DSDF: 12 Eylül Hollanda Genel Seçimleri Umut verdi
Irkçı Parti büyük darbe aldı
12 Eylül’de yapılan Parlamento seçim sonuçları Hollanda Türkleri için umut verdi. İslam Dinine ve Avrupa Birliğine karşı sert tavrı ile bilinen ve başını Wilders’in çektiği Özgürlük Partisi’nin (PVV) sandalye sayısında yüzde 40düşüş oldo . Yabancıların istenmeyen adam ilan edildiği dönem sona ermiştir. Seçim sonuçlarının beraberinde getireceği olumlu hava yabancıların iş pazarında ve sosyal yaşamdaki pozisyonlarını olumlu etkileyecektir.
3 Türk kökenli milletvekili direk seçildi
İlk sonuçlara göre 150 sandalyeli meclise 3 Türk kökenli aday direk seçildi. Bunlardan 2’si Sosyal Demokrat Parti (PvdA) listesinden, biri Sosyalist Parti (SP) den. Hristiyan Demokrat Parti (CDA) ve Demokrat 66 Partisi (D66) listesindeki Türk kökenli adaylar direk seçilemedi. Geçen dönem mecliste dört ayrı partiden toplam 4 Türk kökenli milletvekili yer almıştı.
Türk kökenli milletvekili sayısı artacak
Buna karşın koalisyona girmesi kesin gözü ile bakılan PvdA listesinin alt sırasındaki 3 Türk kökenli adayın daha meclise seçilmesine kesin gözü ile bakılıyor. Bu durumda bünyesindeki 6 Türk kökenli milletvekili ile PvdA bir ilke imza atmış olacak.
Geniş koalisyon ihtimali olursa, Demokrat 66 Partisinin (D66) 13. sırasındaki tecrübeli milletvekili Fatma Koşer-Kaya da meclise girecek. Bu durumda Mecliste Türk kökenli milletvekili sayısı 7’ye çıkabilir.
Tarihi başarı
Hollanda’nın toplam nüfusu 16 milyon civarında. Bunun yaklaşık 340 binini Hollanda vatandaşlığı olan Türkler oluşturuyor. Seçim sonuçlarına göre Türkler, toplam nüfusun yüzde 2’sinden daha az sayısı ile meclisin yüzde 5’ini oluşturacak. Bu tablo Hollandalı Türkler adına tarihi bir başarıdır. Bu tablodan Türk kökenli bir bakanın çıkması hepimizi mutlu edecektir.
Türkler sorunlarına çözüm bekliyor
Bu sonuçların ortaya çıkmasında Türk kökenli seçmen elinden geleni yapmıştır. Seçilen milletvekillerinin bunun bilincinde olduğuna ve toplumla ilişkilerini koparmayacaklarına inanıyoruz. Türklerin iş pazarı, eğitim, sağlık, sosyal haklar, emeklilik gibi konularda ciddi sorunları var. Milletvekilleri bu sorunlarının meclise taşımak için gereğini yapacağına inanıyoruz.
DSDF bu konuda milletvekillerini gücü oranında destekleyecek ve takipçisi olmayı sürdürecektir.
Nefret kampanyalarından ders çıkarmalıyız
Seçim döneminde, sosyal medyada bazı milletvekili adayları hakkında nefret saçan karalayıcı ve yaralayıcı saldırıların yürütüldüğüne şahit olduk. Bu tür tavırlardan ders çıkartmalıyız. Hollanda’da hak ettiğimiz konuma gelmek için ayrılan yanlarımızı değil, ortak yanlarımızı ve ortak çıkarlarımızı göz önüne almalıyız. Bu konuda içinde yaşadığımız ülkenin demokratik geleneklerinden öğrenecek çok şeyimiz var.
Yeni bir siyasi dönem başlıyor. Seçmen: merkez partilere görev verdi
Geçen dönemdeki azınlık hükümetinin büyük ortağı Liberal Parti (VVD) 41 sandalye kazanarak, sandıktan birinci çıktı. Ana muhalefet Sosyal Demokrat (PvdA) Partisi 38 sandalye ile ikinci oldu. İki parti de oylarını beklenmedik ölçüde artırdı. Seçim sonuçları bu iki partiye ülke yönetiminin sorumluluğunu yükledi.
Krizin yükü adil paylaşılmalı
Seçmen VVD partisine destek vererek ekonomik krizle mücadelede Avrupa Birliği ile ‘birlikte yola devam’ dedi. Bu krizin yükünü sadece yoksullar çekmemeli, adil paylaşım olmalı’ diyenler de PvdA partisini destekledi.
Liberal Sosyal Koalisyon
Seçim sonuçları VVD ve PvdA partilerinin koalisyonundan başka yol olmadığını ortaya koyuyor. Ülkenin en büyük ihtiyacı olan ekonomik ve sosyal istikrarın sağlanması için bu gereklidir. Ancak, Senatoda bu iki partinin sandalye sayısı yeterli değil. Bu durumda seçimin üçüncü galibi olan Liberal Demokrat (D66) Partisinin de koalisyona alınması sürpriz olmayacaktır.
Daha yapılacak çok şey var
Seçimlerle yeni bir siyasi dönemin önü açıldı. Toplumda oluşan ikiye bölünmüşlük giderilmeye çalışılacak. Güçler birleştirilecek. Krizden çıkış için ortak hedefler bulunacaktır. Bu dönemde Hollanda Türkleri olarak sorumluluk alarak, daha sosyal ve daha güçlü bir ülke yaratmak için bütün gücümüz ile çalışmalıyız. Eğitim olanaklarından sonuna kadar yararlanmalı, her alanda yönetici çıkartmalıyız. Geleceğimiz buna bağlıdır.
Saygılarımızla,
Demokratik Sosyal Dernekler federasyonu (DSDF)
Yönetim Kurulu adına Genel Başkanı Zeki Baran
13 Eylül 2012/Rotterdam