Degerli dostlar;
İnsanlar eşiyle dostuyla dertleşir. Sevincini derdini paylaşır. Samimiyet derecesine göre sohbet derinleşir. Rahatlar insan. Bazı çözümler bulunur.
İnsan en yakın dostu (! ) yaratıcısıyla da söyleşir zaman zaman. Ne hikmetse DUA denilen bu söyleşiye genelde , zorda kalınınca ihtiyaç duyuluyor gibi...İsler iyi gitmiyorsa, borç harç , hastalık ,huzursuzluk, korku ,endişe ,savaş...Yani gidişat bozuksa yetiş mevlam imdada....!!
Herşey iyi güzelde, Allah (cc) dostluğunda samimiyet ne alemde acaba ? Gerçekten iyi bir dostmuyuz Allah'ın indinde ?
Sözümüz ,özümüz doğrumu ? Bir şey istemeye yüzümüz var mı ?
Allah'ın rahmetinden sual olunmaz ama, biz ne alemdeyiz ...?
Zaman zaman Hz.Peygamberin hayatını düşünürüm. Bu mübarek insan tüm insanlara rehber olarak gönderilmiş. Allah'ın en sevgili kulu. Onun yüzünün suyu hürmetine dünya yaratılmış. Yani duası kabul olacak ilk insan o. Bakın hayatına. Gerekince çalışmış. Çabalamış. Savaşmış. Antlaşma yapmış. Siper için hendek kazmış. Mücadele etmiş. Yılmamış. Yani yapacağı ne varsa yaptıktan sonra Allah (cc ) den yardım istemiş...
Sıralama böyle. İsteseydi Mevla onun her isteğini kabul ederdi mutlaka. Uğraşmaya , çile çekmeye gerek kalmazdı. Ama sevgili peygamberimiz bize örnek olması gereken insan bize diyorki : "Bakın ben peygamber olarak önce üzerime düşeni yapıyorum. Sonra Allah'tan yardım diliyorum. Sizde çalışın çabalayın. Mücadele edin. Sonra yardım isteyin. Bu herkes için, her iş için geçerli. Okuldaki öğrenci içinde. Fabrikadaki işçi içinde. İşsiz içinde. Asker içinde ..Herkes için.
Emeksiz bir sey olmaz , olsada hayrı olmaz..!
Nerede hareket orada bereket..
Bunları neden sizinle paylaşma gereğini duydum. Bir bakın dünyaya. Heryerde bizim canımız yanıyor. Kanımız akıyor. Kimsenin kılı kıpırdamıyor. Gık yok gık...Denilen şey Allah acısın. Allah yardımcıları olsun. Olsun amenna. Olsunda. Azıcık da senin olsun kardeşim..Sen hiçbirşey yapma, yapama ,yat sırtüstü. Sonra Allah acısın...
Bizimki züğürt tesellisi...
Halbuki çalışıp çabalansa. Gayret olsa her işte. Ensen kalın, bileğin güçlü olur. Unutmayalım ki; güç zalimin elinde olursa zulüm olur, adilin elinde olursa adalet olur.
Adalet istiyorsak önce güçlü olmalıyız. Heryerde, herşeyde güçlü olmalı...
Hoşçakalın, Sağlıcaklakalın.