Deniz feneri dillerde bu sıralar..
Başka fenerlerde vardı benim bildiğim.
El feneri.
Madenci feneri.
Gaz feneri...ve diğerleri her ne ise..
Bu fenerler yol gösterir, doğru yolu.
Hedef gösterir, doğru hedefi.
Saşırmasın yoldaki, beldeki, karadaki, denizdeki diye.
Sonra ampül çıktı. Fener tarihe mâl oldu.
Biliyorsunuz dünyada boş mekan yoktur.
Madde ve manevi alemde; ikiside boşluk kabul etmez.
Her şeyin içi bir şeylerle doludur.
Kafaların, gönüllerin, vicdanların..
İyi veya kötü, ama doludur.
Fakat bu ampuller istisna.
Onların içi boştur.
İmalat safhasında, ampülün içindeki hava vakumlanır ki ;
Isınıp genişleyip patlamasın diye.
Ha peşinen söyleyim; bunlar Akp'nin ampülü falan değil bakın.
Bayağı bildiğimiz ampül canım. Yanlış anlamayın hemen !
Neyse konuyu dağıtmayalım en iyisi..!
Mübarek günlerdeyiz.
Yardımlaşmak ne güzel.
Veren el, alan elden üstün denilir. Nasip işi.
Kimine vermek , kimine almak düşer.
İnsan beşer şaşar, aldanabilir, nefsine mağlup olabilir...
İnsanların temiz duyguları istismar edilebiliyor zaman zaman.
Sonuç gayet üzücü, hayal kırıklığı, hüsran olabiliyor.
En iyisi ne biliyormusun güzel kardeşim ;
Sevgili peygamberine kulak vereceksin.
Hayır hasenat yaparken kendi çevrenden başlayacaksın.
Köyünden, kasabandan, mahallenden...
Kimin ne olduğunu bilir, emin olursun, gönlün rahat olur.
Aklın fikrin başında değilmi , acizmisin bunu yapmaya ?
Hayır değilsin.
Öyleyse..
Öyleyse , kendi gözün, kulağın, vicdanın kendi fenerin olsun.
Sizin temiz duygularınız, temiz gayelerinize ulaşsın.Kalın sağlıcakla.