Yazan: Sevim Ünal
Ufacıktı, fazla yaşamaz dimişlerdi. Annesinin kokusunun verdiği dirençle tüm gücünü toplayıp fırlamıştı ayağa. İri kara gözlerini dikip başında bekleyenlere, işte ayaktayım’ der gibi bakmıştı. Hayat acımasızdı. O bunun farkında değildi henüz. Küçücük burnunu dayayıp annesineve kana kana içerken sütünü, düşte gibiydi.
Annesi endişeli tavırlarla başını sağa sola sallayıp durmuştu. Ahırda bulunan insanlar onu daha bir huzursuz ediyorlardı. Yavrusunu koruma içgüdüsüyle, onu sürekli altına doğru itiyor, diliyle okşarcasına temizleyip, kokluyordu.
-Hade bakem, gözün aydın olsun.
-Sağ olasın emmi. Darısı sizin koyunun başına diyelim.
- He ya, bu sene o da kuzlar gayri.
Bir kaç gün sonra ahırdan sürüklenerek çıkartılmıştı. Yavrusu tek başına kala kalmış, çığlıkları anneyi deliye çevirmişti.
Bu kadar erken dışarıya salınması normal miydi? Alışık olduğu bir saat değildi, üstelik boynuna bir de ip bağlanmış ve bir çocuk tarafından acımasızca çekiliyordu. Canı acıyordu ama umrunda değildi acı. Ahırdan uzaklaşmış olmalarına rağmen yavrusunun çığlıklarını duyabiliyordu. İçi parçalanıyor, çırpınıyor fakat kurtulamıyordu ipten.
-Yeğenim, deyom ki, acep öbürünü mü kurban deye kesiverseydik.
-Ne deyon emmi?
-Bunun kuzusu var deyom, daha güççük. Sen koç kesiver getsin gayri.
-Öyle mi deyon emmi?
-He ya
-Eyi, madem öyle deyon , öyle olsun bakem.
Len Veliiiii . Bakıver leeen. O koyunu ağıla koyu ver de koçu al gel. Hade bakem, goş goş.....
-Yeğenim, deyom ki, heç koyun neyin, koç neyin kesmesek. Para bağış edek getsin. Hani deyom, et yemek yerine çoluğuna çocuguna daha möhöm şeyler almak ister garibanlar. Veyahut, ilaç almak ister, dam yapmak ister ne bilem işte. Et dediğin nedir ki? Bir günde yir bitirirsin, bilemedin iki gün ye. Üstte yoh, başta yoh, hastalıltan kımıldanmıyon. Yoh yeğen, para daha çoh işe yarar. Ne deyon?
-Emmi, Vallah sen öyle deyon, öyle olsun gayri. Hemide, sanırsam çoh doğru deyon. Leeen Veliii. Koçu da bırah gel.
Ahıra giren koyun meleyerek yavrusuna doğru atılıp sanki yavruyu bir daha göremeyecekmiş gibi koklar. Sevinçten taklalar atan kuzucuk, annesine sokulup tatlı tatlı meler.