Son yaşanan acılar çok büyük yürekleri dağlıyor. Maden işçisi kızı olarak beni oldukça etkiledi. Rahmetli amcam Şerafettin Acar nur içinde yatsın, ben çocukken grizu patlamasında kömür gibi olmuştu.
Babam rahmetli Ali Acar 14 yaşında önce Zonguldak’ta sonra Heusden-Zolder’de madene girmesiyle 36 yaşında akciğer kanserinden vefat etti.
Hala içimi acıtan bir acı bu son maden kazasında hayatını kaybeden gencecik isçilerimiz, yetim kalan çocuklarımız, evladını, eşini yitiren kadınlarımızın feryatları dayanılır gibi değil.
Ocakta düşük maaşla evine ekmek getirmek için canlarını feda eden yürekli insanlarımızı saygıyla önlerinde eğiliyorum.
Eskiden karın tokluğuna saatlerce çalıştırılan köleler vardı, kınardık, şimdi ise yine karin tokluğuna saatlerce çalışan modern kölelerimiz var.
Patronların karnı, gözü doymak bilmiyor, isçi güvenliğine eğitimine yatırım yapılmıyor dünyada. Sadece patronlar kazansın, nasıl olsa düşük fiyata çalışacak işsizler ordusu var.
Vicdanları sızlamaz insanları zor şartlar altında çalıştırmaları Belçika’da da var. Haftada 50 euro’ya, günde 20 euro’ya köle gibi çalıştıran patronlar yok değil.
Allah adaletsizlerden korusun insanlarımızı.
Yakınlarını kaybeden insanımıza Allah’tan sabırlar dilerim, nur içinde yatsın şehitlerimiz.
Acımız çok büyük
Yüz karası değil, kömür karası; kolay kazanılmaz ekmek parası
Saygılar, selamlar
Nebahat Acar/Brüksel