Yunanistan ve İrlanda'da yaşanan krizin ardından avro bölgesinde kriz için 'Sıra Belçika'ya mı geldi?' sorusu gündemi meşgul etmeye başladı.
Son günlerde Avrupa basınında sık sık Belçika'da yaşanan belirsizlik konu ediliyor. Yapılan haberlerin bazılarında ekonominin çok kötüye gittiğine dair spekülasyonlar yer alırken, bazı makalelerde ise özellikle Belçika'nın herşeye rağmen sağlam bir ekonomiye sahip olduğu vurgulanıyor.
Avrupa'da bir süredir hissedilen ekonomik kriz, alındığı söylenen önlemlere rağmen üye ülkelerin bir bir borç batağına batmalarını engelleyemiyor. Yunanistan ve İrlanda'da görülen batışın ardından gözler ekonomik olarak iyi durumda olmayan namı diğer 'zayıf halka' ülkelere çevrildi. Bu ülkeler arasında yer alan Belçika özellikle 6 aydır kurulamayan hükümeti ile zayıf halkalardan en çok dikkat çekeni.
Belçika'nın zayıf halka olarak görülmesine neden olan birkaç farklı faktör adlandırılıyor. Bunlardan en önemlisi Belçika'da seçimlerin ardından 6 ay geçmesine rağmen halen bir hükümet kurulabilmiş değil. Altı aydır süren ve hükümet kurulana kadar da bitmesi beklenmeyen politik belirsizliğin dış yatırımcılar tarafından risk olarak görüldüğü söyleniyor. Bunun yanı sıra ülkede bulunan bankaların İrlanda'da yaşanan krizden korunamamasının da yaşanabilecek krize neden olacağı söyleniyor.
Dış yatırımcılar nezdinden ülkenin ekonomisinin güçsüzleştiği ve hükümet tahvillerinin satılması nedeniyle diğer ülkelerle Belçika arasındaki faiz farkının artması nedeniyle paniğe kapılan işverenler derneği Voka ve Avrupa Komisyonu acilen hükümet kurulmasını talep ettikleri bir açıklama yaptılar. İngiliz The Guardian gazetesinde geçtiğimiz hafta çıkan bir haberde ise Belçika'nın mevcut bir hükümeti olmadığından dış borçların ödenmesi konusunda karar mekanizması bulunmadığını ve bu yüzden de Belçika'nın risk primi ödemesi gerektiği belirtildi.
Belçika Emek Partisi'nden Jo Cottenier de konuya dair bir değerlendirme yazısı hazırladı. Joe Cottenier değerlendirmesinde İrlanda'nın önce başarılı bir liberal politika hamlesi olarak adlandırılan adımlar sonucunda nasıl bir model gibi gösterildiğini, ardından da ülke ekonomisinin batışını örnek gösterdi. İrlanda'nın borçlandırılarak Avrupa Merkez Bankası ve IMF'nin boyunduruğuna sokulduğunu belirten Jo Cottenier, sosyal sistemin çökmesine sebep olan bu bağımlılığın sonunda mevcut duruma sebep olduğunu belirtti.
"Bugün İrlanda'da olanlar daha önce Yunanistan'da olmuştu ve bunun yarın Portekiz ve İspanya'da da olacağını biliyoruz" diyen Jo Cottenier, Avrupa Birliği'nin zayıf halkaları bu ülkeler olduğunu söyledi. Değerlendirmede ayrıca bu ülkelerde yaşanan krizlerin Belçika'da bulunan bankaları da dolaylı olarak etkilediği ve kapitalizmde yaşanan krizlerden hiçbir zaman ders çıkartılmadığını yazdı. Ayrıca bu tür krizlerden kurtulmanın tek yolunun sosyalizmde olduğunu vurgulayan Jo Cottenier, değerlendirmesinde dış borçlardan ancak bu şekilde kurtulunabileceğini yazdı.
Kaynak:(soL – Haber)
