İzzet Dönmez Yazdı.
Benim gibi sürekli yurtdışına çıkanlar, Türkiye`de neler olduğunu çok daha iyi anlıyor.
Şair diyor ya; "Ol mahiler ki derya içredür, derya nedür bilmezler".
Yani, balıklar denizin içinde yaşarlar, denizin ne olduğunu bilmezler.
Denizin ne olduğunu bilebilmek için, denizin dışında da bir hayat olduğunu bilmek gerek.
Tam 40 yıldır yabancı ülkelere gider gelirim.
Tahsilimin bir kısmını yabancı bir ülkede yaptım.
Özellikle Batı Avrupa ülkelerine 40 yılı aşkın süredir gider gelirim.
O ülkelere her gittiğimde biraz daha geri gidişi çıplak gözle görürüm.
İnsanlarda ki umutsuzluğu, insanlarda ki çaresizliği çıplak gözle görürüm.
Yine o ülkelerle Türkiye`deki müthiş değişimi de mukayese ederim.
En basiti 15 yıl önceye kadar, yabancı bir ülkeye giriş yaparken, elimizdeki ayyıldızlı pasaportu ezile büzüle gümrük memuruna uzatırdık.
Şimdi gümrüklere girdiğimizde "Şak" diye memurun önüne pasaportumuzu koyuyoruz.
Sık sık yurtdışına giden dostlara soruyorum.
Aynen böyle yapmıyor muyuz?
Bu özgüven nereden geldi sanıyorsunuz?
Son 15 yılda yapılan temel bayındırlık yatırımlarını Avrupa Ülkeleri hayal dahi edemez.
Batıda toplum refahını artıracak yeni hiçbir yatırım yapılmıyor.
OECD ülkeleri içinde en hızlı büyüyen ülke Türkiye.
Türkiye, dünya çapında göz kamaştırıcı projelere imza atıyor.
Ülkenin her bir köşesinde imar ve inşa faaliyeti var.
Bir ülke`nin kalkınabilmesi için olmazsa olmaz şeyler vardır.
Altyapı- bayındırlık hizmetleri, yani otoyol, liman, havaalanı, enerji yatırımları, telekomünikasyon hizmetleri.
Türkiye bu konuda 15 yılda baş döndürücü bir hızla gelişti.
Türkiye artık hiçbir konuda Avrupa`dan ve dünya`dan geri değil.
Hatta birçok gelişmiş dünya ülkesinden daha ileri.
Neye rağmen?
Bütün iç ve dış tehditlere rağmen.
Adı konmamış bir iç savaşa rağmen.
Türkiye, Milli Savunma alanında akıllara durgunluk verecek düzeyde gelişti.
Kendi tankını, kendi topunu, kendi füzesini, kendi helikopterini, kendi uçağını, ihtiyacı olan her türlü savaş gemisini, askerinin ihtiyacı olan her türlü hafif ve orta çap silahını, her türlü zırhlı aracını kendi üretir hale geldi.
Bunların tamamını Türkiye dışarıdan ithal ediyordu.
Tamamını üretir hale hızla geliyor.
Türkiye şu anda dünya`nın en önemli silah ve askeri malzeme ihraç eden ülkelerinden biri durumunda.
Son 15 yılda bu ülkeyi yöneten adam, hergün 20 saat çalışıyor.
Buna insan bedeni dayanır mı?
Hergün 20 saat!
Batı, artık Türkiye düşmanlığında kartlarını açık oynamaya başladı.
PKK, PYD, DHKPC, İŞİD, FETÖ, vallahide, billahide, hepsi aynı şey.
Hepsi aynı mamaç ve hedefe hizmet ediyor.
Hepsinin amaç ve hedefi Türkiye`nin gelişmesinin, büyümesinin, güçlenmesinin önüne takoz koymaktır.
Düşmanı tanımak artık çok daha kolay.
Çünkü artık düşman kendini gizleme gereği duymuyor.
İp artık koptu.
Geçmişte uyguladıkları her senaryo ile sonuç alabiliyorlardı.
Şimdi alamıyorlar.
Hadise net ve çıplak olarak budur.
Türk milletine diz çöktüremiyorlar.
Gelecek çok yakın zamanlarda daha büyük ihanetlerle karşılaşabiliriz.
Mesela Batı; Kuzey Suriye`de de işini tamamladıktan sonra şöyle diyebilir Türkiye`ye.
."Türk Ordusu hiçbir şekilde Kuzey Irak`a ve Kuzey Suriye`ye hava harekatı yapamaz".
Aynen Saddam`a yaptıklarını Türkiye`ye de yapabilirler.
Yani meşhur 36. paralel hikayesi.
PKK vurur ve kaçar, Türk Ordusuna takip izni vermezler.
Yerli hainlerle sonuç alamadılar.
Şimdi doğrudan devreye girebilirler.
Ben bunu bekliyorum.
Böyle bir karara varmaları an meselesi.
O zaman ne yapmalı?
Çok kolay, Türkiye Büyük Millet Meclisi, tıpkı 1. Meclis gibi çalışmalı.
Ak Partilisi, CHP`lisi, MHP`lisi, Meclis dışındaki milli çizgideki diğer partiler, her türlü siyasi rekabet argümanlarını bir tarafa bırakarak, 1. meclis gibi çalışmak gerek.
Gerekirse yeniden İstiklal Mahkemeleri kurulmalı.
Şimdi, şu anda, içimizde ve dibimizde, 1. Meclis dönemindekinin bin katı hain var.
Tam bin katı.
Gerekirse darağaçları yeniden kurulmalı.
İçinde haini olmayan bir milletin sırtı yere gelmez.
Düşman bunu bildiği için, son 50 yılda inanılmaz rakamlarda hain yetiştirdi içimize.
Bu hainleri temizlemez ve tepelemezsek, yarınlar bize haramdır.
Ankara`da Polis Özel Harekat Merkezinde kahpece vurulan 50 tane yiğidin hatırına.
Ne olur, hemen!