CUMA SOHBETİ
Müslümanın hayatında önemli bir yer tutan Cuma günü onun için bir bakıma bayram günüdür. Böyle de olmalıdır. Çünkü bu gün Güneş'in doğduğu en hayırlı gün ilan edilmiş, o günün çok feyizli ve bereketli bir gün olduğu bildirilmiştir. o gün topluca kılınan Cuma namazına meleklerin de iştirak ettiği müjdelenmiştir.( Müslim Cuma, 24)
Cuma gününün önemi Allah Teala tarafından ortaya konmuştur. Kur'an-ı Kerim'de Cuma suresinde şöyle buyurulur:
"Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınız zaman Allah'ı zikretmeye hemen gidiniz. Alış verişi bırakınız. Bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır" (Cuma suresi,10)
Peygamber efendimiz hadislerinde, Hz.Adem'in Cuma günü yaratıldığını, o gün cennete konulduğunu, gene o gün cennetten yeryüzüne indirildiğini ve kıyametin cuma günü kopacağını haber vermektedir (Müslim,Cuma, 18)
Cuma gününde yapılan duaların kabul edildiği bir an var ki, o gün ibadet edip dua eden duasında ne istese, kendisine verilir.(Buhari, Cuma, 37; Müslim, Cuma, 139
Cuma günü gerekli temizliği yapıp, camiye giderek hutbe dinleyen ve Cuma namazını kılan kimsenin o gün ile daha önceki Cuma arasında işlemiş olduğu günahları affedilir.(Müslim,Taharet 16).
Peygamberimiz cuma gününün önemini çeşitli hadislerinde ifade etmiş ve Mekke'den Medine'ye hicret ederken daha henüz yolda iken Medine'ye ulaşmadan Ranuna vadisinde cuma namazını kıldırmıştı.
Hz.Peygamber, Cuma günü olunca banyosunu yapar, dişlerini misvakla temizler, bıyıklarını kısaltır, saçını sakalını tarardı. Tırnaklarını keser ve güzel koku sürünürdü. O gün en güzel elbisesini giyerek cuma namazına daha itinalı hazırlanırdı. Şüphesiz bu itinalı tutumunu diğer günlerde de sürdürürdü ancak Cuma günü bunları bir kez daha gözden geçirirdi.
Haftanın en hayırlı günü olan Cuma günü, camiye doğru atılan her adım insana büyük sevap kazandırmaktadır. Resûl-i Ekrem Efendimiz şöyle buyuruyor:
"Cuma günü olunca, caminin her bir kapısında melekler vardır. İlk gelenleri sırayla yazarlar. İmam (minbere) oturunca defterleri kapatıp, zikri dinlenmeye giderler Müslim,Cuma,24) Cuma namazına ne kadar erken gelinirse, sevabı da o kadar çok olur. İlk gelenler sanki deve, daha sonra gelenler sığır, ondan sonra gelenler ise küçük baş hayvan kurban etmiş kadar sevap kazanmaktadırlar.
Müslüman hangi ülkede olursa olsun cuma namazının kılındığı bir yerde camiye gidip cuma namazını kılmakla yükümlüdür. Bu Cenab-ı Hak'kın emridir. Cuma namazı bu kadar önemlidir. Çünkü cuma namazı topluca, cemaatle kılınır. Tek başına kılınmaz. O gün Cuma namazını cemaatle kılamayan kimse cuma namazını kılmamış olur. Artık öğle namazını kılar.
Önemsemeyerek, tembellik göstererek yahut engel olmayaacak bir işi öne sürerek cumaya gelmemek bir müslüman için büyük günahtır. Peygamber Efendimiz böylelerini tehdit ederek şöyle uyarmaktadır:
"Bir takım kimseler ya cuma namazını terketmekten vazgeçerler ya da Allah kalplerini mühürler ve böylece onlar gafillerden olurlar"( Müslim. Cuma,33)
Cuma günü namaz vakti girdikten sonra yolculuğa çıkmak bile uygun değildir. Bunu ya vakitten çok önce yahut cumadan sonra yapmak gerekir.
Cuma günü camiye erken gelen kimse oturur Kur'an okur. Eğer vakit müsaitse nafile namaz kılar. Allah'ı zikrerder, Peygamberimize salat-u selam getirir. Re^sûlullah(s.a.s.) şöyle buyuruyor:
"Cuma günü bana salavatı çok okuyun. Şüphesiz salavatlarınız bana arzedilir" buyurdu. Orada bulunanlar:
"Ey Allah'ın Resûlü salâvatlarımız size nasıl arzedilir? Sizin de bedeniniz çürümüş olacak!"deyince. Peygamberimiz:
Allah Teala toprağa peygamberlerin cesetlerini yemeyi haram kıldı!" buyurdular"(Ebu Davud, salat,207)
Ergenlik çağına ulaşmamış çocuklara her nekadar Cuma namazı farz değilse de alışmaları için teşvik edilmeli ve yönlendirilmelidirler. Kılmış oldukları namazın sevabı kendilerine yazılmaktadır.
Çalışan kimseler imkanlarını kullanarak işlerini cuma saatine göre ayarlamaya gayret etmelidirler.
Cuma gününe ve namazına Hz Allah'ın ve Peygamberimiz (s.a.s.) Efendimizin verdiği önemi biz de gösterelim.
Bekir DEMİR
Houthalen Camii Din Görevlisi