Haberin yayım tarihi
2010-04-07
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de Bir Hafta..Tusiad 6 Nisan 2010 Raporu..

BU SAYIDA:

AB - TÜRKİYE
AB - KIBRIS
AB KURUMLARI
VİZE POLİTİKASI
AB VATANDAŞLARI
BALIKÇILIK
EKONOMİ
 
AB - Türkiye

- Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin 2007 yılındaki girişimiyle Türkiye'nin AB üyeliğini tartışmaya açmak ve "Avrupa'nın sınırlarını" tartışmak üzere kurulan 'AB Yansıma Grubu' taslak raporunu oluşturmaya başladı. Yazım aşamasında olan raporda AB'nin genişleme politikalarının başarılı olduğu belirtilirken, Türkiye'nin Avrupa için taşıdığı önem vurgulanıyor.

İspanya Eski Başbakanı Felipe Gonzales başkanlığındaki "akil adamlar grubunun" 12 üyesi, oluşturacakları rapor çerçevesinde AB'nin 2020-2030 yıllarında karşılaşacağı güçlükleri en etkili şekilde çözebilmesi için tavsiyelerde de bulunacak. Türkiye'ye rapor içinde nasıl yer verileceği üzerine tartışmalar sürerken, AB'nin genişleme politikasıyla ilgili olarak olumlu ifadelere yer verileceği bildiriliyor. Avrupa'nın küresel ekonomik ve siyasi gücünü koruyabilmesi için öneriler sunacak olan rapor Haziran ayında tamamlanarak AB liderlerine sunulacak.

Akil adamlar grubunda Letonya Eski Cumhurbaşkanı Vaira Vike-Freiberga, Polonya Eski Cumhurbaşkanı Lech Walesa ve Stuttgart Belediye Başkanı Wolfgang Schuster (Almanya/Hıristiyan Demokrat) yer alıyor.

- Venedik Komisyonu 12-13 Mart tarihli 82. Genel Kurul'unda Türkiye'deki dini azınlıkların yasal konumu ve İstanbul Ortodoks Patriği'nin "Ekümenik" unvanını kullanımıyla ilgili bir rapor yayınladı. Raporun sonuç bölümünde devlet ve dini topluluklar arasındaki ilişkilerle ilgili tek bir "Avrupa modeli" olmadığı, bu ilişkilerin o ülkenin tarihi içinde geliştiği ancak, her Avrupa ülkesinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce belirlendiği üzere inanç özgürlüğüne saygı göstermesi gerektiği belirtiliyor. Türkiye ile ilgili olarak ise:

• Türkiye'de dini gruplarla ilgili yaklaşım karmaşık bir şekildedir. Çağdaş Türk politikasına laiklik anlayışı hakimdir, diğer taraftan toplum içinde laikliğin anlamının ve sınırlarının ne olması gerektiğine ilişkin bir tartışma sürmektedir.

• Türkiye'de dini azınlıkların vakıflar sistemi altındaki mülkiyet hakları ve dini azınlıkları desteklemek amacıyla vakıf kurma hakları gibi alanlarda yasal reformlar yapılmıştır. Bu reformların sadece yasalar düzeyinde kalmaması, anlayışlarda da değişikliğe yol açması gereklidir.

• Dini azınlıkların mülkiyet haklarını koruyabilmesi için ve mahkemelere başvurabilmesi için tüzel kimlik taşıması gereklidir. Gayrı Müslim azınlıklara bu hakkın verilmemesi için hiçbir sebep bulunmamaktadır.

• Venedik Komisyonu Türk makamlarını reform sürecini sürdürmesi ve dini azınlıkların tüzel kimliğe sahip olabilmelerini sağlamak üzere gerekli değişiklikleri yapmaya davet etmektedir. Bunun nasıl olabileceğine ilişkin Avrupa'da birçok model bulunmaktadır; Türk makamları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun olmak kaydı ile hangi modeli seçeceğine karar vermekte özgürdür.

• Ortodoks Patriği'nin "Ekümenik" unvanını kullanabilmesi konusuyla ilgili olarak ise Venedik Komisyonu bu hakkın kullanımının engellenmesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9. maddesi altında Patrikhane'nin özerkliğinin ihlali olarak değerlendirmektedir. Venedik Komisyonu Türk makamlarının Ortodoks Patriği'nin tarihi unvanını kullanmasını engellemeyi gerektirecek bir gerekçe görememektedir.

AB - Kıbrıs

- AB Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso, Kıbrıs'taki iki toplumun liderleri Mehmet Ali Talat ve Demetris Hristofiyas tarafından yapılan ortak açıklamayı memnuniyetle karşıladıklarını kaydederek, açıklamanın iki liderin sorunun çözümü yolunda bağlılık ve sorumluluk anlayışıyla hareket ettiklerinin göstergesi olduğunu vurguladı. Barroso açıklamanın ayrıca 3 Eylül 2008 tarihinden bu yana müzakerelerde önemli bir aşama kaydedildiğinin bir işareti olduğuna değindi. Barroso bu gelişmelerin müzakerelerin önümüzdeki aylarda sonuçlandırılabileceğinin bir işareti olduğunu, bu nedenle AB Komisyonu olarak süreci yakından takip ettiklerini ve çözüme ulaşılabilmesi için müzakere sürecine gereken desteği vermeye hazır olduklarını belirtti.

Talat ve Hristofiyas'ın ortak açıklamasında müzakereler dahilinde iki toplum arasındaki yönetim ve güç paylaşımı, AB işleri ve ekonomi fasıllarında önemli gelişmeler kaydedildiği belirtiliyor. Açıklamada ayrıca müzakerelerin tüm konularda anlaşma sağlanmadan hiç bir konuda anlaşma sağlanmayacağı ilkesine dayanan "kapsamlı bütün yaklaşımı" ile gerçekleştirildiğinin de altı çiziliyor. İki lider ortak açıklamalarında Kıbrıs sorununu bütün yönleriyle ele alıp, adanın iki tarafında da eş zamanlı olarak referanduma sunulacak bir çözüme ulaşacaklarına olan inançlarını belirttiler.

- Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek Mehmet Ali Talat ve Demetris Hristofiyas tarafından yapılan ortak açıklamayı memnuniyetle karşıladı ve Kıbrıs Sorunu'nun çözümünün adadaki iki toplum için ve AB için çok önemli olduğunu belirtti. Buzek, zorlu müzakerelerde gösterilen bağlılık, cesaret ve inançtan ötürü tarafları tebrik etti ve bunun bir "kazan-kazan" durumu olduğuna işaret ederek, iki tarafı önümüzdeki dönem gerçekleşecek seçimlerden sonra çözüm arayışına devam etmeye davet etti.

Buzek, Kıbrıs Sorunu'nun çözümünün Doğu Akdeniz'e daha fazla istikrar, refah ve güvenlik getireceğini söyledi. Buzek ayrıca Türkiye'nin 2009 yılında kaydettiği aşamaların ele alındığı AP Raporu'na da atıfta bulunarak, sorunun çözümün AB ile NATO arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesine katkıda bulunacağını ve Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecindeki tıkanıklığın aşılmasını sağlayacağını kaydetti.

AB Kurumları

- AB Komisyonu 2010 yılı için çalışma programını 31 Mart 2010 tarihinde kabul etti. AB Komisyonu AB'yi ekonomik krizden çıkararak, AB vatandaşlarına doğrudan fayda sağlayacak politikalar uygulamak amacıyla çalışma programını 2010 yılı sonuna kadar gerçekleştirilmesi arzu edilen 34 stratejik öncelik çerçevesinde düzenledi. Çalışma programı bu önceliklerin yanı sıra, Komisyon'un görev süresince ele alınması beklenen 280 ana öneriyi de sıralıyor. 2010 yılı planının Komisyon'un 2014 yılına kadar uygulayacağı politikaların ana hatlarını belirlemesi bekleniyor.

AB Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso, yeni AB Komisyonu'nun 6 haftadır görev yaptığını ve önümüzdeki yıllar için önceliklerine karar verdiğini belirtti. Kabul edilen çalışma programının iddialı ancak, sonuç almak açısından gerçekçi olduğunu kaydeden Barroso, üye ülkelerin ve diğer AB kurumlarının bu programa ayak uydurabileceğini umduğunu söyledi. AB Komisyonu 2010 yılı ve sonrası için çalışma programını 4 ana eksende tasarladı:

• Ekonomik krizin aşılması ve AB'nin sosyal pazar ekonomisi olarak konumunun korunması,

• AB vatandaşlarını Avrupa ile ilgili faaliyetlerin merkezine koyan bir vatandaşlar gündemi oluşturulması,

• AB'ye küresel anlamda etki sahasını artıracak iddialı ve tutarlı bir dış gündem geliştirilmesi,

• AB araçları ve çalışma yöntemlerinin çağdaşlaştırılması.

Komisyon'un ilk Çalışma Programı 2010 için stratejik öncelikleri yerine getirmeye odaklanırken, 2010 sonrası için de gündemde olan konulara değiniyor. Bu sayede, Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi ile ortak çalışmalar gerçekleştirmek için bir zemin oluştururken, değişebilecek şartlara uyum sağlamak için de gereken esnekliği sağlıyor.

Vize Politikası

- Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi tarafından Haziran 2009 tarihinde kabul edilen ve ortak vize politikası uygulayan ülkelerin konsolosluklarını muhatap alan AB Vize Kanunu 5 Nisan 2010 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Kanun, 180 günlük bir zaman dilimi içerisinde 90 günü aşmayan kısa kalışlı vizeler için Schengen Alanı üyesi ülkelerin üçüncü ülke vatandaşlarına uygulaması gereken kuralları belirliyor. Kanun aynı zamanda üye ülkelerin havaalanlarındaki uluslararası transit alanlarından geçiş yaparken havaalanı transit vizesi bulundurması gereken bir üçüncü ülke vatandaşları listesi de oluşturuyor. 90 gün üzerindeki kalışlar için uzun kalışlı vize verilmesi halen üye ülkelerin kendi tasarrufunda bulunuyor.

AB Vize Kanunu İngiltere ve İrlanda dışındaki üye ülkelerde uygulanacak. Bulgaristan, Romanya ve G. Kıbrıs kanunu Schengen Alanı'na dahil olduklarında uygulamaya koyacaklar.

Kanun bu ülkelerin yanı sıra AB üyesi olmayan fakat Schengen Alanı'na dahil olan İzlanda, Norveç ve İsviçre'de de uygulanacak. Yeni kanun ile Schengen Alanı dahilindeki ülkelerde vize prosedürleri uyumlu hale getirilerek, şeffaflığın artırılması ve bütün başvuru sahiplerine eşit haklar tanınması hedefleniyor. Üçüncü ülkelerle vize kolaylığı sağlamak için daha önceden imzalanan anlaşmalar da yürürlükte kalmaya devam ediyor; ancak Vize Kanunu'nun genel kurallarından farklı olarak üçüncü ülke vatandaşlarına ayrıcalıklar tanıyan anlaşmaların yeniden müzakere edilmesi gündeme gelebilecek.

AB Vatandaşları

• AB vatandaşları Lizbon Antlaşması ile kendilerine verilen hakkı kullanarak AB yasama sürecine doğrudan katılabilecek. "Avrupa Vatandaşları Girişimi" çerçevesinde AB ülkelerinin en az 1/3'ünden en az 1 milyon AB vatandaşı AB Komisyonu'nu Komisyon'un yetki alanındaki bir konu hakkında yasal taslak hazırlamaya davet edebilecek.

Bunun için: 

• Üç üye ülkeden toplam 300 bin imza toplanması halinde girişimi başlatanlar AB Komisyonu'ndan bu girişimi dikkate almalarını isteyebilecek. Başvuru yapıldıktan sonraki dört ay içinde Komisyon kendisine iletilen bu konunun Komisyon'un sorumluluk alanına düşüp düşmediği kararını verecek.

• İlk başvurudan sonra 1 milyon imzanın bir yıl içinde tamamlanması gerekiyor.

• Gerekli imzalar da tamamlandıktan sonra Komisyon'un kendisine ulaştırılan yasa taslağı hazırlanması talebini değerlendirip, sonuca ulaştırması için bir süre sınırı bulunmuyor.

2010 yılı sonuna kadar AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu'nun Avrupa Vatandaşları Girişimi ile ilgili esaslar üzerinde mutabakata varması bekleniyor.

Balıkçılık

- AB Denizcilik ve Balıkçılıktan sorumlu Komiseri Maria Damanaki Akdeniz'de balıkçılığın sürdürülebilirliği için düzenlemeler getiren 1967/2006 no'lu Akdeniz Yönetmeliği'nin uygulanmasında ertelemeye gidilmeyeceğini açıkladı. Damanaki, üye ülkelere oybirliğiyle onay verdikleri bu yönetmeliği uygulamaya geçirmek için 2006'dan bu yana 3 yıllık süre tanındığını ve Komisyon'un uygulamanın daha da geciktirilmesine izin vermeyeceğini kaydetti. Komisyon tarafından yapılan incelemelerde üye ülkelerin balıkçılık yönetim planlarının ve balıkçılık açısından korumalı alanların belirlenmesi konusunda sorumluluklarını yerine getirmedikleri belirlendi. Komiser Damanaki incelemeler ışığında Komisyon'un AB mevzuatının üye ülkelerde uygulanmasını güvence altına almak için gereken bütün adımları atmaya hazır olduğunu da belirtti.

Balıkçılık alanında yapılacak düzenlemeler balıkçılığın sürdürülebilirliği konusundaki kaygılar nedeniyle ivedilik arz ediyor: Bilim insanları inceledikleri balık türlerinin %54'ünden fazlasının aşırı avlanma nedeniyle tehlikede olduğu belirledi ve barlam, barbunya, derin su karidesi ve dil balığı gibi türlerin avlanmasının %30 ila %80 arasında değişik oranlarda azaltılması önerdi. Komiser Damanaki son olarak yönetmeliğin bilimsel bulgularla uygun biçimde avlanmaya izin verdiğini ve geleneksel veya  "özel" balıkçılık konusunda bir yasak getirmediğini de vurguladı. 
 
Ekonomi

- Euro Alanı işsizlik oranı bir önceki ayla karşılaştırıldığında %0,1 artış göstererek, Şubat 2010'da %10 seviyesine ulaştı. İşsizlik oranı, geçtiğimiz yılın aynı döneminde %8,9 seviyesindeydi. AB27 işsizlik oranı ise yine bir önceki aya göre %0,1 oranında artarak, Şubat 2010'da %9,6 olarak gerçekleşti. AB27 işsizlik oranı Ocak 2009'da %8,3 olarak gerçekleşmişti. Şubat 2010 işsizlik oranları Euro Alanı için Ağustos 1998'den, AB27 için ise istatistiklerin tutulmaya başlandığı Ocak 2000'den beri kaydedilen en yüksek seviye olma niteliği taşıyor.

Eurostat tahminlerine göre, Şubat 2010'da 15,7 milyonu Euro Alanı'nda olmak üzere AB genelinde yaklaşık 23 milyon kişi işsizdi. Bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, Euro Alanı'nda işsiz kişi sayısı 1,8 milyon civarında artarken, AB27'deki toplam artış 3,1 milyon civarında gerçekleşti.

Üye ülkeler arasından işsizliğin en düşük olduğu ülkeler Hollanda (%4) ve Avusturya (%5) iken, en yüksek olduğu ülkeler Letonya (%21,7) ve İspanya (%19) oldu. Bir önceki yıla kıyasla, işsizlik bütün üye ülkelerde artış gösterdi. En yüksek artışlar Letonya ve Estonya'da kaydedilirken, en az artışlar Lüksemburg, Almanya ve Belçika'da gerçekleşti.

Erkek nüfusta işsizlik Şubat 2009 ile Şubat 2010 arasında Euro Alanı'nda %8,5'ten %10'a, AB27'de ise %8,2'den %9,8'e yükseldi. Kadın nüfusta işsizlik oranı Euro Alanı'nda %9,2'den %10'a, AB27'de ise %8,4'ten %9,3'e çıktı. Şubat 2009'da her iki alanda da %18,4 olan 25 yaş altı gençlerin işsizlik oranı Şubat 2010'da Euro Alanı'nda %20 ve AB27'de %20,6'ya yükseldi. 

BRÜKSEL'DE GELECEK AY

AB Kurumları

• 14-15 Nisan, Bölgeler Komitesi Genel Kurulu
• 19-20 Nisan, Tarım ve Balıkçılık Konseyi
• 22-23 Nisan, Adalet ve İçişleri Konseyi
• 26 Nisan, Dışişleri ve Savunma Konseyi
• 27 Nisan, Genel İşler Konseyi

Konferanslar

• 13 Nisan, "Reconciling the needs of employers, workers and families in the 21st Century: where next for the EU2020 agenda?", EPC, www.epc.eu

• 15 Nisan, "Citizen consultations in the light of the Lisbon Treaty", EPC, www.epc.eu

• 16 Nisan, "Due Process and Innovation in EU Competition Law", CEPS, www.ceps.be

• 26 Nisan, " The Hungarian Parliamentary Elections 2010: A first assessment", CEPS, www.ceps.be 

• 11 Mayıs, "From Worse to Worst? How Late Payments Squeeze SMEs' Liquidity", CEPS, www.ceps.be

• 27 Mayıs, Breakfast policy briefing with Karel de Gucht", EPC, www.epc.eu  
 
HAZIRLAYANLAR :
Dilek İştar Ateş – Gamze Erdem Türkelli
bxloffice@tusiad.org  
www.tusiad.org



  
Dr Bahadir Kaleagasi  
International Coordinator    
TUSIAD - Turkish Industry & Business Association  
 
BRUSSELS :    
Representation to the EU and BUSINESSEUROPE    
(The Confederation of European Business)    
T: +32 2 7364047      twitter.com/kaleagasi  
kaleagasi@tusiad.org          www.tusiad.org     

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.