Dün akşam Hürriyet gazetesinde okuduğum bu haberle gerçekten çok üzüldüm. İsmail Ağa Cemiyeti Zonguldak'ta Cübbeli Ahmet Efendi'yi dinlemek için izdiham yaratmış.
İçler acısı bir durum. Geçtiğimiz senede de Atatürk havalanında izdiham yaşatmıştı bu cemaat. İnsanlarımız nasıl olurda körü körüne bu insanların ardına düşerler?.
Kendisine dokunmak isteyerek izdiham yaratılıyor. Dokununca ne olur Allah Aşkına bu cübbeli'ye?. Bunların dinle alakası yok. Eğer dininizi öğrenmek istiyosanız Kuran-ı Kerim'i bizzat kendiniz okuyun.
Günümüzde her dilde Kuran okuma imkanımız var. Olmadı dini doğru düzgün bir şekilde öğreten din adamlarımız var. İnsanlarımızı tekrar orta-çağ'a sürükleyen tarikatçılara izin veren devlet büyüklerimizi de kınıyorum.
Şu ilavedeki video ve fotograflara bir göz atın. Bu görüntünün Müslümanlıkla uzaktan yakından hiçbir alakası yok. Müslüman israfa fırsat vermez. O lüks Jip neyin nesidir? Hangi paralarla alınmış, fabrikasımı var bu cübbeli'nin?
Bu arada sizinle yaşadığım bir anımı paylaşmak istiyorum.
10, 12 yaşlarındaydım. Yolda karşılaştığım bir tarikat üyesi bir kişi bana kızım, kızım mezarda babanın kemikleri sizliyor, başını kapat artık demesi beni çok olumsuz etkilemişti. Ne yani ben ne yapmıştım rahmetli Babamın kemiklerini sızlatacak.
Uzun süre uyuyamamıştım. Ne hakla bana bunu diyebilmişti, ona neydi. Kendisi dini nasıl yaşamak istiyorsa yaşayabilir ama başkalarının hayatına müdahale etmeye hakkı yoktu. Ne malum benim ondan daha iyi bir müslüman olmadığım
Bir defasında yine bir tarikat üyesi, 1980 li yıllarda ekonomi sorunu yaşanmakta ve birçok insan işsiz.
Eski eşime bir iş teklifi gelmişti bu tarikattan. Ama sartları vardı, o da benim başımı kapatmam, oruç tutmam ve namaz kılmam istenmişti.
Ne alaka diyeceksiniz. Bende öyle dedim. İşe eşimi alacaklardı, beni değil. Ama bu şartlar bana yönelmişti? Bende aç kalırım ama bu şartları yerine getirmem demiştim.
Benim inancım bana yeter. Herkes kendi inancından imanından sorumlu. İnsanları rahat bırakın. Dini kullanıp siyaset yapmayın, İmamın yeri camii, siyaseti bırakın siyasetçiler yapsın..İnsanları kullanmaktan vazgeçin. Dinimiz çok güzel ama böylesi cübbelilerin sayesinde yapılan yanlış yorumlarla inancımıza kara leke sürüyolar.
Allahın kulları arasında ayrımcılık yapılıyor. Kim ne kadar inançlı kimseyi ilgilendirmez. Sağcı, solcu bölündük. Nurcu, Süleymancı, Fetullahçı, cübbelisi vs bölündük. Ve her gün daha çok bölünmekteyiz.
Onlar bizler olduk. Tarikatlar, İran'da, Afganistan'da, Nijerya'da vs insanlara kabus yaşatıyolar. Gencecik insanları kandırıp, beyinlerini yıkayıp Cenneti vaadederek canlı bomba yapıyolar. Dünya'da bugün İslam'a karşı fobiler çoğalmasına hiç şaşırmıyorum.
Televizyonda gödüğüm saldırgan davranışlar izdihamlar hiç hoş değil. Bu gibi görüntüleri kutsal topraklara bile taşımaya cesaret edebiliyorlar. Ramazan ayında açık olan restorant sahiplerine müdahale edebiliyorlar. İnsanların özel hayatlarındaki tercihlerine karışabiliyorlar. Bu müdehaleleri de kendilerinde bir hak olarak görebiliyolar.
Söyleyin bana, bu Türkiye nereye gidiyor?
Zonguldak'ta Cübbeli Ahmet Hoca izdihamı
İSMAİLAĞA cemaatinin önde gelen isimlerinden 'Cübbeli Ahmet Hoca' olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü'nün Zonguldak'ta verdiği 'Peygamber Sevgisi' konulu konferansta, salon doldu taştı. Ahmet Mahmut Ünlü, konferans sonunda kendisine dokunmak isteyen kalabalık arasından güvenlik görevlilerinin koridor oluşturmasıyla çıkabildi.
Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne ait Can Polat Pamay Spor Salonu'ndaki konferansa, vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. 700 kişilik salonda tribünler tamamen dolunca, ayakta kalan vatandaşlar yere oturtuldu. Ahmet Mahmut Ünlü, kadın ve erkeklerin harem ve selamlık olarak ayrı ayrı oturduğu salona, lüks cipiyle geldi. Ünlü'nün salona girmesinin ardından önce İstiklal Marşı, ardından da Kuran okundu. Daha sonra Ünlü, kendisi için hazırlanan masaya geçerek konuşmasına başladı.
Basın mensuplarının çekim yapmasına izin verilmediği konuşmasında, hadis ve ayetlerden örnekler sunarak dini bilgiler veren Ünlü, kadere inanmayanın Müslüman olamayacağını, bu yüzden kadere ve alın yazısına inanılması gerektiğini söyledi. Dini değiştirmek isteyenlerin olduğunu savunan Ünlü, "Dinde reform olmaz. Eskiden nasıl öğretildiyse din öyledir. Yeni şeyler çıkarıyorlar. İnanmayın kardeşlerim" dedi.
'ZAYIFLAYABİLİRSEN, ZAYIFLARSIN'
Dinde, namazın önemine de dikkat çeken Ünlü, namaz kılarken daha fazla efor sarf edildiğini, ama zayıflamak için namaz kılınmayacağını söyledi. Zayıflamak için diyet yapanlara oruç tutmalarını öneren Ünlü, "Her ayın gökteki ay hesabı 13, 14, 15'i oruç. Başından 3 gün oruç, sonundan 3 gün oruç. Hem sevap alırsın, hem sünnete uyarsın, hem de zayıflıyorsan da zayıflarsın" diye konuştu.
Konuşmasında, bazı espriler de yapan Ünlü, zaman zaman bu espriler sırasında artan gürültü üzerine, "Sessiz olun kardeşler, maçta değiliz. Ne mübarek adamsınız, burayı maç zannettiniz herhalde" diye uyarıda bulundu.
Yaklaşık 1,5 saat süren konuşmasının ardından Ünlü'ye küçük bir çocuk çiçek ve Devrek bastonu hediye etti. Ünlü, kendisine dokunmak isteyen salondaki kalabalık arasından, güvenlik görevlilerinin koridor oluşturmasıyla çıkabildi. Korumaları ve güvenlik görevlilerinin nezaretinde özel cipine binen Ünlü, salondan ayrıldı.
Ersin ERCAN-Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK, (DHA)