Metin Edeer'i hiç beklenmedik bir anda, beklenmedik bir yerde görmeniz mümkün. Kültür geceleri, yürüyüşler, konferanslar, seminerler, şenlik ve festivaller. Edeer bir işadamı olarak işinden çok sosyal ve kültürel konularla ilgili. Hem maddi olarak elinden geldiği kadar katkı yapmaya çalışan Edeer, bunun yanında aktif bir dernek yöneticisi olarak bir çok farklı konuda ve platformda hızlı refleks gösterip üst düzey katılımı olan bir sivil toplum örgütü liderimiz olarak her zaman ön planda.
Belçika'da bir çok sivil toplum örgütü yöneticisinin yakından tanıdığı bir şahsiyet olarak oldukça hayırsever bir kişiliği ile tanınan Emirdağ kökenli işadamımız aynı zamanda Eyad (Emirdağ Yardımlaşma Derneği)'nin de başkanlığını yapıyor. Metin Edeer Başkanı olduğu Ayad yöneticileri ile her yıl çeşitli faaliyetler organize ederek memleketi Emirdağ'da muhtaç ve engelli vatandaşlara yardımlarda bulunuyor.
Katıldığı son yerel seçimlerde memleketi Emirdağ'da belediye meclis üyesi seçilen Metin Edeer yaz dönemlerinde Belediye Başkan Vekili olarak da görev yapıyor.
Kısa adı EYAD olan Emirdağlılar Yardımlaşma Derneği başkanı Metin Edeer'i 2008 yılının "EN" başarılı dernek yöneticisi EYAD Derneğini ise en başarılı stö ilan ediyoruz.
Aşağıda Beltürk Haber Sitesinde Şerife Özdemir tarafından EYAD Başkanı Metin Edeer ile yapılan bir reportaj'dan kesitler sunuyoruz.
http://www.youtube.com/watch?v=J9wrgyZE30Y
http://www.youtube.com/watch?v=cOaCf5TSd_Y&feature=related
EYAD ve Metin Edeer'in Çizgileri..
Milli damatların yoğunlaştığı zamanlar…
Ben 1978'de Belçika'ya Emirdağ'dan geldim. Türkiye'de çeşitli işlerde çalıştım. Babamın çok eski bir fırını vardı. Fırıncılık yapardı. Bende 1978'den 1981'e kadar inşaattı, şoförlüktü falan derken.1981'de ilk defa pideciliğe başladım. Başkasının yanında.1985 de ise kendi dükkanımı açtım. Pideciliği de bu güne kadar devam ettirdim ve ediyorum.
İçimde sosyal duygu çoktu...
Pideciliğin yanında sosyal yönüm de çok fazla olduğu için bu yönede kendimi verdim. Zaten Türkiye'de de derneklerle yakın alakam vardı. Gençlik dernekleri ile görüşüyordum. Sosyal derneklerde çalıştığım oldu. Belçika'da ise 1991'e kadar işle güçle uğraştım, ama yine de Türk Kültür Derneği'ne gelip gidiyordum. Bu Bosna olaylarında başkan yardımcılığı yaptım. Türkiye de olan Düzce ve Yalova depremine ilk defa biz çok geniş çapta gittik.
1997'de derneğimizi bir kaç arkadaşla kurduk...
Biz bu derneği daha çok Emirdağ'a yönelik kurduk, buraya yönelik kurmadık. Neden Emirdağ Yöresi Yardımlaşma Derneği diye sorarsanız. Biz oradan geldik. Orada yardıma muhtaç insanlarımız var. Ama derneğimiz burada ki gençlere, kadınlara çocuklara yöneldi. Bizde iki yönetim bir başkan uyguladık. Bir yönetimimiz Türkiye faaliyetleri ile ilgileniyor burada ki yönetim de burada ki faaliyetleri sürdürüyor. Mesela Belçika'da okullarda partnerimiz var. Okullarda ders sonrası eğitim. Şimdi bizim iki tane Belçika'lı animatörümüz var. Bir de servis sosyal danışmanımız var. Animatörlerimiz başka derneklerle faaliyet halindeler. Mesela 'Sima' gibi genellikle zaten St-Josse'ta ki derneklerle faaliyet yapıyoruz.. Bizim lokallerimizin yetmediği zamanlar da onların lokallerini kullanıyoruz.
Faaliyet yaptığımız alanlarda aşırı uçlara yer yok...
Bizim siyasi bir kimliğimiz yok. İçimizde her görüşten insan var. Bizim için her şeyden önce EYAD var. Çalışacağımız ve çalıştığımız derneği iyi seçiyoruz. Bizim derneğimizde siyaset gündeme gelmez.
1997'den bu yana Türkiye'de bir sürü faaliyette bulunduk. İlk kurulduğumuz yıl Emirdağ'da da 3 çocuğu sünnet ettirdik. Yine Türkiye'de son 3 yıldır Belediye ile beraber gurbetçi gecesi düzenliyoruz. Belediye başkanı benim arkadaşım. Aynı zamanda Belediyede meclis üyesiyim. Temmuz ayında ise Belediye başkanlığına vekalet ettim. Bu gurbetçi gecelerin içerisinde yine sünnet var. 60-70 arası çocuk sünnet ettiriyoruz. Sünnet edilen çocukların her şeyleri bizler tarafından karşılanıyor. Halk konserleri veriliyor çok güzel sanatçılar geldi Orhan Hakalmaz, Zara , Azerbaycan dans grupları vardı. Mehter takımı, yoğun programlar var güzel geçiyor gurbetçi geceleri...
Türkiye'de muhtaç olan insanlara akülü araç götürüyoruz...
Bu güne kadar 106 akülü araç gönderdik. 30 tane aküsüz araç, yürümeye yardımcı olabilecek ne var ise gönderildi.. Ve göndermeye devam ediyoruz....
Kurban kesimi kampanyaları düzenliyoruz....
Belçika'da kurban kesmek oldukça zor. Eyad olarak her yıl Emirdağ'da kurban kesimi organize ederek fakur fukaraya dağıtıyoruz..Şimdiye kadar bir çok kurban kesim organizasyonu yaptık. Bu hizmetimizi hiç aksatmadan devam edeceğiz.
Dernekler burada bıçak sırtında giden kuruluşlardır
Bizim dernek çok güzel gidiyor. Çok kontaklarım var, çok arkadaşlarım var. Kimden yardım istesek esirgemezler. Ben de onlara katkıda bulunuyorum. Faaliyetlerine yardım ediyorum. Brüksel'de bu işle uğraşanlar 40 kişiyi geçmez. Bu insanlar gönül adamlarıdır.
Bir kamyon dolusu engelli araç gereç hazırlıyoruz...
Bir kamyona 85 tane elektrikli araba. 45 tanede elektriksiz araba sığıyor. Şubat ayında başlatacağız inşallah. Sadece Emirdağ'a değil, Türkiye'nin bir ucuna gönderdik biz bunları Mesela Artvin'e , Kayseri'ye , Yozgat'a , Akşehir'e... Türkiye'nin nerede ise her yerine. Geçen ki kamyonda 81 araçtan 29 tanesi Emirdağ' da dağıldı. Bizim elimizde hiç araba kalmadı hepisi dağıldı. Bu çalışmaları kaymakamlıkla yürütüyoruz. Belediye siyasi olduğu için onunla çalışmıyoruz. Türkiye'de bu çok öne çıkarılıyor.
Derneğimize yardım alıyoruz...
Destek alıyoruz , şu an dosyayı hazırlıyoruz. Belçika Hükümeti'ne sunduk. Eğer onaylanırsa 10 euro senelik destek alacağız. 'Bunu alın istediğinizi yapın' demiyorlar. Bunun her kuruşunun vesikası veriliyor. Bizim burada bir binamız var, 15 yıl önce aldık, çok ucuzdu şimdi orası inşaat halinde. Orayı faaliyete geçireceğiz. Atölyelerimizi oraya aktaracağız Kadınlarımız, çocuklarımız çamurdan istediği şekli veriyor. Seramik pişirdiğimiz fırınımız var. Benim hayalimde kilim atölyesi kurmak var. Hiç yok Belçika'da kilim çok değişik ve güzel bir ve doğal . Kilimlerde kök boya var. Halılar insana çok zararlı aslında . Bizim annelerimiz ebelerimiz bunları dokurdu. Bunu tekrar yaşatmak istiyorum.
Hayallerimde daha çok şey var...
Hayalimde Belçika'da okuyan öğrencileri Türkiye'ye götürüp, izin zamanı bizim kültürümüzü, joryafyamızı, Atatürk'ün ilkelerini, İslamiyeti...Öğretme şansım olsa yaparım. Bunu devletimiz yapmıyor, Belçika devleti hiç yapmaz. Belçika devletine ne!
Lobi şirketlerine dünyanın paraları ödeniyor Amerika'da Avrupa'da olsun. Elimizde hazır lobi kullanamıyoruz.