Doğu Türkistanlı Uygur kardeşlerimizin manevi annesi yazar Rabia Kadir Belçika'da Avrupa Parlamentosu'nun İnsan Hakları Komisyonu'nda Doğu Türkistan'ın özgürlük mücadelesi nedeniyle bir konuşmaya katıldı. Sonrasında Belçika'daki Uygur soydaşlarımızın organize ettiği bir konferansa katılan Rabia Kadir hanım, konferans salonunda bulunan Doğu Türkistanlılara ve Belçika Türk federasyon yetkililerine (Belçika Türk Federasyonun Genel başkan yardımcıları Hamit Atak ve İbrahim Şahbaz ve Genel Sekreter Bilal Alcı) bir konumsa yaptı.
Rabia Kadir, 1947 Doğu Türkistan'ının Çin Komünist Devleti tarafından işgal edildiğini 1955 yılında da Çin'le yapılan anlaşmada, kendilerine din, dil, ırk ve ekonomik özgürlük verileceğinin garantilendiğini söyledi. Kader, ilerleyen yıllarda söz verilmesine rağmen Çin'den yaklaşık 2 milyon Çinlinin Doğu Türkistan'a göç ettiğini, Doğu Türkistan'ın demografik yapısının değiştirildiğini, eğitim, dil ve din konularında baskı altına alındıklarını, çocuklarının kendi dillerinde eğitim yapamadığını, Çin otoritelerinin Uygur Türklerinin sorunlarına kulak tıkadığı ve hiçbir şekilde diyalog yoluna gitmediğini anlattı.
Belçika Türk Federasyonun Genel başkan yardımcısı Hamit Atak konuşmasında: "Biz Belçika Türk Federasyonu olarak her zaman Uygur kardeşimize destek vereceğimizi belirtmek isteriz.
BTF'nin Genel başkan yardımcısının konuşması sonrasında duygulu anlar yaşandı.
Konferans sonrası Belçika Türk Federasyonu yetkililerini ayrıca vermiş olduğu desteklerden dolayı teşekkür etti.
Rabia Kader kimdir?
Uygur'ların manevi annesi Doğu Türkistan'ın bağımsızlık mücadelesinin sarsılmaz bayrağı Rabia Kadir bir mücadele kadınıdır. Uygur asıllı başarılı bir iş kadını olan Kader, Çin'in kuzeybatı bölgesi Sincan'da ayrıca önemli bir yardımsever olarak tanınıyor. Fakir bir çocukluk süren, 2 kez evlenen Rabia Kadir çamaşırcı olarak girdiği iş hayatına, kendi şirketini ardından süpermarket kurarak devam etti. Artan imkanlarla birlikte Uygur Türklerini işe aldı, eğitti. BM'nin 4. Dünya Kadınlar Konferansında görev alan Kader siyasete atılmak istese de kocasının ABD'de yaptığı açıklamalar yüzünden engellendi. 1999 yılında ABD delegeleriyle görüştüğü için, ulusal ayrımcı hareketle bağlantısı olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Altı yıl Hapis yattıktan sonra Washington'a gitti ve burada sürgün hayatı yaşamaya başladı. Tutuklanmadan önce Uygur kadınlarının kendi işlerini kurmayı destekleyen bir yardım kampanyasında çalışıyordu. aynı zamanda ülkenin en zengin kadını olarak biliniyordu. İnsan hakları konusunda ülkenin önemli isimlerinden biri olan Kader 2004 yılında Rafto Prize İnsan Hakları ödülünü alırken 2006 yılında Nobel Barış ödülüne aday gösterildi. 2006 yılında Dünya Uygur Konferansı'nda başkan oldu.