Belçika'da 10 yıldır devam eden DHKP-C davasında bugün açıklanan kararla Sabancı suikasti faillerinden Fehriye Erdal Belçika'da işlediği suçlardan dolayı 3 yıl hapis cezasına çarptırılırken, DHKP-C'nin sözcüsü Bahar Kimyongür ise beraat etti.
Brüksel'deki temyiz mahkemesi tarafından verilen kararla, DHKP-C örgütünün üyelerinden ve Sabancı suikasti faillerinden Kaya Saz, Şükriye Akar ve Zerrin Sarı da 2 ila 3 yıl arasında hapis cezası alırken, örgütün şuan ki lideri Musa Asoğlu ise 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Terör suçundan yargılanmayan DHKP-C'lilerin çete kurmak ve silah bulundurmak suçlarından ceza aldığı açıklandı. Hapis cezalarının tecilli verilmesi ceza alan hiçbir örgüt üyesinin hapis yatmayacağı anlamına geliyor.
Karar sonrası DHKP-C'li grup Adalet Sarayı önünde pankartlar açarak, halay çekti. Türk basının yanı sıra Belçika basını da konuya ilgi gösterdi.
Beraat eden Kimyongür basına yaptığı açıklamada: "Belçika adaletine 'günaydın' diyorum. Yıllardan beri aynı şeyi söylüyoruz. Biz terörist değiliz ki terör yasasıyla yargılanıp mahkum olalım. Başından beri ifade ve örgütlenme özgürlüğümüzü kullandık. Şöyle birşey de anlaşılmasın; Belçika adaleti bizden yana bir karar almadı sadece hukuku uyguladı ve cezalar ağır oldu aslında. Musa Asoğlu mesela dört yıllık cezaya mahkum oldu. Dosyadaki birçok öğe yoruma açıktı ve sadece sahte evrak ve silah taşıma suçları dikkate alınması gerekirdi. Çok ağır bir ceza olmuş oldu. Bizim tek sevincimiz terör yasasının kullanılmamış olması." dediği belitildi.
DHKP-C Sanık avukatı Jan Fermon'un görüşleri ise :"Karar kabul edilebilir bir karar ve mahkeme aslında bu davayı olması gereken haline soktu. Sanıklar sadece Belçika sınırları içerisinde işledikleri suçlar olan sahte evrak ve silah bulundurma suçları ile yargılandılar. Bu elbette yakalandıktan altı ay sonra da bu şekilde sonuçlanabilirdi. Davanın on yıl sürmesinin nedeni savcıların bunu uluslararası bir terör konusu haline sokmaya çalışmasından kaynaklandı. Bu kararla birlikte bu görüş ikinci ve son kez reddedilmiş oldu. Elbette yüksek mahkeme bu kararı bozabilir. Ama artık bize göre bu noktadan sonra bu dava kapanmıştır. Bu son karardır. Mahkeme bunun bir ifade özgürlüğü meselesi olduğuna kanaat getirmiştir" şeklinde basında yansıtıldı..
Kaynak:Basın bültenleri...