. G20 gezegeni
. Avrupa’nın seçimleri
. Türkiye 2014
2014 yılı nasıl geçti?
2015`e umut içinde giriyoruz. Geçmiş ile gelecek, şimdiki zamanın etrafında pervane. Geniş zamanlarda aramaya devam ediyoruz ışığı.
2014 yılı iyi bitti. Heyecanlı bir yıl oldu. Tabii 2013 ile adrenalin rekabeti zordu. Yine de sadece seçimler yılı olması bile 2014’ün renkliliğini güvence altına almıştı. Türk Lirası’nın kur serüvenleri, dünya ekonomisindeki beklendik beklenmedik gelişmeler, Amerikan ve Avrupa merkez bankalarının özel hayatımıza uzanan müdahaleleri, Ortadoğu menşeli istikrarsızlık ticareti ve teknoloji, enerji ve ekoloji arasındaki tehlikeli ilişkiler gibi birçok alanda 2014 başarılı bir ‘heyecanlı’ yıl oldu. 2015’in işi zor.
G20 gezegeni
Dünya atmosferi 2014 yılında ısınmaya devam etti. Tüm umutlar 2015 yılında Paris’te toplanacak Birleşmiş Milletler Küresel İklim Konferansı’na odaklandı (COP21). Bu hedefe giden yolda, 2014 yılında keskin dönemeçlerden geçildi. Lima Konferansı ve özellikle Eylül 2014 New York Zirvesi büyük bir dönüm noktası oldu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un özel daveti ile bir araya gelen devlet ve hükümet başkanları, yerel yönetimler, iş dünyası ve sivil toplum temsilcileri hedefe ulaştılar. ‘Yeni İklim Ekonomisi’ için küresel irade oluştu. Karbondioksit salımı, karbon ticareti, teknolojik yatırım finansmanı ve yeşil enerji devrimi gibi alanlarda 2020 perspektifinde uluslararası müzakereler için ortak eylem zemini 2014’ün en önemli başarısı oldu.
2014 küresel mali sistem için de nispeten iyi bir yıl oldu. G20 zirvesi 15-16 Kasım’da Avustralya’da Brisbane kentinde somut kararlar aldı. Eşzamanlı olarak düzenlenen B20’de de iş dünyası ile siyasi liderler arasında mutabakat sağlandı. Hedefler hep aynı: Ekonomik büyüme ve istihdam. Bu çerçevede bir dizi öncelikli alan var: Uluslararası ticarette ortak kurallar, hammadde ve enerji piyasalarının istikrarı, finans sitemi için daha iyi denetim ve dinamizm sağlayacak standartlar, siyaset dünyasının karanlık yüzü olan yolsuzlukla mücadele, ulusal vergi politikaları arası uyum,…
Dünya insanlık tarihini yönlendiren en önemli etkenlerden olan ticaret, 2013 yılında yalnızca yüzde 2,5 seviyesinde artmıştı. Küresel kriz öncesindeki yüzde 6 oranını tekrar yakalamak için G20 önemli kararlar aldı. Dünya kalkınma gündemi için 2030 ufkunda gerekli olan 30 trilyon dolarlık altyapı yatırımları için de lider ülkeler güven verdi. Gezegen nüfusunun üçte ikisi, dünya ekonomisinin yüzde doksanını temsil eden G20 kurumsallaşıyor.
Şimdi sıra 2015’te Türkiye ’nin G20 dönem başkanlığında. Bu aynı zamanda Türkiye için ideal uluslararası marka tanımının içini doldurmak için de büyük bir fırsat: “Güçlü bir Batı demokrasisi, müstakbel üyesi olduğu AB’nin standartlarında etkin bir piyasa ekonomisi ve sosyal kalkınma ülküsü ve de Asyalı dinamizm, girişimcilik ve sosyal yetenekler sahibi bir Avrasya merkezi”.
Avrupa’nın seçimleri
Avrupa Parlamentosu için 22-25 Mayıs 2014 tarihlerinde 28 AB ülkesinde sandıklara giden seçmenler siyasi sisteme önemli bir uyarı mesajı verdi. Düşük katılım ve aşırı uçlardaki partilere kayan oylar AB’nin reformunun acilliğini bir kez daha teyit etti. AB de bu yönde atılımlarını hızlandırdı. 2020 için öngörülen değişim gündemi Avrupa 2030 stratejisi ile yenilendi. Birçok alanda somut icraat başladı: Daha esnek bir iş piyasası, zamanla verimsizleşebilen işler yerine çalışanları koruma odaklı bir sosyal güvenlik sistemi, daha kolay iş kurma, daha rahat finansman ve teknolojik yenilikçiliğe erdem muamelesi yapan bir yasal ve ekonomik anlayış…
Euro Bölgesi 2014’e önemli reform kararları ile girmişti. Bankacılık birliği, ulusal bütçelerin denetimi ve dış ekonomik temsil konularında 2014’te AB’nin siyasal kapsamı arttı. İki çemberli bir Avrupa’nın kurumsal mühendisliği için AB ülkeleri pazarlığa başladılar. Avrupa Birliği’nin merkezindeki Euro Bölgesi’ne sadece isteyen ve de teknik olarak hazır olan ülkeler girecek. Bu çekirdek Euro Bölgesi’nin etrafında daha geniş bir AB çemberi oluşuyor. Sırada AB’nin daha rahat bir şekilde Norveç, İsviçre, Türkiye, Balkanlar ve Karadeniz yönünde genişlemesi var.
Bu arada AB ile ABD arasındaki serbest ticaret ve yatırım müzakereleri (TTIP) hızlandı. Ticaret ötesinde, ekonomik mevzuat, standartlar, kamu ihaleleri gibi konularda da ilerleniyor. Böylece, Transatlantik Ekonomik Ortaklık ile küresel ekonominin temel direği olan Washington-Brüksel ekseni güçleniyor. Türkiye’den TÜSİAD ve TİSK’in tam üyesi oldukları Avrupa İş Dünyası’nın temsil kuruluşu BUSINESSEUROPE Türkiye’nin şekillenmekte olan bu Transatlantik Ekonomi içinde yer almasını resmen destekliyor. Diğer yandan eşzamanlı olarak, ABD Trans-Pasifik Ortaklık müzakerelerinde, AB de G.Kore ve Hindistan’dan sonra, Japonya ile ekonomik anlaşma görüşmelerinde ilerliyorlar. Artık iyice beli oldu ki, küresel düzende demokrasi ve piyasa ekonomilerini aynı eksende toplayan bir ‘Yeni Batı’ şekilleniyor. Çin’de ise yeni siyasi liderlik iç tüketimi tetikleyen ekonomik büyüme stratejisini, AB ile yeni ekonomik anlaşmalarını ve teknolojik atılımlarını siyasal güç kaynağına dönüştürmekte başarılı bir 2014 geçirdi.
Türkiye 2014
Türkiye de verimli bir 2014 yılı yaşadı. Gençler, sivil toplum girişimcileri, mesleklerinde yükselmiş kişiler, uluslararası standartlarda başarılı insanlar, ilerici siyasetçiler ve deneyimli bilgelerden oluşan güven verici bir Meclis talebi iyice arttı. Bu sayede siyasi partiler 21. yüzyılda Türk halkının küresel rekabet gücünü yükseltecek politikalara odaklandılar. Kürt sorununun çözümü ile Türk siyaseti demokratik olgunluk sınavından başarı ile geçti. Bilgi teknolojileri, özgürlükçü bir eğitim reformu, yeşil enerji devrimi, kadın hakları ve sosyal güvenlik gibi alanlarda hedefleri, kaynakları ve uygulama takvimi belli önerilerle şekilleniyor siyaset yarışı. Seçimlerden güçlenerek çıktı Türkiye Cumhuriyeti.
AB ile gümrük birliğinin başladığı 1996 yılından bugüne muazzam bir ekonomik ilerleme başarısı var Türkiye için. Fakat asıl belirleyici olan Dünya Bankası İnsani Kalkınma Endeksi, ülkeler arası cinsiyet eşitliği sıralaması, teknolojik yenilikçilik grafiği, OECD’nin PISA eğitim kalitesi testi, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi, Dünya Özgürlük Raporu, Demokrasi Endeksi ve Uluslararası Yolsuzluk Endeksi gibi ölçütler. Bu alanlarda yükselen bir Türkiye için 2014 ulusal uzlaşı zemini yılı oldu. Öncelik eğitim reformu. Hedef; ilkokuldan itibaren çok iyi İngilizce, genel kültür, yaratıcılık, girişimcilik, özgürlük, takım çalışması ve sosyal sorumluluk bilinci. Özgürlük şart!
Türk ekonomisi 2009-2013 döneminde küresel dalgalanmalardan asgari etkilenme ve bütçe disiplini başarısını 2014’te de iyi değerlendirdi. Makro-ekonomik güven ortamında Türkiye’de iş yapma biçimi, yatırım koşulları, kayıtdışı ekonomi ve kurumsallaşma açısından köklü bir atılım gerçekleşti. İş piyasası reformu için toplumsal uzlaşma sağlandı. Vergi reformu başarıldı. Cari açık krize dönüşmeden denetim altına alındı. Türkiye’nin uluslararası sermayeden, ticaretten ve turizmden aldığı pay hızla arttı. Ayrıca, olumlu siyasi hava, güçlenen hukuk devleti ve AB sürecindeki atılımlar da ekonomik artıdeğere dönüştü.
Böylece Türkiye hem Avrupa hem de dünyada güçleniyor. Bu yönde 2014’te yeni atılımlar gerçekleşti. Türkiye Ortadoğu’da etkili bir siyasal güç fakat ‘Ortadoğulu’ değil. Bölgesel çatışmalara demokrasi ve ekonomik kalkınma rüzgârı estirerek müdahale eden bir siyasal etki söz konusu. Doğu’da da Ermenistan ile tabular aşıldı. Kıbrıs’ta ise Türkiye kendini içine hapsettiği 360 derecelik kırmızı çizgiler alışkanlığından vazgeçti. Hedef, tarih ve koşul koyan taraf artık Ankara . Bu gidişle AB ile müzakereler 2020’den önce tamamlanır.
Daha birçok olumlu gelişme oldu 2014’te. Dünya medyasında çoğalan başlıklar iyi özetliyor Türkiye’nin yükselen markasını: “İstanbul, 21. yüzyılın örnek kenti”, “elektrikli otomobilde Türk imzası”, “Türkiye’de sokak çocuğu kalmadı”, “Avrupa’nın yeni sağlık merkezi”…
2015’e umut içinde giriyoruz. Zaman akıp giderken yılın bilançosu kaydoluyor tarihin hesap defterine. Geçmiş ile gelecek, şimdiki zamanın etrafında pervane. Geniş zamanlarda aramaya devam ediyoruz ışığı.
Not: Bu yazı 2015 yılı başında yazılması dilenen, erken bir 2014 değerlendirmesidir. Gerçek olaylar ve kişilerle ilgisi olamayabilir.
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Dr Bahadır Kaleağası
International Coordinator - TÜSİAD
Turkish Industry & Business Association
President, Bosphorus Institute