AB - Türkiye
-Fransa Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nün (IFRI) düzenlediği AB'nin enerji dış politikası konulu konferansta bir konuşma yapan AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana, enerji alanında Türkiye ile ilişkilerin güçlendirilmesinin AB açısından önemli olduğunu vurguladı. Avrupa'nın enerji alanında giderek artan bir şekilde ithalata bağımlı olduğunu söyleyen Solana, Avrupa'nın saygın bir enerji dış politikası olması gerektiğinin altını çizdi. Solana halihazırda AB'nin dış dünyanın değişen dinamiklerine uyum sağlama konusunda yetersiz kaldığına işaret etti. Orta Doğu, Kafkaslar, Balkanlar ve Asya'da her gün yeni bir anlaşmanın gerçekleştirildiğini söyleyen Solana, dünya üzerindeki diğer oyuncular kararlı bir şekilde enerji yatırımları yaparken, AB'nin seçeneklerinin giderek azaldığını vurguladı.
-AB'nin enerji ithalatının büyük bir bölümünün Rusya'dan karşılanmaya devam edeceğini; AB'nin Rusya ile ilişkilerini daha gerçekçi bir çerçevede çizmesi gerektiğini, AB'nin enerjiye gereksinimi olduğu kadar Rusya'nın da ürününü satma ihtiyacı olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi. Rusya'nın enerji satış altyapısını ülkenin batısına doğru kurmuş olduğunu hatırlatan Solana, AB'nin enerji kaynağını çeşitlendirme kararında daha ciddi olması gerektiğini belirtti. Nabucco boru hattı projesinin gerçekleştirilmesinin bu nedenle çok büyük bir önem taşıdığını vurguladı. Türkiye, Kafkaslar ve Orta Asya ile daha geniş kapsamlı enerji ortaklıkları kurulmasının önemine dikkat çekti.
AB - Irak
-Enerjiden sorumlu AB Komiseri Andris Piebalgs ve dış ilişkiler ve Komşu Ülkeler Politikası'ndan sorumlu Komiser Benita Ferrero-Waldner AB ile Irak arasında enerji alanındaki işbirliğinin güçlendirilmesi için Irak Petrol Bakanı Hussain Al-Shahristani ile biraraya geldi. Nabucco projesi kapsamında AB'ye doğal gaz sağlayacak olan Arap Gaz Boru Hattı projesinde Irak'ın önemli bir rol oynayacağını belirten Piebalgs, bu projenin AB'nin enerji kaynağının çeşitlendirilmesi yönündeki kararı açısından öncelikli olduğuna işaret etti. Irak'ın enerji alanında AB'nin doğal bir iş ortağı olduğunu belirten Ferrero-Waldner ise Irak'ın ekonomik kalkınmasında enerjinin öneminin büyük olduğunu, AB-Irak enerji ortaklığının iki tarafa yarar sağlayacağını söyledi.
Görüşmelerde Irak ve AB arasında imzalanacak olan Ticaret ve Ortaklık Anlaşması müzakerelerinde kaydedilen ilerleme üzerinde duruldu. Irak'ın uzun dönemli enerji stratejisinin geliştirilmesi, enerji sektörünün idari kapasitesinin güçlendirilmesi, Irak doğal gazının AB'ye ihraç edilmesi için gerekli altyapının kurulması ile birlikte yenilenebilir enerji ve enerji tasarrufu alanlarında işbirliği yapılması konularında anlaşmaya varıldı.
AB - Genişleme
- Hırvatistan AB ile müzakerelerin yeterince hızlı ilerlemediğinden şikayetçi olduğunu açıkladı. Hırvatistan'ın Baş Müzakerecisi Vladimir Drobnjak müzakerelerin mevcut hızının Hırvatistan'ın çalışma ve çabalarını yeterince yansıtmadığını söyledi ve müzakerelerin yavaş ilerleme sebebinin yalnızca Hırvatistan'ın eksikliklerinden kaynaklanmadığını ileri sürdü. Hırvatistan'ın müzakerelerle ilgili 26bin sayfalık belge ürettiğini ancak AB'nin bunlara karşılık verme hızının tatminkar olmadığını söyleyen Drobnjak, söz konusu durumun üzücü olduğuna dikkat çekti.
Hırvatistan'la ilgili dosyadan sorumlu olan Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili Hannes Swaboda (Sosyalistler Grubu) ise müzakerelerin 2008 sonundan önce tamamlanması gerektiğini, böylece Haziran 2009'daki AP seçimlerden önceki son genel kurulda (Nisan 2009) Hırvatistan'ın AB'ye katılımına ilişkin AP'nin görüşünü oluşturabileceğini söyledi.
- AB Dış İşleri Bakanlar Konseyi Sırbistan'daki başkanlık seçimlerinin ikinci turu öncesinde ülkenin AB perspektifini cesaretlendirmek amacıyla Sırbistan'la geçici bir siyasi anlaşma imzalanması konusunda görüş birliğine vardı. İstikrar ve Ortaklık Anlaşması'nın (İOA) imzalanmasına Hollanda'nın karşı çıkması nedeniyle geçici bir ön anlaşma imzalanması kararlaştırıldı. Anlaşmada vize başvuru işlemlerinin kolaylaştırılması, eğitim ve ticaret alanlarında yakın işbirliği içine girilmesi gibi konular yer alacak.
Bu konuda alınan siyasi kararın Sırbistan'a cesaret vermek açısından çok önemli olduğunu belirten Olli Rehn, Sırbistan'ın aşırı milliyetçi geçmişi ile Avrupalı geleceği arasında seçim yapması gerektiğini vurguladı.
Üye ülkelerin büyük bir bölümü Sırbistan'ın AB'ye üyeliğinin ilk adımı olacak İOA'nın imzalanmasını desteklerken Hollanda karşı çıkıyor. Merkezi Lahey'de bulunan Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (EYUCM) savaş suçlularının mahkemeye teslimi konusunda Sırbistan'ın yeterince işbirliği yapmadığını belirtiyor. Hollanda Dış İşleri Bakanı Maxime Verhagen ancak Sırbistan'ın EYUCM ile işbirliğine girmesi halinde İOA'nın imzalanabileceğini ileri sürüyor.
7 Şubat tarihinde imzalanacak olan geçici İOA kapsamında Sırbistan vatandaşları AB ile vize kolaylaştırma sürecinden faydalanmaya başlayacak. Böylece öğrenciler, sporcular, kadınlar, kültürel alanlarda faaliyet gösteren kişiler, gazeteciler, AB ülkelerindeki yakınlarını ziyaret etmek isteyenler, AB şirketlerinde çalışan kişiler ve tıbbi destek ihtiyacı olanlar kolaylaştırılmış süreç ile vize alabilecek.
Lizbon Antlaşması
- Lizbon Antlaşması (AB Reform Antlaşması) Slovenya ve Malta parlamentolarında onaylandı. Lizbon Antlaşması'nı ilk onaylayan ülke Macaristan olmuştu. AB Dönem Başkanlığı'nı yürüten Slovenya Başbakanı Janez Jansa Lizbon Antlaşması'nın Haziran ayı sonuna kadar 20 ülke tarafından onaylanmasını beklediğini söyledi.
AB Küreselleşme Fonu
- AB Komisyonu Portekiz'in AB Küreselleşme Fonu'ndan yararlanmak için yaptığı başvuruyu kabul etti ve son kararın verilmesi için AP ve Bakanlar Konseyi'ne iletti. Portekiz'in başvurusu otomotiv sektöründe işsiz kalan 1.549 işçinin yeniden istihdam piyasasına kazandırılması amacıyla AB Küreselleşme Fonu'ndan 2.4 milyon €'luk katkı alınmasını kapsıyor.
Portekiz'in başvurusu Ocak 2007'den itibaren yürürlükte olan AB Küreselleşme Fonu'ndan yararlanmak üzere yapılan başvurular arasında Komisyon'un kabul ettiği 6. başvuru. İlk 5 başvuru Malta'da tekstil sektörü, Fransa'da otomotiv sektörü, Almanya ve Finlandiya'daki mobil telefon üretimindeki işçilere yönelikti.
Rekabet ve Devlet Yardımları
- Almanya merkezli ve Avrupa'nın en büyük enerji firması olan E.ON'a AB Komisyonu 38 milyon €'luk para cezası verdi. Mayıs 2006'da E.ON içinde anti-tröst incelemesi yapmakta olan Komisyon görevlilerinin kullandığı kilitli odanın kilidinin kırıldığı belirlenmiş, bunu üzerine Komisyon odaya girilip, üzerinde çalışılan gizli belgelere ulaşıldığı sonucuna varmıştı. E.ON görevlileri kendilerinde bu odanın anahtarı olmadığını ileri sürerek, içeri girdiklerini inkar etmiş; daha sonra yapılan araştırmalar sonucunda ise söz konusu odanın anahtarlarının E.ON çalışanlarından 20 kişide bulunduğu belirlenmişti. Odada bulunan belgelerin dışarı çıkarıldığına dair herhangi bir bulguya ulaşılmamasına karşın, Komisyon'un kartelle mücadele çalışmalarına müdahale edilmesi nedeniyle E.ON'un cezalandırılması uygun görüldü.
-AB Komisyonu Yunanistan yetkili makamlarının yol yapım çalışmalarına yönelik olarak vermeyi planladıkları hibelerin devlet yardımı sayılmadığına, bu nedenle AB devlet yardımları mevzuatı açısından bir sakınca oluşturmadığına karar verdi. Yunanistan yapılan ihaleler sonucunda ihaleleri kazanan Odos Kentrikis Elladas, Moreas Group ve Aegean Motorway S.A. şirketlerine yaklaşık 1 milyar € yardım yapacak.
- AB Komisyonu Çek Cumhuriyeti'nde yetkili kurumların demiryollarına pazardaki oranların altındaki faiz oranları ile 30 milyon €'luk borç vermesi planına kamu yararına olduğu ve ortak pazarın işleyişini bozmadığı gerekçesiyle izin verdi.
- AB Komisyonu Portekiz'i Portekiz Telecom şirketi ile ilgili devletin elinde bulunan özel haklar nedeniyle dışarıdaki şirketlerin yatırım yapmasına olanak tanımadığı ve AB Antlaşma kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle AB Adalet Divanı'na sevk etti.
- AB Komisyonu Norveç merkezli Norsk Hydro şirketinin polimer üretim ayağı olan Kerling'in İngiltere merkezli Ineos tarafından alınmasını onayladı.
İç Pazar
- AB Komisyonu hazırlığı süren Avrupa Küçük İşletmeler Sözleşmesi'nin içeriği ile ilgili bir danışma süreci başlattı. Amacı KOBİ'lerin büyüme potansiyellerini ortaya çıkaracak önlemlerin önünü açmak ve KOBİ'leri AB karar alma sürecinin ön sıralarına yerleştirmek olarak tanımlanan sözleşme KOBİ'lerin üzerindeki idari yüklerin azaltılmasına, Tek Pazar'a erişimlerinin kolaylaştırılmasına, gerekli mali ve insani kaynaklara ulaşımlarının kolaylaştırılmasına ve genel olarak küreselleşme ve iklim değişikliği gibi zorluklara karşı destek verilmesine yönelik girişimler içeriyor. Sözleşme Komisyon'un geçtiğimiz Aralık'ta duyurduğu 'Büyüme ve İstihdam İçin Lizbon Stratejisi'nin yeni aşamasının bir parçasını oluşturuyor. 6 Mart'ta sona erecek olan danışma sürecinde tartışmaya açılan konular şunlar:
- KOBİ'lerin yararına yönelik "daha iyi yasal düzenlemeler";
- KOBİ'lerin önceliklerinin toplumda ön sıralara koyulması;
- KOBİ'lerin pazarlara erişimi;
- KOBİ'lerin mali kaynaklara, yeteneklere ve yenilikçiğe erişimleri;
- Çevresel zorlukların KOBİ'ler için fırsata dönüştürülmesi;
- AB KOBİ politikaları prensiplerinin güçlendirilmesi.
AB Küçük İşletmeler Sözleşmesi'nin alınacak sonuçlar çerçevesinde 2008 Haziran ayında kabul edilmesi bekleniyor.
- AB Komisyonu aşırı bürokrasinin azaltılmasına ve düzenleyici mevzuatların basitleştirilmesine yönelik stratejiye ilişkin ikinci ilerleme raporunu yayınladı. Rapora göre, alınan önlemler vatandaşlar ve şirketler için ilk sonuçlarını vermeye başladı. Komisyon bu alanda 2008 yılı içinde de "Tek Ödeme Alanı" ya da "Elektronik Gümrük Kodu" gibi yeni önlemler almaya devam edecek. Ayrıca ulaştırma, tarım ve denizcilik sektörlerinde bilgilendirme yükümlülüklerin azaltılmasına yönelik önlemler alınacak.
- Basitleştirme : 2005 yılından beri AB Resmi Gazetesi'nden toplam 5000 sayfaya denk gelen 300 yasal düzenleme çıkarıldı. Basitleştirme programı çerçevesinde günümüzde tüm politika alanlarına yayılan 164 eylem devam ediyor.
- İdari yükün azaltılmasına yönelik eylem programı: AB Komisyonu Ocak 2007'de sunduğu bu programla şirketlerin üzerindeki idari yükü 2012 yılına kadar %25 azaltmayı hedefliyor. Rapora göre şirketlerin üzerindeki idari yükü azaltmaya ilişkin eylem planı sayesinde 2007 yılında 500 milyon €'luk tasarruf yapıldı.
- AB Komisyonu'nun 15 ay önce önerdiği AB Posta Hizmetleri Yönergesi, Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından 31 Ocak'ta onaylandı. AB posta hizmetleri pazarının rekabete tamamen açılmasını hedefleyen yönerge 1997 tarihli ilk posta yönergesinin yerini alacak. Bu çerçevede AB posta hizmetleri pazarının en geç 31 Aralık 2010'da tamamen serbestleşmiş olması öngörülüyor. AB Komisyonu üye ülkelere yönergenin uygulanmasına yönelik destek vererek vatandaşların kaliteli posta hizmetlerinden yararlanmasını güvence altına alacağını açıkladı. AB içinde yılda yaklaşık 135 milyar posta iletimi yapılırken bu hizmetler 88 milyar €'luk bir ciro ile 5,2 milyon kişiye istihdam sağlıyor.
- AB Komisyonu 29 Ocak'ta AB içindeki devir ve temlik işlemleri ile ilgili yasal hizmetler pazarı ile ilgili bağımsız danışmanlık şirketleri tarafından hazırlanan bir rapor yayınladı. Raporda müşterilerin düzenlenmemiş pazarlarda daha fazla seçeneğe sahip olduğu belirtilirken düzenlemelerin verilen hizmetin kalitesi üzerinde bir etkisi olmadığı sonucuna varılıyor. Yıllık 17 milyar €'luk bir ciroya sahip bu pazarda düzenlemelerin kaldırılmasıyla sağlanacak %1'lik bir tasarrufun bile çok önemli olduğuna dikkat çeken Komisyon, üye ülkeleri bu alandaki ulusal mevzuatlarını değiştirmeye davet etti. Devir ve temlik hizmetleri sözleşme öncesi araştırma, tapu sicili işlemleri, devir belgesi gibi işlemleri içeriyor.
Dış Ticaret
- AB 31 Ocak tarihi itibarıyla Brezilya'dan et ithalatını durdurma kararı aldı. Şap hastalığına karşı tüketicileri korumak için alınan karar herhangi bir istisna olmaksızın Brezilya'dan ithal edilen etleri kapsıyor. Bir ay önce AB yalnızca Brezilya'daki bazı yetkili çiftliklerden et ithalatı yapacağını duyurmuş, ancak tehlike oluşturmayan çiftliklere ilişkin bir liste yapılamamıştı. Brezilya hükümetinin bildirdiği tehlikesiz çiftlikler listesinde 2600 çiftlik bulunması nedeniyle bütün çiftliklerin ayrı ayrı incelenmediği kanısında olan Komisyon, söz konusu bilginin doğruluğundan şüphe ediyor.
Güvenli olduğuna dair inceleme raporu sunabilen çiftliklerin AB'ye et ihracatı yapmasına izin verilebilecek.
- AB ve G.Koreli müzakereciler iki taraf arasında İkili Ticaret Anlaşması (İTA) imzalanması için yürütülen müzakerelerde ilerleme sağladı. 28 Ocak-1 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilen müzakerelerde hizmetler, yerleşim ve fikri mülkiyet hakları alanlarıyla ilgili önemli noktalardaki sorunlar sürmesine karşın bazı ilerlemeler sağlandı. Her iki taraf da kapsamlı bir İTA için sürdürülebilir kalkınma (ticaretin istihdam ve çevreyle ilgili noktaları), rekabet (şirket birleşmeleri ve anti-tröst düzenlemeleri), ticaret savunma mekanizmaları, yerel düzeydeki yasaların saydamlığı, ikili anlaşmazlıkların çözümü ve arabuluculuk konularında önemli aşamalar kaydedilmesi gerektiği üzerinde görüş birliğine vardı. İki taraf arasındaki görüşmelerin hangi takvime göre ilerleyeceğini belirlemek üzere bir takvim belirlendi ve teknik müzakerelerle çözümlenebilecek alanlar belirlendi.
AB ve G. Kore arasındaki İTA müzakereleri AB'nin "Küresel Avrupa" ticaret stratejisiyle belirlenmiş ilkeler çerçevesinde yürütülüyor:
• İş dünyası için yeni fırsatların yaratılması, AB ve G. Kore'nin ayrı ayrı rekabetçiliklerinin artırılması, istihdam ve ekonomik büyümesi.
• Dünya Ticaret Örgütü tarafından düzenleme altına alınamayan alanların düzenlenmesi ve hızla değişen küresel ekonominin güçlüklerine ayak uydurulması.
AB ve G. Kore arasındaki İTA müzakerelerine Mayıs 2007 tarihinde başlandı. Müzakerelerin sonraki turu bahar aylarında gerçekleştirilecek.
- AB Komisyonu 29 Ocak'ta iklim değişikliği ile mücadele alanında "Belediye Başkanları Paktı" adı altında yeni bir girişim başlattı. Girişim çerçevesinde AB'deki çeşitli şehirler AB'nin CO2 emisyonlarını 2020 yılına kadar %20 düşürme hedefinin ötesinde hedefler belirleyecek. Pakt çerçevesinde belirlenecek hedeflere yönelik gelişmeler Avrupa Akıllı Enerji programı tarafından karşılanacak bir sekreterlik tarafından takip edilerek düzenli bir biçimde duyurulacak. Londra, Helsinki, Riga, Berlin, Bonn, Milano, Venedik, Nantes, Ljubljana, Varşova gibi 15 tanesi başkent olmak üzere şimdiden yaklaşık 100 şehir girişime katılacaklarını açıkladı.
Adalet ve İçişleri
- AB Komisyonu suç ve yolsuzlukla mücadele alanlarında yeterli başarı sağlayamadıkları gerekçesiyle Romanya ve Bulgaristan'ı eleştiriyor. Adalet ve içişleri alanında Romanya ve Bulgaristan'ın kaydettiği ilerlemelerin mercek altına alındığı Komisyon raporlarında her iki ülke de yolsuzluk alanında mücadelede yeterince başarılı bulunmazken, örgütlü suçların önlenmesi konusunda Bulgaristan'ın daha fazla çaba göstermesi gerektiği belirtiliyor.
Komisyon'un Bulgaristan'ın örgütlü suçlarla mücadele alanındaki ilerlemesini tespit etmek için 2000 yılından itibaren takibe aldığı örnek vakalardan yalnızca bir tanesinin sonuçlandığı; vakaların yarısından fazlasının ise halen soruşturma sürecinde olduğu belirtiliyor. Ayrıca Bulgaristan'ın özellikle yerel yönetimler, sağlık ve eğitim gibi hassas sektörlerde yolsuzlukla mücadele konusunda çaba göstermesi gerektiğine işaret ediliyor.
Romanya ise yolsuzlukla mücadelede kararlı adımlar atmaya çağrılıyor. Eski hükümet üyelerinin ilintili olduğu davaların süreç hatası gibi sebepler gösterilerek iade edildiği ve son altı ay içinde bu şekilde iade edilen davaların sayısının arttığı belirtiliyor.
Sağlık
- AB Komisyonu 30 Ocak'ta gıda etiketlerinin daha açık ve tüketicilerin ihtiyaçlarına uygun olmasının sağlanmasına yönelik bir öneri kabul etti. Hazırlanan yönetmelik çerçevesinde tüketiciler gıdaların içeriği ile ilgili önemli bilgilere kolay okunabilir ve anlaşılabilir etiketler aracılığıyla rahat bir şekilde ulaşabilecek. Şeker, yağ, tuz oranı gibi besin değerlerinin paketlenmiş gıda ürünlerinin ön tarafında belirtilmesi zorunlu olacak. Ayrıca ürünlerin içerdiği alerjen maddelerin belirtilmesi ile ilgili yükümlülükler restoranlarda satılan yiyecekler gibi paketlenmemiş gıda ürünlerine de genişletilecek.
Alınan önlemlerin daha açık ve uyumlu bir etiketleme çerçevesi oluşturmasının satışlar açısından gıda sanayisine de faydalı olacağı öngörülüyor. Öneri Komisyon'un Avrupa'da obezite ile mücadele çalışmalarının da bir parçası olarak görülüyor. Obezite AB'de günümüzdeki sağlık harcamalarının %2-8'ine denk gelirken ölümlerin %10-13'üne sebep oluyor.
- AB Komisyonu tütün ortak pazarını düzenleyen mekanizmanın 2004 yılında reformu sonrasında tütünün zararlı etkilerine karşı kamuoyunun bilinçlendirilmesin amacıyla faaliyet göstermeye devam eden AB Tütün Fonu'nun faaliyetini 2 yıl daha uzattı. Tütün Fonu en son "Tütünsüz Bir Hayat İçin Yardım" konulu bir iletişim kampanyasını desteklemiş ve kamuoyunun tütün ve tütün ürünlerinin sağlığa zararları konusunda bilinçlendirilmesinde önemli bir aşama kaydedilmişti. (www.help-eu.com)
2004 yılı reformuyla tütün teşviklerinin 2006-2010 döneminde kademeli olarak ortadan kaldırılması uygulaması başlatılmıştı. Tütün Fonu'nun yıllık yaklaşık 18,897 milyon Euro'luk bir bütçesi bulunuyor. Süre uzatımı sonrasında 2008-2009 dönemi tütün teşviklerinin %5'i fona aktarılacak.
Kültürler Arası Diyalog Yılı
- AB Komisyonu tarafından oluşturulan ve Amin Maalouf başkanlığındaki Entelektüeller Grubu çok dilliliğin kültürler arası diyaloğa katkısı ile ilgili bir rapor hazırladı. Raporda çok dillilik ve AB entegrasyonu arasında doğrudan bir ilişki kurularak bir takım önerilerde bulunuluyor. Öneriler arasında şu önlemler bulunuyor:
- Her AB vatandaşının ikinci bir anadili olarak tanımlanabilecek "kişisel adoptif dil" kavramının AB kurumları tarafından desteklenmesi;
- Ülkeler arası ikili görüşmelerde üçüncü bir dil yerine iki ülkenin dilleri ile iletişim sağlanması
- AB dışı göçmenlerin bulundukları ülkenin dilini öğrenmeleri;
- AB vatandaşlarının AB dışı dilleri de öğrenmeye teşvik edilmesi.
Ekonomi
- Aralık 2007 tarihi itibarıyla Euro Alanı'nda işsizlik %7,2; AB27'de ise %6,8 olarak belirlendi. Bu oranlar geçen yılın aynı döneminde sırasıyla %7,8 ve %6,9 olarak tespit edilmişti.
İşsizlik oranının en yüksek olduğu ülkeler: Slovakya (%11,2); Polonya (%8,8). İşsizlik oranının en düşük olduğu ülkeler: Hollanda; (%2,9) Danimarka (%3,1) oldu. Aralık 2007 rakamlarına göre işsizlik oranı ABD'de %5; Japonya'da ise %3,8 olarak belirlendi.
BRÜKSEL'DE GELECEK AY
AB Kurumları
• 12 Şubat, Ekonomik Mali Konsey
• 18-19 Şubat, Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi
• 25-26 Şubat, Rekabetçilik Konseyi
• 28 Şubat, Ulaştırma, Telekom ve Enerji Konseyi
• 3 Mart, Çevre Konseyi
Konferanslar-Seminerler
• 15Şubat 2008, "Radicalization in the West", CEPS,
www.ceps.be
• 22 Şubat 2008, "Why is the language policy in the EU is a political dynamite?", CEPS,
www.ceps.be
• 21-22 Şubat, European Business Summit,
http://www.ebsummit.org/
• 26 Şubat, "Does the Treaty of Lisbon Promise a New Era?", Friends of Europe,
www.friendsofeurope.org
28 Şubat, "Europe's Wa
• ter",
www.europeanvoice.com
6-7 Mart, "Healthcare 2008",
• www.europeanvoice.com
Dr Bahadir Kaleagasi
TUSIAD
Turkish Industrialists' & Business Association
Representative to the EU and BUSINESSEUROPE
(The Confederation of European Business)
Avenue des Gaulois, 13 - 1040 BRUSSELS
T: +32 2 7364047 F: +32 2 7363993
kaleagasi@tusiad.org www.tusiad.org