EMISCO Brüksel Avrupa Parlamentosunda "İslamofobi ve Güvenlik sorunları ekseninde Avrupa`daki Müslüman Topluluklar" konulu bir oturum düzenledi.
``AB içindeki tartışmalar kısaca güvenlik olmadan özgürlük olmayacağı perspektifine odaklanmış durumda. Oysa güvenlik önlemleri ağırlık olarak Müslüman Toplulukları hedef alan islamofobik yaptırımlara dönüşmekte. Böylece Müslüman Topluluklarla ilgili yaklaşımlar yurttaşlık ve eşitlik penceresinden değil güvenlik tedbirleri çerçevesinden oluşturulmakta. Amaç bu tehlikeli duruma dikkatleri çekmek olacaktır`` açıklaması ile ortaya konan vizyon çerçevesinde gerçekleştirilen oturumda Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kudret Bülbül`de bir konuşma yaparak Avrupa`nın mevcut sorunlarına "özgürlüklerin çıtasını yükselterek çözüm araması" gerektiğini hatırlattı.
Başkan Bülbül konuşmasında şu noktalara değindi:
-1980`lerde 1990`larda farklılıklardan, farklı kültürlerden çok korkan ve endişe duyan bir Türkiye söz konusuydu. Endişe duydukça içe kapandı, içe kapandıkça da endişelerini artırdı. Böyle bir Türkiye en fazla kendi halkına zarar verdi.
-Türkiye`nin farklı olanlara ilişkin korkuları, güvenlik paradigmasını bırakıp buna temel hak ve özgürlüklerle yanıt verdikten sonra rahatlamaya başladı. Bu rahatlama ve normalleşme gerçekten son derece önemli bir toparlanma sağladı. Eğer biz rahatlarsak farklı olanlara karşı normalleşiyoruz. Normalleştikçe insan hakları ve özgürlükler çıtasını yükseltiyoruz.
-İnsan hakları ve özgürlükler çıtasını yükselttiğimiz oranda da ekonomik olarak zenginleşiyoruz. Türkiye`nin son 10 yılda 2 bin dolarlardan 10 bin doları aşan kişi başına milli gelir düzeyine gelmiştir. Türkiye özgürlükler ve demokrasi çıtasını yükselttiği için daha fazla normalleşiyor ve ekonomik olarak da giderek gelişiyor.
EMISCO tarafından Brüksel Avrupa Parlamentosunda İslamofobi ve Güvenlik sorunları ekseninde Avrupa`daki Müslüman Topluluklar konulu oturumda ayrıca Avrupa Parlamentosu`nun İngiliz sosyalist üyesi Afzal Khan, Belçika federal milletvekili Veli Yüksel, Brüksel bölge milletvekili Mahinur Özdemir ve TC Brüksel Büyükelçiliği Basın Müşaviri Veysel Filiz Avrupa`da radikalleşme ve terörle mücadeleye, islamofobi ve antisemitizm, ayrımcılık, nefret söylemi ve nefret saldırıları konusunda görüşlerini paylaştı.
Konuşmacılar özellikle sorunlar karşısında Müslümanları suçlayarak kendi sorumluluklarını gizlemeye çalışan siyasteçiler, devlet adamları ve aydınların islamofobi ve antisemitizmle mücadelede ayrım yapılmamaları ve aynı zamanda samimiyet, dürüstlük ve kararlılık gösterilmeleri gerektiğine dikkat çektiler.