Avrupa Birliği Türkiye Yurttaş Komisyonu'nun (EU Turkey Civic Comission ) ile Avrupa Parlamentosu AP Sol grubun organize ettiği 4.Uluslararası AB, Türkiye ve Kürtler konferansı başladı.
Konferansta konuşan Türkiye-AB Karma Parlamentosu Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendijik PKK'nın koşulsuz şartsız biran önce silahı bırakması çağrısında bulundu.
Lagendijk şunları kaydetti:
"Avrupa Komisyonu ve AP raporlarını okuduğumuzda burada AKP hükümetine AB tarafından şans verildiğini görürüz.2005'den beri Türkiye'de AB reformları alanında gerileme var. AKP seçimlerden önce verdiği sözlere hala bağlı olduğunu görüyoruz. Seçimler sonrası AKP'ye AB reformlarına inanan parti olarak halk tek başına yetki verdi. Seçimler öncesi oluşan kriz aşıldı
Sarkozy' bir gün başka diğer gün başka konuşuyor. Bir gün Türkiye'nin üyeliğine karşı olduğunu söylüyor. Diğer gün bazı başlıkların dışında müzakerelere karşı çıkmayacağını söylüyor. 13–14 Aralık'ta yapılacak AB liderler zirvesinde Akil Adamlar Komitesi kurulması kararı sonrası Türkiye ile 2 başlıkta müzakereler açılacağını düşünüyorum.
Kıbrıs konusunda Şubat 2008 seçimlerine kadar Türkiye ve AB cephesinde bir kıpırdanma olmaz. Türkiye-Ermenistan ile ilişkilerde de bir gelişme olmaz.
İfade özgürlüğü 301. bu madde artık AB için bir sembol haline geldi. Avrupa Komisyonu ve AP iki yıldır 301 ve buna bağlı diğer maddelerde değişiklik yapılmasını istiyor. Bu böyle devam edemez. Artık bende usandım bu konuda açıklama yapmaktan. Babacan TBMM'de bütçe görüşmeleri sonrası 301 değişiklik yapılacağını söyledi.
Demokratik sivil bir anayasa yapılması çalışmaları devam ediyor. Kültürel çeşitlilik ordunun rolü, yeni ancak demokratik bir anayasa ile halledilebilir. Ancak bu anayasayı hazırlama süreci demokratik değil ortalıkta dolaşan birçok taslak var. Bu sürecin daha saydam olması lazım. Bu sürece tüm sivil toplum örgütleri ile entelektüeller katılmalıdır.
Ordunun 27 Nisan'da seçimlerde siyasi alana müdahalesi seçimlerde sonucunda geri tepti. Ordunun siyasi alandaki pozisyonunun değişmesi bugünden olacak konular değil. Türkiye'nin daha demokratik ve bir Avrupa ülkesi haline gelmesi için daha zamana ihtiyaç var.
Güneydoğundaki çatışmalar ordunun ve şiddet isteyen çevrelerin yararına, soruna siyasi çözüm bulmak isteyenlerin ise zararınadır
Brüksel'de herkes DTP'nin meclise girmesinden memnun oldu. Soruna AKP ve DTP bir siyasi çözüm bulabilir diyorduk. PKK'nın taarruzları AP' deki büyük çoğunluk tarafından kınandı.
Güneydoğu'da 2004'den sonra yapılan reformlar ile durum değişti. Ama her şey mükemmel değil bazı değişiklikler oldu. Güneydoğudaki durum 5 yıl öncesi gibi değil. Şimdi burada AKP ve DTP'nin elinde soruna barışçı ve siyasi çözüm bulmak için altın fırsat var Seçilmiş politikacılar bir taraftan kendi rollerini oynarken diğer yandan şiddet eylemlerine girmek uygun değil. Bu konuda çok önemli bir kavşaktayız.
Eğer siyasi aktörler manevra alanı bulursa bu soruna çözüm bulunacaktır. Ancak PKK bu olasılığı yok ediyor. PKK karşı çok sert olacağım. Biran önce silahları bırakmaları gerekiyor. Şiddetin kesinlikle kabul edemeyiz. Burada bir kez daha ifade etmek istiyorum DTP ve AKP'nin soruna çözüm noktasında kilit bir rolü vardır. Soruna çözüm bulma çerçevesinde ise CHP ve MHP'yi unutun.
DTP' yi kapatmak çözüm olamaz. DTP kapatılırsa Kürt Türk şiddet yanlıları güçlenecek. PKK eylemlerine derhal son vermeli. Şu anada PKK'nın eylemlerine devam etmesi DTP' yi zora sokuyor. Türk hükümeti PKK'nın esiri haline gelmemelidir. Bölgeye sosyal, ekonomik alanda yatırımlar götürülmeli ve bu alanda temel değişiklikler yapılmalıdır.
DTP'nin stratejisi ise yüzde 100 şeklide PKK ile aynı safta olmadığını açıklaması olmalıdır. DTP bu konuda çok net ve cesur olmalıdır.Bölgedeki çatışma Türk Kürt şiddet yanlıları ile soruna siyasi çözüm bulmak isteyen Türk Kürtler arasındadır.Hala şiddetin rol oynamasını kabul edemeyiz, Şiddete karşı çıkmalıyız."
Konferansta söz alan AP Sol grup Başkanı Francis Wurtz, Türkiye'den genel seçimler sonrası yeni bir tablo ortaya çıktığını söyledi.
Wurtz ise özetle şunları kaydetti:
"Türkiye'deki genel seçim yeni bir siyasi durum ortaya çıkardı. Tüm engellemeler rağmen DTP 20 milletvekiliyle TBMM'ye girdi. Son seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri Avrupa'da umut uyandırdı. AB Türkiye'yi özgür ve adil seçim yapmasından dolayı tebrik etti. Türk hükümetinin laik ve temel hak ve özgürlüklerin içinde olduğu anayasa hazır laması önemli.
Ancak son zamanlarda bilhassa seçimlerden sonra kaygı duyduğumuz konular birbiri ardına gelişti. Askeri operasyonların yeniden başlaması, TBMM'de Kuzey Irak'a yönelik askeri hareket için tezkereye yeşil ışık yakılması bizlerde büyük kaygı uyandırdı.
APSol grubu Kürt muhaliflerinin silahlı çatışmasına karşıdır. Ordu ve hükümet yetkilileri ise ateşkes fırsatından yararlanmamışlardır. Soruna siyasi çözüm getirmeye çalışan DTP kapatılma tehdidi ile karşı karşıyadır.
Özellikle vurgulamak istediğim konular ise şunlardır:
-AB Ankara'yı Kuzey Irak'a yapılacak müdahalenin kötü sonuçları olacağı konusun da uyarmalıdır
-En kısa zamanda PKK muhalifleri Türk ordusu arasında ateşkes ilan edilmelidir. Silahlı çatışma çözüm olamaz.
-AB iki taraf içinde soruna siyasi çözüm bulunması için harekete geçmelidir.
Bunların başında DPT'nin kapatılması geriye dönüş olacaktır. Bu Türkiye'nin AB'ye katılması için kırmızı çizgi olur.Türkiye sorunların siyasi çözümüne odaklanmalı, devlet Türkiye'nin kültürel çoğunluğuna kulak asmalıdır."
Kaynak:ABHaber