Ben Antepliyim, Şahin`im Ağam, Mavzer Omuzuma Yük, Ben Yumruklarımla Dövüşeceğim!
Bugün, Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 90. Yıldönümü…
Bu vesileyle sizlere Gazi kentimizin şanlı tarihini anlatayım.
Fransızlardan önce Antep’e İngilizler girer. 27 Aralık 1918’de Halep’ten Kilis’e gelen bir İngiliz Müfrezesi 1 Ocak 1919’da Antep’i işgal eder. Antep halkı da İngiliz işgaline karşı ne kadar direnmişse de işgal bir süre devam etmiştir İngilizler Halka çok fazla zulüm etmemiştir fakat memleketin ileri gelenlerini hep susturmuştur susmayanları tutuklayarak Mısırda kamplara alarak oralarda mahkum etmiştir, sivil halkta ekmek bıçakları dahil olmak üzere tüm silahlar toplanıp alınmıştır halkı silahsızlandırıp kendilerine güvenli bir ortam oluşturma gayreti sarf etmiştir.
29 Ekim 1919’da İngilizler, işgalleri altındaki Güneydoğu Anadolu Bölgesini Fransızlara terk eder. 29 Ekim günü Ermeni halkının coşkulu gösterileri arasında, içlerinde gönüllü Ermeni birliklerinin de bulunduğu Fransız işgal kuvvetleri Antep’e girer, Fransız komutan şehre girer girmez Akyol Polis karakolunun önündeki Türk Bayrağını indirir bu halk arasında büyük bir yankı uyandırır
Antep`te oturan Ermeniler İngilizlerle ve Fransızlarla sürekli işbirliği yaptıkları halk tarafından bilinmekteydi, tahrik ve teşvikleriyle Türklere her türlü tecavüzü reva görür. Ermeniler de Türklere saldırmakta, yaptıklarına işgal güçleri tarafından göz yumulmaktadır.
Millî Mücadele yıllarında en büyük şehir savaşlarından biri yaşandı Gaziantep’te, Antepliler, düşmana karşı kenti savunur ve kendi silahını, kendi barutunu kısaca tüm malzemelerini kedisi yapar,hazırlar temin eder, kendi liderlerini de kendiler belirler, Şahinbey Önderliğin`de,nice kahramanlar, Karayılan, Özdemirbey, Aslanbey, Yavuz’u ve nice isimsiz kahramanıyla unutulmaz bir destan yazar. 27 yedi semt`e ayrılan Antep 27 yedi semt`te mevzi kurup cephe açmıştır ve semtlerin ileri gelenlerini de bu semtlere semt reyisi yaparak kendini savunmaya başlamış ve Fransızların şehri terk etmeleri için savaşı başlatmıştır.
Fransızlar bu işgalin fazla sürmeyeceğini ve kısa sürede teslim alacaklarını düşünerek işgale başlamıştır, Şahin bey liderliğinde savaş tüm hızıyla sürerken köylerden savaş için gelen genç ihtiyar demeden yollara düşenler Heyet`i Merkeziye`ye gelerek görev isterler Heyet`i Merkeziye tarafından ihtiyaç duyulan semt lere takviye birlik olarak dağıtılırlar, tek yumruk, tek bilek, tek yürek olan Antepli koyununu, keçisini, tavuğunu, satan silaha mermiye bağlayıp şehrin yolunu tutup kendi cephesinde saf tutmuştur, düşman 70 bin top mermisi yağdırıp taş taşın üzerinde koymamış, açlık, yokluk la ayrıca mücadele ederek zerdali çekirdeğini tatlandırıp ekmek edip cephelere yollamışlar kadınıyla kızıyla mücadele edip nüfusunun yarısını mezara koyup direnişe devam etmişler ve düşmana teslim olmamışlar.
Antep’in, işgalci Fransızlara karşı yaptığı o şanlı savunma, Resmi açıklamalara göre 11 ay 15 gün sürer, fakat bu savaşın 15 ay olduğunu söyleyen savaşın son tanıklarından bir hassa kendim dinledim, bu uygulamanın sebebinin de neden olduğunu şu şekilde açıklamasını yaptılar kendi imkanlarıyla bir yıl savaşan ve kendini kurtaran şehirler bağımsız bir ülke olma şansını yakaladığı için Antep in Misak`i Milli sınırları içinde kalması için yapılmış olan bir pilanla 11 ay 15 güne düşürmüştür Ankara hükümeti.
Tarihe adını altın harflerle yazdıran cengaver Antepliler esir olmadıkları gibi Fransızları yani düzenli bir orduyu sivil halk, Hiçbir yerden destek almadan kendi gücüyle 25 Aralık 1921 kovmuş ve teslim olmamıştır, Mustafa Kemal Atatürk Anteplilere şu şekilde övgüde bulunmuştur, “Türküm diyen her şehir her kasaba ve en küçük Türk köyü Anteplileri Kahramanlık timsali olarak ala bilirler der” ayrıca Gaziantep i 1933 ziyaret ettiğinde derki, Ben Gaziantep`lilerin gözlerinden nasıl öpmem ki? Onlar sadece Gaziantep`i değil Türkiye`yi de kurtardılar der.
Mehmet ÖZKARAMAN