İzzet Dönmez Yazdı.

SİYASETTEN BİR KAÇ HATIRA.

Herhalde 2004 yerel seçimleriydi.

Zamanın Akyazı Belediye Başkanı Yaşar Yazıcı aradı.

"Ağabey, çok sıkıntıdayım, bana acil yardıma gel".

Hemen atladım arabaya, Akyazı`ya gittim.

Önce Belediye`de Başkan Yaşar Yazıcı`nın makamına gittim.

Belediye Meclis adayları ve parti yönetimi ile kısa bir toplantı yaptık.

Oradan itfaiye binasına geçeceğiz, daha geniş bir toplantı yapacağız.

Aramıza milletvekili Recep Yıldırım`da katıldı.

Tam Başkanlık makamından çıkmak üzereyiz, özel kalemde 40-50 kişi bekliyor.

Sardılar Başkan`ın etrafını.

Çoğunluğu hastane mahallesindeki Roman vatandaşlarımız.

Herkes Başkan`dan sözde bir derdi için para istiyor.

Başkan, meğer hazırlıklı.

Cebinden bir tomar para çıkardı, 50-100 dağıttı.

Benim gözlerim faltaşı gibi açıldı.

"Başkan, bu ne iştir?" dedim.

Başkan "Abi, siyasetin raconu böyle, bu akşam hastane mahallesinde toplantı var, vermesen, bir teki gelmez" dedi.

İtfaiye binasındaki toplantımızı yaptık, mahalle ve kahvehane toplantı planlarımızı yaptık, ve dağıldık.

Daha sonra, akşam üzeri hastane mahallesindeki toplantıya gittim.

Meydan hınca hınç dolu.

Slogan hazır; "En büyük Başkan, bizim Başkan".

Seçimi Yaşar Yazıcı rahat kazandı.

Geçenlerde bir cenaze için Akyazı`ya gitmiştim.

Gitmişken, ilçe Başkanı Fevzi Bora`ya da uğradım.

Yanında ilçe kurulu üyeleri de var.

Koyu bir sohbete dalmışken, baktım, dışarıda bir hanım, sere serpe yere oturmuş.

Hanımı tanıyorum.

Bizim köyden biri, erkek Yeter diye anılır.

"Herhalde bir derdi vardır" diye Fevzi Başkan`ın makamına çağırdım.

Hanım hemen içeri girdi ve söze başladı.

"Başkan, Nisan ayında seçim var, yakıtımı almadan, şuradan şuraya gitmem" dedi.

Fevzi Başkan, hemen kaymakamlık yardımlaşma fonunu aradı.

Oradan cevap geldi.

Yeter hanımın altında 2014 Ford Fokus marka araba var.

Evi var, fındıklığı var.

Fevzi Başkan "Abla, sana kömür yardımı yapamayız" dedi.

Yeter hanım gürledi; "Ne kömürü kardeşim, arabama yakıt istiyorum``

``Bu araba su ile çalışmıyor, bana bir depo yakıt vermezseniz, seçimde köye gidip de asla oy kullanmam" diye resti çekti.

Buyurun burdan yakın.

Benim gözlerim ikinci defa faltaşı gibi açıldı.

Siyasete girmem için 35 yıldır bana baskı var.

Siyaset dediğin şeyde bu işte.

Sizce gireyim mi?.