Haberin yayım tarihi
2009-03-10
Haberin bulunduğu kategoriler

AB-Türkiye İlişkilerinde Enerji ve Ekonomik Kriz Ele Alındı.

Brüksel'de Bir Hafta…10 Mart 2009

BU SAYIDA:

AB – TÜRKİYE
KÜRESEL EKONOMİK KRİZ
EKONOMİK VE MALİ İŞLER
ÇEVRE
SCHENGEN ANTLAŞMASI
GIDA SAĞLIĞI - ULAŞTIRMA
TELEKOMÜNİKASYON
AB KURUMLARI
SOSYAL İŞLER - KADIN HAKLARI
EKONOMİ


AB – Türkiye

- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile AB Komisyonu'nun Genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Avrupa Politika Merkezi (EPC) tarafından 4 Mart'ta Brüksel'de düzenlenen "Avrupa'nın Enerji Merkezi Türkiye" konulu konferansa konuşmacı olarak katıldılar.

Bakan Hilmi Güler, doğal gaz kaynakları güvenliği ve gaz ithalatının çeşitlendirilmesi politikalarının önemini vurguladı ve bu bağlamda Nabucco projesine değinerek, Türkiye'nin bu konuda zaman kaybetmek istemediğini söyledi. Türkiye'nin enerji haritası hakkında bilgiler veren Güler, Anadolu'daki güneş ve rüzgar enerjisi potansiyeline dikkat çekti ve bu alana yoğunlaşacak dış yatırımcıların Türkiye'ye her zaman davetli olduklarını vurguladı.

Olli Rehn ise enerji konusunun Türkiye ve AB ilişkilerinde bir sorun olmaktan çıkıp, güçlü bir kazanç haline gelmesi için çok geçerli nedenler olduğunu belirtti. Rehn, Türkiye'nin AB'ye enerji kaynakları güvenliği ve çeşitliliği konularında yardımı dokunacağının, AB'nin de Türkiye'ye işleyen ve güvenilir bir iç enerji pazarı olma yolunda katkıda bulunacağının altını çizdi. Katılım müzakereleri kapsamında enerji konulu başlığın açılamıyor oluşunun işbirliğine engel olmadığını sözlerine ekleyen Rehn, tam tersine gelişen işbirliğinin müzakereleri hızlandıracağı görüşünü iletti.

Küresel Ekonomik Kriz

- 19-20 Mart tarihlerinde yapılacak AB Liderler Zirvesi öncesinde AB Komisyonu, küresel ekonomik krize karşı hazırlanan eylem planında AB üyesi ülkeler arasındaki eşgüdümün gelişmesi çağrısında bulundu. Komisyon, özellikle reel sektör ve istihdam alanında planlanan desteğe ilişkin önerilerde bulunurken, mali sistem içinde yapılması gereken reformların, bir süre önce yayımlanan Larosière raporunu temel alması gerektiğini bildirdi.

Konuya ilişkin 19-20 Mart'ta alınacak kararlar, AB'nin kriz politikalarının 2 Nisan'da Londra'da yapılacak G-20 zirvesindeki algılanışı açısından önemli görülüyor.

Komisyon'un yayımladığı bildirgede şu görüşlere yer veriliyor:

• Bankacılık sektörüne olan güvenin yeniden sağlamasi ve kredi akışını canlandırmaya yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir. Bu bağlamda Komisyon'un 25 Şubat'ta yayımladığı, bankaların zarar görmüş aktifleri bilançolarından çıkarmasına yönelik hedefler uygulamaya koyulmalıdır.

• Mali denetim ve düzenleme alanında Larosière raporunun önerdiği ana prensipler benimsenmeli ve AB düzeyinde bir mali gözetim mekanizması kurulmalıdır. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası bünyesinde bir erken uyarı sistemi tesis edilmelidir.

• AB üyesi ülkelerin bu zamana kadar aldıkları ulusal tedbirlerin faydaları görülmeye başlanmıştır. AB liderleri bundan sonrası için belirlenecek yol haritasında AB'nin ortak pazar, serbest ticaret, düşük karbon ekonomisi ve sürdürülebilir kamu harcamaları ilkelerini göz önünde bulundurmalıdırlar.

• İstihdam piyasasına yönelik ulusal planlar ortak bir temel üzerine inşa edilmelidir. Geçici çalışma saatleri düzenlemeleri, işsiz şahıslara gelir desteği, işverene ait ücret dışı giderlerin azaltılması ve meslek içi eğitim yatırımlarına ağırlık verilmesi gibi tedbirler alınmalıdır.

• AB'nin G-20 zirvesinde önder rol oynayabilmesi için şu konularda ortak adımlar atılması gereklidir: Şeffaflık ve hesap verme yükümlülüğü, bütün mali piyasa etmenlerinin düzenlemeye tabi tutulması, işbirliği sağlamayan yargı mekanizmalardan çıkan engellerin aşılması, uluslararası denetimde işbirliği ve IMF, Dünya Bankası ile Finansal İstikrar Forumu gibi kurumların reformu.

Ekonomik ve Mali İşler

- AB Komisyonu yeni bir finansal kontrol mekanizması kurulmasına ilişkin önergelere tam destek verdiğini ve bu çalışmaların hızlıca uygulamaya geçmesinin, AB vatandaşlarının finans sektörüne yeniden güvenmelerini sağlamak adına önemli olduğunu belirtti.
Önergeler eski IMF Başkanı Jacques de Larosiere liderliğinde oluşturulan üst düzey finans uzmanları tarafından oluşturuldu. AB Komisyonu, önergeleri bu ay sonunda toplanacak AB Konseyine görüşülmek üzere gönderecek ve AB finans sektörünün istikrarını tehdit edebilecek konularda bilgi toplaması amacıyla Avrupa Sistemik Risk Konseyi'nin kurulmasını isteyecek.

Larosière raporu; ulusal bankacılık, sigortacılık ve menkul değer denetmenlerini denetleyen komitelere daha güçlü yetkiler verilmesini böylece ulusal denetmenler arasında eşgüdümün daha iyi sağlanabileceğini belirtiyor. Ayrıca rapor, bu yeni yetkiler ile ulusal düzenleyiciler için bağlayıcı denetim standartları uygulanmasının ve kredi değerlendirme kurumlarının lisansa tabi tutulmalarının temin edilmesini istiyor.

- AB Komisyonu'nun Tüketicilerden sorumlu Genel Müdürlüğü, "E-ticaret'in Önündeki Engeller" konulu yeni bir rapor yayımladı. Yayımlanan rapor, internet alışverişlerinin popülaritesinin giderek arttığını belirtirken, sınır ötesi ticaretin önündeki engellerin internet alışverişinin gelişimini aksattığına da dikkat çekiyor. Rapor, AB sınırları içerisindeki e-ticarette mevcut eğilim ile ilgili detaylı analizler içermekte. Buna göre; 2006-2008 yılları arasında internet üzerinden en az bir ürün satın alan AB vatandaşlarının oranı %27'den %33'e yükselmiş durumda. Ancak tüm bu yüksek orana rağmen, internet üzerinden yapılan alışverişler sınır ötesi düzeyinde yavaş gelişiyor. Buna göre sınır ötesi internet alışverişlerinin oranı 2008 yılında %7, 2006 yılında ise sadece %6 olarak gerçekleşmiş.

Rapora göre sınır ötesi alışverişlerin düşük oranda kalması e-ticaretin önündeki bazı engellerden kaynaklanıyor. Raporda değinilen engeller kısaca şöyle:

• Coğrafi bölünmüşlük: Pek çok ticari site her yerden müşterilerin görebileceği internet sitelerine sahip. Ancak satıcılar iç pazarın ulusal çizgilerle ayrılmış olduğu kanısında, bu sebeple müşteriler ya reddedilmekte ya da kendi ülkelerine yönlendirilmekteler.

• Dile bağlı engeller: Bayilerin yüzde 60'ının başka dillerde de hizmet vermelerine rağmen dil engeli birçok tüccar ve tüketici arasında sorun olmakta.

• Lojistik kaynaklı sorunlar: Ulusal posta servisleri ve ödeme şekillerinin birlikte işlemesi problemi mevcut.

• Mevzuat engelleri: Tüketici kanunları, KDV kuralları, fikri mülkiyet hakkının korunması gibi mevzuatlar.

• Tüketici güvenini zayıflatan engeller: Özellikle ödemeler, teslim, şikayetler ve garanti uygulamalarında yaşanan problemler.

Çevre

- AB Komisyonu'nun açıkladığı yeni bir rapora göre, toprak araziler iklim değişikliğinin yavaşlatılmasında önemli rol sahibi olabilir. Toprak araziler, atmosferdeki karbonun iki katı, bitkilerdeki karbonun üç katı kadar karbon içermekte.

Avrupa'daki toprak araziler 75 milyar tonluk karbonla yüksek miktarda karbon rezervleri oluşturmaktalar. Toprak araziler ve iklim değişikliği arasındaki bağlantının iyi bir sentezi olan rapor, karbonun toprak arazilerden ayrılması gerekliliğinin altını çiziyor. Bunun için kullanılacak teknik kullanılabilir durumda ve uygun maliyetli, bunun için yeni ya da kanıtlanmamış teknolojiye gereksinimde söz konusu değil ayrıca iklim değişikliğini yavaşlatma açısından ekonomideki diğer sektörlerle kıyaslanabilecek durumda.

Tahminlere göre Avrupa'daki toprak araziler 73-79 milyar ton karbon içermekte. Bunların %50'si İsveç, Finlandiya, İngiltere ve İrlanda'daki turbalık alanlarda ayrıştırılıyor. Toprak alanlar iklim değişikliği konusunda önemli bir rol oynuyor.

Avrupa'daki toprak alanlardan atmosfere %0,1'lik bir karbon salınımı gerçekleşmesi bile 100 milyon arabanın karbon salınımına eşit.

2006 yılında AB Komisyonu, Avrupa Parlamentosu'nun da desteğiyle Avrupa'daki toprak arazilerin korunması için bir yasa teklifi yapmış durumda, ancak beş üye ülkenin muhalefeti sebebiyle bu yasa tasarısı AB Konseyi tarafından henüz kabul edilmiş değil.

Schengen Antlaşması

- AB Komisyonu, Schengen vize değerlendirme mekanizmalarını gözden geçirmeye yönelik iki öneriyi benimsedi. Bu yeni teklifler yürürlükteki Schengen hükümlerine ilave niteliği taşıyacak ve üye devletlerdeki Schengen uygulamalarında üst düzey uygunluğun denetlenmesini sağlayacak.

Komisyon, Schengen işbirliğinin tüm alanlarını kapsayacak düzenleme ve karar sürecine ilişkin iki hukuki hüküm teklifi yaptı. Teklif edilen bu iki hüküm, Schengen için bir değerlendirme mekanizması oluşturuyor. Bu mekanizma ile üye ülkelerde Schengen hükümleri açısından karşılıklı güven temin edilecek ve Schengen hükümlerinin verimli ve etkin uygulanması sağlanacak.

Son on yılda Schengen değerlendirme mekanizmalarının verimliliği ile ilgili olarak üye ülkeler ve AB Komisyonu'nda bazı tartışmalar yaşanmıştı. Tartışmaların odak noktasında ise Schengen hükümlerinin üye ülkelerde doğru uygulanması bulunuyordu.

Gıda Sağlığı - Ulaştırma

- AB Komisyonu, hayvansal ürünlerin yolcular tarafından AB sınırları içine sokulmasını düzenleyen yeni bir yönetmelik kabul etti. 1 Mayıs 2009'da yürürlüğe girecek yönetmelik, hayvansal ürünlerin AB'ye sokulmasıyla ilgili kuralları kamuya anlaşılır bir biçimde açıklama amacı taşıyor. AB'ye seyahat edenler tarafından ya da posta yolu ile giriş yapan hayvansal ürünler, buradaki çiftlik hayvanlarının sağlığını şap hastalığı gibi çeşitli hastalıklarla tehdit etme riski taşıyor. İnsan hayatını da tehlikeye sokabilen bu tür hastalıklardan korunmada kamuya büyük rol düşüyor.

Genel bir kanuna göre yolcuların et, süt veya süt ürünlerini, üçüncü ülkelerden AB ülkelerine getirmeleri yasak. Bu kuralların tam olarak anlaşılmasını sağlamak amacıyla 2008 AB Veterinerlik Haftasında bu yönde bir kampanya başlatılmıştı. Yeni yönetmeliğe göre:

• AB'ye girişte et, süt ve süt ürünleri taşınması yasaklanıyor (ancak bu ürünlerin Hırvatistan, Faroe Adaları, Grönland ve İzlanda'dan yapılacak 10 kilogram altındaki girişleri yasak kapsamına alınmıyor).

• Toz halindeki bebek mamaları, bebek sütü ve ilaç mahiyetinde özel yiyecek ve evcil hayvan mamaları 2 kilogramdan az olmak şartıyla giriş yapabiliyor.

• Deniz ürünlerinde, AB'ye 20 kilograma kadar ya da gönderilecek tek balığın ağırlığı daha fazla ise o balığın ağırlığı kadar gönderilmesi veya yolcuların yanlarında getirmesine izin veriliyor.

• Bu kurallar 27 AB üyesi ülke arasında yollanan hayvan ürünleri ile Andorra, Liechtenstein, Norveç, San Marino ve İsviçre arasında giriş çıkış yapan hayvansal ürünler için geçerli değil.

Telekomünikasyon

- AB Komisyonu, Romanya telekomünikasyon denetleme kurumunun ülkedeki mobil çağrı sonlandırma bedelini, gündemdeki AB Komisyonu Tavsiye Kararları'na yakınlaştırmaya yönelik düzenlemelerinden duyduğu memnuniyeti belirtti.

Çağrı sonlandırma bedeli, telefon operatörlerinin, birbirlerinin şebeklerini kullandıkları çağrı bağlantıları için yaptıkları toptan ödemeleri ifade ediyor. Mevcut uygulamada farklı operatörler arasında yapılan aramalara yönelik bedellerin bir parçası olan arama sonlandırma bedelleri, müşterilerin telefon faturalarına eklenerek son tüketici tarafından ödeniyor.

Romanya telekomünikasyon denetleme kurumu, ülkedeki adıyla "Ulusal Komünikasyon Otoritesi'nin (ANC)" Romanya'daki bireysel cep telefonu şebekeleri arasındaki sesli arama sonlandırma bedellerini düzenleme taslağı, kurumun telekomünikasyon piyasasını AB telekom kurallarına göre düzenlemeye yönelik ilk taslağı oldu. ANC sesli arama sonlandırma için, aktif olan operatörlere tekabül eden (Vodafone Romanya, Orange Romanya, Cosmote RMT, Telemobil ve RCS&RDS), beş farklı ulusal piyasa tanımladı.

ANC bu operatörlerden her birini kendi şebekelerinde belirgin pazar gücüne sahip olarak görüyor.

ANC, Vodafone Romanya ve Orange Romanya'yı dikkate alarak dakika başına azami 0,0503 € ortalama sonlandırma bedelini yürürlüğe koymayı teklif ediyor. ANC diğer operatörler için, 1 Temmuz 2010'a kadar farklı tarifelerle, bir indirim yolu öneriyor. Bu tutar, şu anki fiyatların yaklaşık olarak yüzde 30 altında. Bu asimetrik sonlandırma bedeli düzenlemesi geçici ve Komisyon Tavsiye Kararları'na uyarak 2010'da maliyet odaklı bir modelin geliştirilmesiyle yerini simetrik bir yükümlülüğe bırakacak.

Haziran 2008'de AB Komisyonu, operatörler arasındaki rekabeti arttırmak ve Avrupalı tüketiciler için telefon ücretlerini düşürebilmek amaçlarıyla, AB'deki sesli arama sonlandırma bedelleri üzerine bir kamu istişaresi başlattı. Şu an, ulusal telekom düzenleyicileri tarafından belirlenen sonlandırma bedelleri AB üyeleri arasında değişkenlik gösteriyor. Bu durum da rekabeti olumsuz etkiliyor.

AB Kurumları

- AB Komisyonu'nun Brüksel AB mahallesinin yeniden yapılandırması için başlattığı çalışma kapsamında Nisan 2008'de açtığı mimari proje yarışmasının sonuçları belli oldu. Bölgeyi canlandırma amaçlı projeyi, Fransız mimar Christian de Portzamparc yönetiminde çalışan çokuluslu bir ekip üstlenecek.

Uluslararası uzmanlar, AB Komisyonu yetkilileri ile Brüksel şehir ve bölge yönetimleri temsilcilerinden oluşan danışma kurulu, AB çapında 35 mimar ekibinin sunduğu yarışmada beş projeyi finale bırakmıştı.

Halihazırda 170.000 metrekarelik bir alanda faaliyet gösteren AB Komisyonu, söz konusu proje ile 400.000 metrekareye kadar büyüyecek. Büro binaları, kamuya açık alanlar, konut ve dükkanların bir arada bulunacağı yeni AB merkezi, AB siyasi projesine yeni bir yüz kazandırmayı hedefliyor.

Sosyal İşler - Kadın Hakları

- Dünya Kadınlar Günü öncesinde Kadın Hakları Komitesi tarafından organize edilen AB parlamenterleri ve üye ülke parlamenterleri arasındaki münazarada varılan sonuç, kadınların AB kurumlarında eşit temsilinin demokrasiyle paralel olarak geliştiği ve bu hususta siyasi partilerin önderlik etmesi gerektiği yönünde oldu.

Çeşitli konuşmacılar tarafından ortaya konan ve Kadın Hakları Komitesi Başkanı Anna Záborská tarafından "endişe verici" olarak değerlendirilen rakamlar şöyle: Kadınların ulusal parlamentolarda temsil oranı ortalama %25; AB Parlamentosu'nda ise %31. Büyük şirketlerde yüksek yönetici mevkilerinin sadece %11'i kadınlardan oluşuyor.

Cinsiyet ayrımcılığı, kadına karşı şiddet gibi sorunlar varlığını sürdürüyor. Erkek ve kadın çalışanlar arasındaki ücret farkları son yıllarda ortalama %17'yi bularak derinleşmeye devam ediyor. "

Bu yıl Haziran ayında AB'deki 375 milyon seçmenin oy kullanacağı Parlamento seçimleri yapılacak. AB Parlamentosu Başkanı Hans-Gert Pöttering, kadınların eşit şekilde temsilinin AB demokrasisi için esas olduğunu,.1979'dan 2009'a kadar AB Parlamentosu'ndaki kadın milletvekili oranının %16'dan %31'e yükseldiğini fakat bu oranın hala yetersiz olduğunu dile getirdi.

AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margot Wallström ise AB nüfusunun %52'sinin kadınlardan oluştuğunu ve bu nedenle de temsili demokrasi için eşit (%50-%50) temsil oranının gerektiğini belirtti.

Ekonomi

- 2008 yılının dördüncü çeyreğinde gayrısafi milli hasıla (GSMH) Euro Alanı (AB15) ve AB27'de bir önceki çeyreğe göre %1,5 oranında düştü. 2008'in üçüncü çeyreğinde büyüme oranları Euro Alanı'nda -%0,2, AB27'de ise -%0,3 olarak hesaplanmıştı.

Dördüncü çeyrekte hane tüketim masraflarında sırasıyla %0,9 ve %0,8; yatırımlarda %2,7 ve %2,5; ihracatta %7,3 ve %6,8; ithalatta ise her iki alanda da %5,5 düşüş kaydedildi.
2008'de yıllık ekonomik büyüme Euro Alanı ile AB27'de %0,8 ve %0,9 olarak gerçekleşti. 2007 yılında büyüme %2,6 ve %2,9 oranlarında kaydedilmişti.
*
B R Ü K S E L ' D E G E L E C E K A Y

AB Kurumları

• 10 Mart, Maliye Bakanları Konseyi

• 16-17 Mart, Genel İşler ve Dış İlişkiler Bakanlar Konseyi

• 23-24 Mart, Tarım ve Balıkçılık Konseyi

Konferanslar-Seminerler

• 12-13 Mart, "Conference on Climate Change Adaptation and Water", European Water
Partnership,

http://www.ewp.eu/

• 17 Mart, "Industrial Competitiveness: Challenges,  opportunities and the role of policy in difficult times",

http://ec.europa.eu/

• 26-27 Mart, "European Business Summit",

http://www.ebsummit.eu/

HAZIRLAYANLAR :
Suna Orçun – Serhan Salman
bxloffice@tusiad.org 
www.tusiad.org 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.