Yaz tatili ufukta göründü...
Düğünler bayramlar azalırken,
Dernekler, spor klüpleri vs de faaliyetlere noktayı koymak üzereler..
Okullar biraz daha...Kolay gelsin öğrencilere.
Music Club’e uğramıştım, sazlar asılmış askıya...
Bende almıştım bir ara sazı elime, ama nasip olmamıştı...
Özene özene bir bağlama almıştım,
En ucuzundan..siyah kırmızı, Eskişehirspor renklerinde...
Saadettin Öztorun `dan ders alacaktık ...
Saz`ı eline alıp öyle methetmişti ki...
Onun üzerine saz yok sanki !
Hemen bir kılıf diktirdim yengeme,
Çizilmesin, kırılmasın...
Öyle ya kaliteli saz.
Hoca `nın talebesi olamadan, rahmetli olmuştu...
Başka birini bulmuştum ;
Saz`a baktı..: ne bu ya dedi, at bunu sobaya, kavak dan mı, söğütten midir nedir..!
Ne kendin yorul, nede beni yor..
Nefret etmiştim o adamdan...
Soğumuştum, zevkim de kaçmıştı..
Saadettin hoca adam gibi adamdı,
Mutlaka o da anlamıştı saz`ın dandik olduğunu ama bozmamıştı moralimi...
Sonra ne mi oldu..;
Saz hala duruyor,
Ben iyi bir dinleyici oldum !
Dinlemek bir marifet değil mi .
Dikkatle dinlerseniz bizim türkülerin sözleri DUA gibi ..
İsmail hocayla sezon bitişi için Liege`deydik...;
Küçük Kadir almış cura`yı çalıyor, 6 yaşında ki Rabia söylüyor..:
" Kadir mevlam, senden bir dileğim var,
Beni muhannete muhtaç eyleme...muhtaç eyleme.."
Bu sözlere eslik edip, amin denmez mi ,
Sizlerde amin deyiverin canım...
Kalın sağlıcakla, iyi ki varsınız
Zeki YALÇIN
Heusden-Zolder/Belçika