmayalım, bin bir parçalara bölünmeyelim’’ diyorum.

Ya siz ne dersiniz?

Nebahat Acar/Brüksel

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.