Geçtigimiz hafta Merkez Kabine başbakan (geçici) Yves Leterme nezdinde 2010 yılı bütçe gerçekleşme rakamlarını açıkladı. Buna göre 2010 yılı bütçe açıgı yüzde 4,6'yla sonuçlanmış bulunuyor. Böylece yıllık Merkez Yönetim bütçe açıgı toplamda 16 milyar euro olarak gerçekleşmiş. 2009 yılında bu rakam toplam 20 milyar euro civarındaydı veya GSYH'ya göre yüzde 6 açık.

Belçika Avrupa kriterlerini yerine getirmek için 2015 yılına kadar bütçe açıklarını en azami olarak yüzde 3'lere indirgemesi sözünü vermişti. Bu karar nezdinde ülke bütçe açıgını 2010 yılından itibaren en çok yüzde 4,8 ve 2011 yılında ise en çok yüzde 4 gibi hedefler öngörüyordu.

Merkez Yönetim geçen seneyi yüzde 6'lık bir rakamla oldukça kötü bir performans sergilemiş ve bu yıl ise yüzde 1,4 veya 4,3 milyar euro nominal olarak azaltabilmiş diyebiliriz.

Belçika ayrıca bu rakamlarla Avrupa genelinde ülkeler arasında bütçe açıgını bu denli azaltabilen nadir ülkelerden birisi durumuna geldi. Örnegin Fransa, Hollanda ve Almanya gibi komşu ülkelerinin 2010 yılı bütçe performansları Belçika'dan daha zayıf. Hatta 2010 yılında 4,6 gibi rakamla galiba Avrupa'nın en başarılısı denilebilir.

Gelelim Belçika'nın bu başarılı denilebilecek bütçe performansı'nın başlıca nedenlerine. Beçika ekonomisi 2009 yılında yüzde 2,1'lik bir büyüme gerçekleştirdi, ki bu rakam beklenenden oldukça daha fazlaydı (beklenti yüzde 0,4 idi). Ekonomik büyüme'nin daha iyi olması neticesinde mali gelirler haliyle daha fazla olur. Bu rakam yüzde 4,8 ile daha fazla artarak bütçeye yansıdı.

Performansın başka bir sebebi ise genişleyen ekonomi neticesinde işsizlik parası ödemelerinin daha az olması ve bu arta kalan sosyal yardım miktarlarının bütçe içinde kalması durumu.

Bütçe açıgının beklenenden daha iyi sonuçlanması yanısıra Belçika 2010 yılı borç oranını da daha iyi bir sonuçla neticelendirdi. Borç oranı GSYH'ya göre sadece yüzde 1 artarak 2010 yılını yüzde 97,2'yle sonuçlandırmış bulunuyor. Bu alanda beklentiler yüzde 99 civarlarındaydı.

Bu rakam tabi ki Belçika'nın başlıca problemlerinden birisi ve ülkeyi uluslararası piyasalarda oldukça zor durumlara sokuyor. Örnegin son dönemlerde Belçika'nın CDS (risk primi) oranları gittikçe artmakta ve uzun vade faiz oranları yüzde 4'lerin üzerinde dolaşıyor.

Fakat son haftalarda Belçika Kralı'nın geçici hükümete, 2011 yılının bütçesini hazırlama görevini, vermesi ve bunun içinde bütçe açıgını 2011 yılı için yüzde 4'lerin altına çekme hedefi kararları piyasaları oldukça rahatlattı.
 
Not:  Önümüzdeki haftalarda ekonomik büyüme ve öteki rakamları göz atacagız.
 
Saygı ve Selamlarımla.
 
Ömer Yumlu

Financieel-Ekonomist
Argenta Spaarbank Nv