Saygıdeğer okurlar,
Uzun süredir suskunluğumu korumaya çalıştım, ama sanırım bu biraz zor olacak.
Bu yıl bazı nedenlerden dolayı aday olmamayı tercih ettim.
Ama gel gör ki bizim siyasiler, afişini asıp kendini başbakan sananlar herzaman olduğu gibi hiç te hoş olmayan davranışlar sergilemeye başladılar..
Birbirinize çelme takmadan, iftira atmadan, santaj yapmadan, satın almadan, satılmadan doğru dürüst siyaset yapılamaz mı acaba?.
Piyasada o kadar çok aday varki yine, bir çoğu neden aday olur anlamış değilim.
Birde siteler aracılığı ile dem vuranlar varya; bir çoğu siyasetin S 'sini bile bilmezler. Hatta AB parlamentosunun nerede olduğunu sorsanız cevap vermezler.
AP'ye aday olup bugüne kadar AB'nin kapısının önünden dahi geçmeyenlerin seçmenlere ne söylediklerini çok merak ediyorum.
Bir partide bir çok Türk kökenli adayın olması inanılır gibi değil. Burada aslında partilerin amaçları bu adaylar sayesinde oylarını alıp, hiç birinin kazanamamasını sağlamaktır. Eğer vatandaşlar aynı listede tüm yetenekli adaylara blok oyları verirlerse başarılı olunur. Türk kökenli, Fas ve Afrika kökenli adaylara 20., 40., 50., hatta 60., sıralardan listelerde yer verilmesi ise partilerin neyetlerini apaçık sergilemektedir.
Daha önceki yıllarda vatandaşların partilere üye olup seslerini duyurması, seçim programlarına yön vermesinin faydalarına değinmiştim. Elbette bir siyasi parti bünyesinde faal olmak ve toplumun sorunlarını buralara taşımak çok önemli bir uğraşıdır.
Kahvehanelerden, okey oyunlarından, bingo makine başlarından pembe dizi izleyip beyinlerinizi uyuşturmaktan vaz geçmek zorundayız. Dünyada son yıllarda meydana gelen ve bizim de hayatımızı yakından etkileyen büyük siyasi, sosyal ve ekonomik olumsuzluklara kayıtsız kalamayız. Ancak Belçika'da yaşayan Belçika vatandaşı olmuş insanlarımız arasında partilerde aday olanlar hariç sayısının son derece cılız olması dikkat çekicidir.
Partilere gelince; aşağı yukarı hepsi aynı, seçim programları da birbirine çok benziyor. Bazı parti temsilcileri seçimlere yakın bir zamanda nedense herkese cici görünürler. Bu partilerin asıl amaçlarını gizlerler. Bu durum diğer AB ülkelerinde de geçerli. Örneği Türkiye'nin AB üyeliği konusunda yapılan açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır. Şu bir gerçektir ki; Türkiye yıllardır şu veya bu bahanelerle oyalanmaktadır. Kimileri Türkiye'nin üyeliğine karşı olduklarını yüzünüze söylerler, maskeleri zaten yoktur, kimileri de oldum olası maskelidirler.
Yüzsüz ve ya iki yüzlü bir duruş segileyen partiler vatandaşa ayrı mesaj verir, perde arkasında gizli ajanda kullanırlar.
Bugüne kadar gelinen süreçte Türkiye'den AB üyesi olabilmesi için şu veya bu değişikliği yapılması isteniyor. Özelikle gündem olmayan, diğer üye ülkeler için söz konusu olmayan, akla hayale gelmeyen bir çok engelin ardı arkası kesilmiyor. Bu öne sürülen şartların hepsi bahane. Bu sadece Türkiye'yi oyalama politikalarının yansımasıdır.
'
'Fazla naz aşık usandırır" derler.
Aslında çoktan zamanı geldi de geçiyor, Türkiye kendine yeni hedefler bulmalı. O kadar çok altarnetifler varki, örneğin Asya Birliği. Ancak ne Asya ne Ortadoğu ne Arap ülkelerine büyümelerine fırsat verilmiyor. Kendi aralarındaki anlaşmazlıklar, sürtüşmeler, ülkelere, toplumlarına zarar veriyor ve bir türlü ekonomik yönden güçlenemiyorlar. Dünya ülkelerinde güçlü olanlar zayıfları tamamen esaret altına almaya çalışıyorlar. AP'ye aday olan arkadaşlarımız her şeyden önce üyesi oldukları kendi siyasi partilerin Türkiye'ye karşı samimi olmalarını sağlamaya çalışsınlar.
SP.a Adayı Selahattin Koçak'ın Diğer Adaylara Yönelik Karalamaları Esef Verici.
Belçika'da siyaset ile uğraşan Türk kökenli adaylar biraz gerçekleri görmeye, öğrenmeye çalışsınlar. Adaylarımız ifadelerinde aynı toplumun bir parçası olan diğer adayları karalamak yerine dürüst davranarak kendi projelerini ortaya koysunlar., Adaylar birazcık partiler üstü düşünerek çalışmanın önemini anlasınlar. SP.a AP adayı Selahattin Koçak gibi vatandaşın beynini sulandırmasınlar. Zira bir diğer adaya çamur atmaya çalışanlar zaten seçmenin dikkatinden kaçmaz. Selahattin Koçak rakiplerine ve rakip partilere yönelik karalama siyaseti yerine her şeyden önce kendi düşüncelerini ortaya koymalıdır. Koçak'ın acaba AB denilen oluşumun temel pransiplerinden haberi varmıdır?. Koçak AB'nin nihai hedeflerinin Türkiye'nin milli çıkarları ile ne kadar örtüşdüğünü biliyor mu?
Seviyeli ve hayırlı seçimler dilerim
Bu seçimlerde aday olan tüm siyasetçilerimize başarılar diliyorum. Ancak bir kaça küçük noktanında altını çizmek gerekiyor. Adaylarımız vitrinlere aynı adayın açgözlülük yaparak 10 afiş birden asacaklarına mütevazi davranıp diğer adaylarında afiş asmalarına fırsat vermelidirler. Seçmenlerin istediği adayı destekleme özgürlüğü bulunmaktadır. Bazı adayların yaptığı gibi makamında "sen başkasına yardım ediyorsun, belediye de sana yardım etmem" diyerek insanlara yönelik santajlar yapmasıda iğrenç bir durumdur. Siyasi rekabet centilmence olmalı. Siyasetçilerimizin rakip aday için kazdığı kuyuya bir gün kendisinin düşebileceğini unutmamaları gerekiyor.
Nebahat Acar
Evere belediyesi meclis üyesi