Beraberindeki AB daimi temsilcisi Büyükelçi İzzet Selim, Bakan Danışmanı Engin Arıkan, bakanlık Müsteşarı Rauf Engin Soysal, Büyükelçilik Müsteşarı Burak Erdemir ile birlikte temaslarını sürdüren AB Bakanı Başmüzakereci Volkan Bozkır, Brüksel’de Belçika’daki Türk Sivil Örgüt temsilcileri ile bir araya geldi.
AB Daimi temsilciliği toplantı salonunda yapılan toplantıda TC Brüksel Büyükelçisi Hakan Olcay’ı açılış konuşmasının ardından söz alan Bakan Bozkır, Strasburg ve Brüksel temaslarından bahsederek Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerine değindi.
Bakan Bozkır konuşmasına Brüksel’de eskiden kaldığımız yerden devam edeceğiz diyerek söze başladı. Bakan Bozkır STK temsilcilerine yönelik yaptığı konuşmasında şu noktalara değindi.
-Brüksel’de görev yaptığım sürede burada çok dostlarım oldu. Onlarla yeniden biraraya gelmekten mutluyum. AB Bakanı olarak atanmaktan onur duyuyorum. Bu görevi elbette en iti şekilde yapmaya çalışacağım.
-Türkiye’nin istikametinin AB olması önemlidir. Türkiye AB ilişkilerinde 3 önemli ayağı vardır. Bunlardan birincisi siyasi reform sürecidir. Bir kere Türkiye Kopenhag sürecini tam karşılamak için gerekenleri yapmış mı? Buna bakmak gerekir. Yani Türkiye’nin öncelikle siyasi sorumluluklarını özümsemesi gerekir.
-İkinci konu ise Türkiye’nin AB müktesabatına uyumu konusudur. Bu konuda elbette birçok çalışma yapıldı. AB Katılım Ortaklığı Belgesi yayınlandı. Biz de buna karşı ulusal program yayınlamaya başladık. Türkiye’nin çıkarması gereken yasalar var. Kısaca daha yapacaklarımız var. Bunların farkındayız.
-Üçüncü konu ise iletişim konusudur. Son yıllarda sönük bir süreç yaşandı. Türkiye AB ilişkilerinde ayrıca bir imaj sonunu oluştu. Bu gidermenin yolları bulunmalıdır.
-Türkiye’de siyasi alanda görev değişiklikleri olmuştur. Yeni bir cumhurbaşkanımız, başbakanımı ve bakanlarımız oldu. AB düzeyinde de ciddi değişiklikler var. Zirve değişti, başkan değişti, parlamento başkanı, komisyon üyeleri değişti. Böyle bir süreçten geçiyoruz. Bu yeniliklerin pozitif anlamda yansımaları olmalı.
-Daha önce 2010-14 dönemi için AB müktesabatı çerçevesinde Türkiye’nin neler yapması gerektiği belirtilmişti. Şimdi yapılanlar, yapılamayanlar gözden geçirilecek.
-AB kültürü geliştirmeliyiz. İşte Türkiye’de iş kazası ölümleri, diğer çarpık hususlar düzeltilmeli. Bir ortak AB kültürüne ihtiyacımız var. AB ülkelerinde damperi açık bir aracın hızlı bir şekilde geçmesi ve köprüleri aşağı indirmesi, ölümlere sebep olması’ rastlanacak bir olay değil. AB ülkelerinde damperi açılan bir kamyonun otomatik olarak kilitlenmesi söz konusu.
-Son yıllarda yapılan zirvelerde liderlerimizin görülmemesi insanlarımızda AB konusunda bir olumsuz hava yaratabiliyor. Bu durum elbette farklı yorumları da beraberinde getiriyor. Bu olumsuz havanın ortadan kaldırılması gerekiyor. Türkiye’de üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin ve her kesimin AB sürecine katkı yapmalı, AB üyelik sürecine ivme kazandırılmalı. Bu durum süratle düzeltilmeli, işleri tekrar rayına oturtulmalı. Burada STK’lara büyük görev düşüyor. Herkes bu işin bir tarafından tutabilir olumlu katkılarda bulunabilir.
-Türkiye’nin çıkarları AB’dedir. Açıklanan müzakere sürecinde Türkiye’ye AB yatırımları kat kat artmıştır. Bizim de AB ülkelerine ihracatımız artmıştır. Görüştüğümüz bir çok yetkili bir çok alanda Türkiye’nin anahtar bir ülke konumunda olduğunu belirtiyorlar.
-İlerleme raporu konusunda Türkiye’nin gelişmesine, ilerlemesine katkı yapacak bir şekilde ele alınmasını arzu ederiz. Bu yıl hazırlanacak ilerleme raporu bu bağlamda olumlu bir çerçevede ele alınacağını düşünüyorum. Eksik bir şey var mı diye bakıyoruz. Elbette İlerleme raporundaki eleştiriler müspet, yapıcı ve bizi ikna edici olmalıdır. Bu manada üslup çok önemlidir.
-15 gün sonra AB’de vize konusu ile ilgili bir rapor sunulacak. Bu rapor sonrası vizenin tamamen kalkması söz konusu. Eğer bu gelişme olmazsa Türkiye buna göre tavrını yeniden belirler.
-Müzakere sürecinde açılan fasıllarla ilgili polemikler, tartışmalar oluyor. Türkiye, 2005 yılında tam üyelik müzakerelerine başladı. Tüm başlıklarda tarama süreci tamamlandı. Açılan 14 başlığın 1`i kapanırken, 13 başlıkta müzakereler hala devam ediyor. AB Komisyonun tavsiyesi ile 8 başlıkta ise müzakereler çeşitli gerekçelerle bloke edilerek kısmen askıya alındı. Yani önemli olan fasılın açılması değil, olumlu bir şekilde sonuçlandırılarak kapatılmasıdır.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır konuşmasını tamamladıktan sonra kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.