İzzet Dönmez Yazdı.
 

Hani derler ya "Dananın kuyruğu kopmak üzere".

MHP`de dananın kuyruğu kopmuş bile.

En azından Sakarya`da durum böyle.

MHP`de "Erken Kurultay" talebini dile getiren toplantı dün yapıldı.

Sakarya`da ki Ülkücü Hareketin bütün sembol isimleri dünkü toplantıdaydı.

Orhangazi Kültür Merkezindeki toplantı beklentilerin üzerinde kalabalıktı.

Ülkücü Hareketin omurga isimleri Hamdi Kılıçarslan, Mehmet Erdoğan, Mehmet Göktürk, Yüksel Ayanoğlu, Tayyip Kaba, daha onlarca isim oradaydı.

Bu isimlerin her biri ile çok uzun geçmişe dayanan hukukum var.

Fırsat buldukça da bu konuları kendileri ile konuşmaktayız.

Vardığım kanaat şudur: MHP`de yarın; asla dünün aynısı olmayacaktır.

Kılıçlar çekilmiş, siperler kazılmıştır.

Geriye dönüş mümkün değildir.

.MHP Genel Merkezi, kaybedilen 2 milyon oyun gerekçesini sorgulatmak istemiyor.

Böyle bir siyaset anlayışı olur mu?

Kaybettiğin 2 milyon oyun inandırıcı-haklı bir gerekçesini ortaya koyamaz isen, insanlar seni terk eder, gider.

Nitekim 1 Kasım seçimlerinde, sadece Sakarya`da 40 bin oy terk edip, gitti.

Aynı anlayış devam ederse, aynı dayatma ile gidilecek bir seçimde, bir 40 bin oy daha gider.

Sende kalkıp, eve gidersin.

Siyasi partiler böylece tabela partisi haline dönüşüyor.

MHP`de bayrak açmış muhalif dostlarıma katılmadığım bir konu var.

MHP`nin sıkıntısı, sadece lider değişikliği değildir.

Bu arkadaşlar, yola bu saikle çıktılarsa eğer, bu işin sonu hüsrandır.

Geçen hafta bu sütunlarda çok net olarak yazdım.

Rakamlar vererek, izah etmeye çalıştım.

Devlet Bahçeli, öyle kolay reddedilecek bir isim değildir.

Bakmayın siz dışarıdan verilen gazlara.

Bu işler öyle basit değildir.

Tamam, lideri değiştirdiniz, yerine neyi koyacaksınız.

İddia ile söylüyorum, düşündüğünüz isim, şu anda ismi geçenlerden biri ise, o iş tutmaz.

O isimlerden her birinin birer, ikişer, üçer defoları var.

Yarın seçilirlerse, görürsünüz defoları.

Bu satırların yazarı, bundan 37 sene önceye kadar, bu hareketin lider kadroları ile beraberdi.

Son 40 yılda, bu siyasi hareketin üst kadrolarında görev yapan herkesi İçini, dışını, her şeyini bilirim.

MHP`de, Ali gitse, Veli gelse, bir şey değişir mi?

Bence hiçbir şey değişmez.

1999`dan günümüze, tam 16 yıldır MHP liderinin kurduğu üç tane cümle ezberimizde.

Nedir o 3 cümle?

"İmralı canisi Apo, bebek katili Apo, bölücü başı Apo".

Hepsi topu topu  üç cümle..

Koskoca MHP`nin liderinden, ya da lider kadrosundan başka bir söz duyuyor muyuz?

Hayır ve kat`a.

Yarın PKK çıksa ve dese ki "Terör yolu ile ülkeyi bölmekten vaz geçtim, bu yol, yol değilmiş, bırakıyorum silahlı mücadeleyi".

Bittiiiiiii.

MHP, cascavlak ortada kalacak.

Böyle bir siyaset olur mu?

Böyle bir siyaset anlayışı ile iktidara talip olunur mu?

Sözüm MHP`de ki muhalif dostlara.

Diyelim ki; Her şey yolunda gitti.

Tüzük Kurultayı toplandı, gerekli karar Kurultay`dan çıktı.

Yeni Kurultay`da lider değişikliği de oldu, Bahçeli ve ekibi gitti, yeni bir ekip işbaşına geldi.

Yeni lider ve yeni ekip, MHP`nin yıllardır kurduğu yukarıda ki üç cümleyi kurmaya devam edecekse eğer, MHP için değişen hiç bir şey olmayacaktır.

Oylarda artmayacaktır, İktidar da gelmeyecektir.

MHP`de yeni küskünler olacaktır.

MHP`de gidenler olacaktır, MHP`ye gelenler olacaktır.

Yani, durum: Berabere olacaktır.

Bunu bilesiniz.

MHP`de yönetim değişecekse eğer, yeni yönetim, yepyeni bir manifesto ile gelmelidir.

Mevcut bütün ezberler bozulmalıdır.

Değerli dostlar!

Şu satırları dostça, kardeşçe yazıyorum.

Lütfen beni dinleyin.

MHP`nin Kürt siyaseti baştan sona yanlıştır.

MHP, resmi Kürt siyasetinin en kallavi savunucusudur.

Bu siyaset kökten yanlıştır ve yalandır.

Bu satırların yazarının da gençliği sizlerle beraber, bu yalanları ezberleyerek geçti.

Eğer MHP, bu sorunun çözümü konusunda akla, vicdana, tarihsel gerçeklere uygun politikalar üretemez ise, bu ülkenin bölünmesi mukadderdir.

Hiç bir güç te bu gerçeği değiştiremez.

"PKK ayrı, Kürt kardeşlerimiz ayrı".

Bu cümle vallahi de doğru değildir, Billahi de doğru değildir.

Evet, PKK ayrıdır, diğer Kürtler ayrıdır.

Arada ki fark; sadece, eli silahlı ya da silahsız olmaktan ibarettir.

Başkaca fark yoktur.

Son iki yüz yıldır, bütün Kürtler, kimlik kavgasındadır.

Yalın gerçek budur, dikkatli okursanız eğer, Kürdün MHP`lisinin de tavrı budur.

Benim bütün ömrüm bu işlerin mutfağında geçti.

Benim için bu kanaatlere varmak hiçte kolay olmadı.

Bütün ezberlerim tek tek çöktü.

Lider değişikliği olsa da, olmasa da, MHP`yi çok zor günler bekliyor.

Kürt sorununu çözmede MHP`ye tarihi görev düşüyor.

Kardeşlerim!

Bu ülkede 20 milyona yakın Kürt yaşıyor.

Tıpkı Türkler gibi, tıpkı diğer etnik kimlikler gibi, Kürtlerde ayrı bir etnik kimliktir.

Hem Osmanlıya karşı, hem Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı, tam iki yüz yıldır kimlik kavgası verilmektedir.

Bu kavgada yüz bini aşkında insan ölmüştür.

Eğer oluşacak yeni MHP yönetimi de eski düdüğü çalacak ise, eğer yeni yönetimde güvenlikçi politikalarla bu işin çözüleceği teranesini politika diye önümüze koyacak ise; Ört ki, ölem..

Demem o ki; MHP`ye yeni lider değil, yeni manifesto gerek.

Yanlış anlaşılmasın ha, MHP`de lider değişikliği olmasın demiyorum.

Bence de Devlet Bahçeli`nin miadı dolmuştur.

Aslında Sayın Bahçeli, kendisi bırakmalıdır.

Ancak, değişiklik sorunu asla çözmeyecektir.

Yeni MHP lideri, Diyarbakır`da, Şırnak`ta, Hakkari`de, arada hiç kimse olmadan, Kürt halkı ile beraber, yeniden kurulacak barışın şartlarını konuşamayacaksa eğer.

Eğer yeni MHP`de Kürt sorununu sadece PKK`ya bağlayacaksa, yeni MHP`de sadece Sıvas`ın berisindeki Milliyetçi oylarla iktifa edecekse eğer, değişen hiç bir şey olmayacak demektir.

O vakit MHP`ye de ihtiyaç yoktur, yeni MHP yönetimine de.

Son sözüm şudur: Yenilenecek MHP`nin yeni kadrolarında görev almak isteyen dostlarım benden fikir almak isterlerse eğer.

Yardımcı olmaya hazırım.

Hiçbir karşılık beklemeden yardımcı olmaya hazırım.

Çünkü ben ülkemi çok seviyorum.

Ben hala "Vatanım, ha ekmeğini yemişim, ha uğruna kurşun" diyecek noktadayım.

Haaa, şunu derseniz eğer "Senin tehlikeli ve zararlı fikirlerine ihtiyacımız yoktur".

Buna da saygı duyar, "Yolunuz açık olsun" derim.