BU SAYIDA:
AB – TÜRKİYE
AB - ASEAN
DİJİTAL GÜNDEM
ÇEVRE
AR-GE
İÇ İŞLERİ
ULAŞIM
DEMOGRAFİ
EKONOMİ
AB – Türkiye
- TÜSİAD’ın Brüksel’deki Avrupa Birliği Temsilciliği bünyesinde stajlarını sürdürmekte olan gençler staj yaptıkları dönemde katıldıkları seminer ve konferanslardan edindikleri izlenimleri, kendi görüş ve yorumlarını http://abxltusiad.wordpress.com/ adresinde oluşturulan bloga kaydedecekler.
TÜSİAD’ın kurumsal resmi görüşlerini yansıtmayan bu blogda Türkiye’nin AB üyeliği sürecinin yanı sıra AB’nin başkenti olan Brüksel’in gündemini ilgilendiren konular hakkında yazılar yayımlanacak.
- AB Komisyonu tarafından Batı Balkanlar ve Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğünün ele alınması amacıyla 6 Mayıs’ta Brüksel’de düzenlenen “Sesini Yükselt!” (Speak Up!) başlıklı bir konferans düzenledi. Konferansın açılış panelinde söz alan Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek basın ve ifade özgürlüğünün sağlanması için yasaların yeterli olmadığını, uygulamanın önem taşıdığını belirtti. Aynı panelde söz alan AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Neelie Kroes ise Türkiye’de internet filtreleriyle ilgili yapılan son açıklamaların çok endişe verici olduğunu kaydederek, AB’nin bu gelişmeleri dikkatle takip ettiğini dile getirdi.
Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Stefan Füle ise AB’ye üyelik sürecinde ülkelerin AB’nin yüksek standartlarından sapmamaları gerektiğini, ifade ve basın özgürlüğünün Kopenhag siyasi kriterlerinin temel bir unsuru olduğunu belirtti ve basın özgürlüğünün önündeki siyasi müdahale, ekonomik baskı ve şiddet sorunlarının çözülmesinin üyelik yolunda esas olduğunu vurguladı.
Toplantının “Batı Balkanlar ve Türkiye’de basın özgürlüğü” başlıklı ilk oturumunda Sırp gazeteci Veran Matic Türkiye’de cezaevinde bulunan gazetecileri selamladıktan sonra Balkanlarda özellikle araştırmacı gazetecilerin maruz kaldıkları şiddete değindi. Matic günümüzde basın mensuplarının araştırmacı gazetecilikten uzaklaşarak bazı kesimler için halkla ilişkiler görevi üstlendiği görüşünü dile getirdi. Sınır Tanımayan Gazeteciler (Rapporteurs Sans Frontiers) Genel Sekreteri Jean-François Julliard ise Freedomhouse tarafından yapılan basın özgürlüğü sıralamasında Sırbistan’ın 85, Kosova’nın 92, Karadağ’ın 104 ve Türkiye’nin 138. Sırada olduğunu vurgulayarak, bölgede ciddi bir sıkıntı bulunduğunu, bu sıkıntının öncelikle ulusal ve yerel makamlar, yargı ve ekonomik baskıdan kaynaklandığını belirtti. Juillard Türkiye’de mevzuatın ve özellikle de terörle mücadele yasalarının yanlış kullanımı sonucu Ahmet Şık ve Nedim Şener gibi araştırmacı gazetecilerin tutuklanıp cezaevine konduğunu sözlerine ekledi.
Julliard Türkiye’de cezaevinde bulunan gazeteci sayısının, bu kişilerin ne kadar süredir cezaevinde bulunduğunun ve hangi iddialarla cezaevine gönderildiklerinin bilinmediğini ve bunların açıklığa kavuşturulması gerektiğini söyledi. Arnavutluk Basın Enstitüsü’nden Remzi Lani ise Türkiye dışındaki diğer Balkan ülkelerinde cezaevinde gazeteci bulunmadığını, ancak hükümetler, yerel makamlar, siyasi partiler ve mafyadan gelen baskıların yanı sıra son dönemde etki altında bırakma çalışmaları, otosansür ve medyanın siyasileşerek himayeciye bağlılığı gibi ciddi sorunların türediğini belirtti.
Basın özgürlüğü sorunlarına çözüm yollarının ele alındığı ikinci oturumda konuşan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Basın Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatovic, Balkanlar ve Türkiye’de basın özgürlüğü açısından pembe bir tablo çizilemeyeceğini kaydederken, Türkiye’deki durumun kabul edilemez olduğunu söyledi.
Mijatovic yine de Türk makamlarından işbirliği ve sorunlara çözüm aranması gibi konularda bazı olumlu işaretler aldığını belirtti. Mijatovic hükümetlerin, basının özel mülkleri olmadığını öğrenmeleri gerektiğini, Balkanlar’da bu sorunları çözmek için siyasi iradenin gerekli olduğunu sözlerine ekledi.
Avrupa Gazeteciler Federasyonu Direktörü Renate Schroeder de basın özgürlüğü konusunda bir kriz yaşandığını, Türkiye’nin bu kriz listesinin ilk sırasında yer aldığını ileri sürdü. Schroeder tüm Türkiye’de gazetecilere karşı açılan dava sayısının 10 bin’i bulduğunu kaydederken, AB’nin basın özgürlüğü konusunu aday ülkelerde daha sesli bir biçimde dile getirmesi gerektiğini ekledi.
Kamu yararını gözeten yayıncılık ve radyotelevizyon konusunun ele alındığı üçüncü oturumda konuşan Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Doç.Dr. Yaman Akdeniz ise Türkiye’de dijital medyaya erişim konusundaki yasaklar ve sıkıntıları ortaya koyan sunumunda Türkiye’de 22 Ağustos tarihinde yürürlüğe girmesi beklenen zorunlu filtreleme sistemlerinin AB Komisyonu, Avrupa Konseyi ve AGİT tarafından önerilmediğini, zaten halihazırda kişilerin kendi istekleri doğrultusunda bu filtrelemeleri yapabilmelerine olanak bulunduğunu vurguladı.
Toplantı boyunca farklı ülkelerden gelen gazeteciler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşu yetkilileri AB’nin bölgede ifade ve basın özgürlüğünün sağlanması için daha etkin bir şekilde müdahil olması gerektiğini vurguladılar. AB kurumlarından beklenen desteğin sadece maddi değil, ayrıca siyasi olması gerektiğini bildiren katılımcılar, basın özgürlüğü konusunun özellikle AB tam üyelik hedefiyle müzakerelere devam eden ya da başvuru gerçekleştirmiş olan ülkelerin önüne bir kriter olarak konması gerektiği görüşünü dile getirdiler.
Toplantının kapanışında tekrar söz alan Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Stefan Füle basın özgürlüğü sorununu daha etkin bir şekilde dile getirmeye başlayacaklarını, 2011 yılı ilerleme raporlarında aday ülkelerdeki durumu değerlendirmenin yanı sıra, orta vadeli hedefler ve bir yol haritası ortaya koyacaklarını belirtti. Füle ayrıca toplantı sonucunda ortaya çıkan önerilerin iki sayfalık bir belge halinde aday ülke başbakanlarına gönderileceğini söyledi. Füle adaylık sürecinde basın ve ifade özgürlüğünü ayrı bir kıstas olarak koyabileceklerini de kaydetti.
- Avrupa Yatırım Bankası (AYB) Başkan Yardımcısı Matthias Kollatz-Ahnen AYB’nin Türkiye’deki çalışmaları ve desteklediği projeler hakkında bilgi vermek üzere bir basın toplantısı yaptı. AYB’nin Türkiye’deki “akıllı” büyümeyi desteklemek üzere üretilen projelere kaynak sağlamaya devam ettiğini, 2008 ve 2009’da sağlanan kredilerin toplamının 2,6 milyar €’ya ulaştığını, bu yıl da bu rakamlara küresel ekonomik krizin etkilerini ortadan kaldırmak üzere 600 milyon € ekleneceğini belirtti. Küresel ekonomik krizin özellikle KOBİ’lere olan olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması için yapılacak çalışmalara dikkat çeken Kollatz-Ahnen 2010 yılında KOBİ’lere 907 milyon €’luk kaynak aktarıldığını vurguladı. AYB’nin Türkiye’ye yönelik çalışmaları kapsamında her yıl yıllık 2 milyar €’nun aktarılmasının hedeflendiğini belirtti.
AYB’nin ürünlerinin çok esnek olduğunu ve firmaların değişen ihtiyaçlarına cevap vermek üzere bazı ürünlerin yeniden tasarlanabileceğini belirten Kollatz-Ahnen AYB’nin yurtdışındaki pazarlara açılmayı hedefleyen KOBİ’lerin bu faaliyetlerine de destek olabileceğini belirtti.
- Avrupa Parlamentosu’nda (AP) İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) ve Avrupa Muhafazakârlar ve Reformcular Grubu tarafından “Türkiye – AB İlişkileri: Gelecek için ivme, bugün için algılar” başlığı altında bir toplantı düzenlendi. Toplantıda İKV tarafından hazırlanan “Türkiye: Geçmiş, Bugün ve Gelecek” (“Turkey: Past, Present, Future”) adlı kitap tanıtıldı. Konferansın ilk oturumunda İKV Başkanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu’nun yanı sıra, AP üyeleri Jan Zahradil, Geoffrey Van Orden, Marietje Schaake ve Emine Bozkurt yer aldı. İkinci oturumda ise Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Türkiye tarihi uzmanı Prof. Dr. Feroz Ahmad, yazar Nedim Gürsel ve Adalet Eski Bakanı Prof. Dr. Selçuk Öztek birer konuşma gerçekleştirdi.
Panelde konuşan İKV Başkanı Kabaalioğlu, Türkiye’de toplumun AB hedefine bağlılığının sivil toplum örgütleri aracılığıyla gerçekleştirilen faaliyetlerde açıkça ortaya konduğunu belirtti.
Kabaalioğlu, Türk vatandaşlarının ve özellikle iş insanları ve öğrencilerin vize uygulaması nedeniyle yaşadıkları zorluklar ve faydalanamadıkları fırsatlara değinerek, AB Adalet Divanı kararına rağmen AB üye ülkelerinin vize konusunda haksız uygulamalara devam ettiğini söyledi. Kabaalioğlu ayrıca Gümrük Birliği kapsamında AB’nin yükümlülükleri konusu kapsamında, üçüncü ülkelerle yapılan Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) müzakerelerinde Türkiye’nin de masada olması gerektiğini vurguladı. Kabaalioğlu, AB tarihindeki ilgili tüm belgelerde Türkiye’nin tam üyeliğinin hedeflendiğini hatırlattı; bunun sadece her iki tarafın taahhütlerine bağlı kalmasıyla gerçekleştirilebileceğini kaydetti ve Türkiye’nin tam üyelik dışında hiçbir seçeneği kabul etmeyeceğini belirtti.
AB - ASEAN
- 1. AB - Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) İş Dünyası Zirvesi iki bölgeden bazı ekonomi ve ticaret bakanlarının ve Ticaretten sorumlu AB Komiseri Karel de Gucht’ün katılımıyla 5 Mayıs 2011 tarihinde Endonezya’nın başkenti Jakarta’da gerçekleştirildi. Zirve iki bölge arasında iş dünyası boyutundaki ilişkilerin geliştirilmesinin yanı sıra, kamu-özel sektör işbirliğinin de teşvik edilmesi amacını taşıyordu. Zirve’de Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Doğu Asya, AB ve G20 gündemindeki son gelişmeler ele alınırken, AB ve ASEAN arasındaki ticaret ve yatırım akışının önündeki engeller ve faydalanılabilecek fırsatlar da masaya yatırıldı. Zirvede ayrıca tarım ve gıda, otomotiv, hizmetler, sağlık ve altyapı sektörlerine ilişkin sektör temelli değerlendirmelerin yapıldığı oturumlar gerçekleştirildi. Zirve bağlamında Cakarta’da bulunan Komiser Karel de Gucht aynı zamanda Endonezyalı yetkililerle de bir araya gelerek, AB – Endonezya ikili ticaret ilişkileri konusunda temaslarda bulundu.
Dijital Gündem
- AB Komisyonu “Geleceğin İnterneti” başlıklı 600 milyon €’ luk kamu-özel sektör işbirliğinin ilk aşamasını başlattı. AB Komisyonu’nun 300 milyon € tahsis edeceği proje için Avrupa araştırma kurumları, kamu sektörü ve sanayi de aynı tutarda taahhütte bulundu. Bu işbirliği projesi Avrupa’da yenilikçiliği desteklemek ve iş dünyası ile hükümetlerin internet üzerindeki verilerin katlanarak artışını yönetme yetisine sahip internet çözümleri üretmelerine olanak sağlamak amacını taşıyor. Bu kapsamda geliştirilen ve her birine önümüzdeki iki yıl boyunca yaklaşık 5 milyon € kaynak sağlanacak internetin gelecekteki rolünün irdeleneceği sekiz öncül projenin konuları şunlar:
· Kamuya açık çevresel veri toplanması,
· Gıda değer zincirinin daha akıllı hale getirilmesi,
· Yerel düzeyde elektrik yönetiminden faydalanılması,
· Şehirlerde kamusal altyapının daha akıllı ve verimli hale getirilmesi,
· Oyun ve ağ üzerinden erişilen mecraların geliştirilmesi,
· Uluslararası lojistik değer zincirinin verimliliğinin artırılması,
· Bireylerin hareketliliği,
· Şehirlerdeki kamuya açık alanların daha güvenli hale getirilmesi. İnternet bağlantısı için
Çevre
- AB Komisyonu önümüzdeki 10 yılda Avrupa’nın biyo-çeşitlilik kaybını azaltmak ve biyo-çeşitliliği korumak amacıyla oluşturduğu yeni stratejiyi açıkladı. Biyo-çeşitliliği tehdit eden unsurları önemli ölçüde azaltmayı hedefleyen stratejinin 6 öncelikli hedefi bulunuyor:
· Mevcut doğayı koruma mevzuatının tamamen uygulanması ve doğal koruma alanlarının tam anlamıyla korunması,
· Ekosistemlerin ve ekosistem hizmetlerinin özellikle yeşil altyapının artırılması aracılığıyla mümkün olduğunca korunması ve geliştirilmesi,
· Tarım ve ormancılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması,
· AB balık stoklarının korunması,
· AB’de biyo-çeşitlilik kaybına neden olan istilacı türlerin kontrol altına alınması,
· Biyo-çeşitlilik kaybına karşı küresel düzeyde eylemlere katkısının artırılması.
Ar-Ge
- AB Komisyonu tarafından Şubat 2011’de AB araştırma ve yenilikçilik fonlarının geleceği için Ortak Stratejik Çerçeve oluşturulması amacıyla başlatılan kamu danışma sürecinin ara dönem sonuçlarına göre görüş bildiren kişi ve kurumların dikkat çektiği ortak nokta fonlar için başvuru ve fonların kullanımının muhasebesi süreçlerinin basitleştirilmesi gereğiydi. Danışma sürecine katılan bazı katılımcılar ise AB’nin yaratıcı potansiyelinin ortaya çıkarılması için merak uyandıran konulara eğilmenin önemini ve yüksek riskli projelerden yüksek fayda sağlanabileceğinin fark edilmesi gerektiğini belirtti. Komisyon tarafından önerilen Ortak Stratejik Çerçeve ile şu anda Araştırma için 7. Çerçeve Programı, Rekabetçilik ve Yenilikçilik Çerçeve Programı ve Avrupa Yenilikçilik ve Teknoloji Enstitüsü kapsamında verilmekte olan fonlar için ortak bir çerçeve oluşturulması öngörülüyor. Bu konuda devam eden kamu danışma süreci 10 Haziran’da Brüksel’de 700’den fazla bilim insanı, girişimci, politikacı ve diğer ilgili tarafların katılımıyla gerçekleştirilecek bir konferans ile nihayetlendirilecek. Danışma süreci ve konferanstan çıkacak sonuçlar AB Komisyonu’nun AB araştırma ve yenilikçilik fonlarının geleceğine dair 2011 yılı sonunda yapacağı yeni teklifi şekillendirecek. Bu yeni sistem AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu’nun onayından geçtikten sonra mevcut programların sona ereceği 31 Aralık 2013 tarihinde yürürlüğe girecek.
İç İşleri
- Avrupa Parlamentosu (AP) Sivil Özgürlükler Komitesi AB Komisyonu’nun Fransa ve İtalya’nın talebi üzerine AB’nin iç sınırlarında kontrollerin geçici olarak yeniden yapılmasına başlanabileceği yönündeki açıklamasını değerlendirdi. AP üyeleri Schengen mevzuatının zayıflatılmaması gerektiğini belirtirken, tüm iç sınır kontrollerinin kurallara kesin bir şekilde bağlı kalınarak yapılması çağrısında bulundu. AP Sivil Özgürlükler Komitesi’nin oturumuna katılan bir AB Komisyonu yetkilisi Komisyon’un ortaya koyacağı teklifle üye ülkelerin tek taraflı olarak sınır kontrolü sistemini geri getirmesine karşı çıkmak amacıyla bir AB mekanizması oluşturmayı hedeflediğini kaydetti.
Oturumda söz alan AP üyeleri, Komisyon tarafından “geçici” olarak alınması planlanan tedbirlerde “geçici” tanımının iyi yapılması ve göç gibi sosyal sorunların da göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladılar.
Ulaşım
- AB Komisyonu Trans-Avrupa demiryolları sisteminin aynı standarta sahip olması ve sistemlerin karşılıklı olarak çalışabilmesini sağlamak amacıyla bir yönetmelik yayımladı. Zaman çizelgesi, ulaşım ücreti ve biletler üzerine yüklenebilen bilgilerin tüm AB çapında standart bir şekilde olması için bilgi işlem sistemlerinde gerekli düzenlemelerin yapılması gerekecek. Yeni kurallar 2012 yılından itibaren geçerli olacak.
Demografi
- AB liderliğinde oluşturulan ve yüksek düzey katılımcıların yer aldığı “Etkin ve Sağlıklı Yaşlanma için Yenilikçilik İşbirliği” Yönlendirme Grubu AB Komisyonu Dijital Gündemden sorumlu Başkan Yardımcısı Neeli Kroes ve Sağlık ve Tüketici Politikalarından sorumlu AB Komiseri John Dalli’nin eş başkanlığında Brüksel’de toplandı. Yönlendirme Grubu’na AB komiserlerinin yanı sıra üye ülkeler ve bölgelerden yetkililer, iş dünyası temsilcileri ve sağlık ile sosyal hizmet çalışanları, yaşlı ve hasta örgütleri ve diğer ilgili taraflar da katılıyor.
Yönlendirme grubu yaşlanmakta olan bireylerin sağlık ve yaşam kalitesinin nasıl iyileştirilebileceği, sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliğinin nasıl sağlanılabileceği ve AB içinde yeni büyüme ve pazar fırsatlarının nasıl oluşturulabileceği konularında yenilikçi bir strateji çizilmesi yolunda bir fikir alışverişi platformu olacak. Bu konularda çizilecek strateji AB 2020’nin Yenilikçilik Birliği ve Dijital Gündem programlarının temel yapıtaşlarından birini oluşturuyor. AB’de 65 yaş üstü bireylerin sayısının 2008 ile 2030 yılları arasında %45 oranında artacağı, 2060 yılına kadar toplam nüfusun %30’undan fazlasının 65 yaş üstü olacağı tahmin ediliyor. Etkin ve Sağlıklı Yaşlanma için Yenilikçilik İşbirliği” AB’de ar-ge için harcanan kamu ve özel sektör fonlarının daha etkin kullanılmasını ve alınacak sonuçların bakıma muhtaç kimselere ve vatandaşlara doğrudan yararlar sağlamasını hedefliyor.
Ekonomi
- Küresel ekonomik krizden etkilenen ve bütçe açığı finansmanı güçlüğü çeken Portekiz’e yapılacak yardımın içeriği belirlendi. AB ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Portekiz’e toplam 78 milyar € tutarında yardım yaparak izlenecek program çerçevesinde Portekiz ekonomisinin yeniden istikrara kavuşması için çaba gösterilecek. Uygulanacak önlemler arasında kamu borçlarının azaltılması, cari açığın düşürülmesi ve büyümenin sağlanması için yapılacak düzenlemeler yer alıyor. Portekiz’in rekabetçiliğinin tesis edilmesi ve yeniden istihdam yaratır hale gelmesi için hükümetin uygulamaya koyacağı bu programı büyük bir kararlılık içinde uygulayarak, öncelikle piyasaya duyulan güveni pekiştirmesi bekleniyor.
- Üretici fiyatları endeksi Mart 2011’de bir ay öncesine göre Euro Alanı’nda (AB17) %0,7 ve AB27’de %1 artış gösterdi. Şubat ayında fiyatlar her iki bölgede de %0,8 oranında artmıştı. Mart 2011 verileri bir önceki senenin aynı dönemi ile karşılaştırıldığında üretici fiyatlarının Euro Alanı’nda %6,7, AB27’de ise %7,4 oranında arttığı gözlendi.
Fiyatlar enerji sektörü dışındaki tüm sektörlerde bir önceki aya kıyasla her iki alanda da %0,2 oranında arttı. Enerji sektöründe ise fiyatlar Euro Alanı’nda %1,9 ve AB27’de %2,8 artış sergiledi. Ara malların fiyatlarında her iki alanda da%0,3 artış olurken, dayanıksız tüketim malları fiyatlarında ise Euro Alanı’nda %0,3, AB27’de ise %0,2 artış gözlendi.
Dayanıklı tüketim malları fiyatları ise Euro Alanı’nda %0,1 ve AB27’de %0,3 arttı. Yatırım mallarının fiyatları Euro Alanı’nda sabit kalırken, AB27’de %0,1 oranında artış yaşandı.
- Perakende ticaret hacmi, Mart 2011’de bir önceki aya kıyasla Euro Alanı’nda (AB17) %1 ve AB27’de %0,8 oranında azaldı. Şubat 2011’de perakende ticaret Euro Alanı’nda %0,3, AB27’de ise %0,1 oranlarında artmıştı. Perakende satış endeksi Mart 2011’de bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında Euro Alanı’nda %1,7, AB27’de ise %1 düşüş sergiledi.
Mart 2011’de “Yiyecek, içecek ve tütün” ticaret hacmi Euro Alanı’nda %0,6 ve AB27’de %0,5 azalırken, yiyecek dışındaki sektörlerde iki bölgede de %1,1 düşüş kaydedildi. Üye ülkeler arasında perakende ticaret hacmindeki en sert düşüşler Portekiz (%4,7), Slovenya (%3), Almanya (%2,1) ve Polonya’da (%1,9), en büyük artışlar ise Estonya (%2,1), Romanya (%0,8), İrlanda ve Letonya’da (her ikisinde de %0,6) kaydedildi.
*
B R Ü K S E L ’ D E G E L E C E K A Y
AB Kurumları
· 19 – 20 Mayıs, Eğitim, Gençlik ve Kültür Konseyi
· 23 Mayıs, Genel İşler Konseyi
· 23 – 24 Mayıs, Dışişleri Konseyi
· 27 Mayıs, Doğu Ortaklığı Zirvesi
· 30 Mayıs – 1 Haziran, Rekabetçilik Konseyi
· 9 – 10 Haziran, Adalet ve İç İşleri Konseyi
Konferanslar
· 16 Mayıs, Chinese energy policy towards the Caspian region, EPC, http://www.epc.eu
· 16 Mayıs, Iceland: a case study of a European economy emerging from crisis, CEPS, http://www.ceps.be
· 19 Mayıs, The European social model: a driving force for growth and well-being, EPC, http://www.epc.eu
· 24 Mayıs, The Shadow Economy: Stifling European Growth?, CEPS, http://www.ceps.be
· 31 Mayıs, The Future of Nuclear in Europe, CEPS, http://www.ceps.be
HAZIRLAYANLAR :
Dilek İştar Ateş – Gamze Erdem Türkelli
************************************
Dr Bahadir Kaleagasi
International Coordinator
TUSIAD - Turkish Industry & Business Association
BRUSSELS :
Representation to the EU and BUSINESSEUROPE
(The Confederation of European Business)
T: +32 2 7364047 twitter.com/kaleagasi