Zekiye Doğan Yazdı.
Sevgili okurlarım,
(Sorunlu Çiğli Kimlik) ve (Başkasına Ait Çipli Kimlik) başlıklı makalelerimdeki yazmış olduğum sorunlar hala devam ediyor.
İlçe Kaymakamı ve Nüfus müdürüyle yazmış olduğum dilekçem hakkında yüz yüze görüştüm. Devlet kurumlarını ve vatandaşları ilgilendiren durumun ciddiyetini gayet ciddiye alan Kaymakamımız yazdığım dilekçemi Ankara’ya gönderdi ve: “Size ait olmayan kimlikle birlikte Genel Müdürlüğe açıklayıcı bir dilekçe daha yazın ilgili kişilerden şikayetçi olun ve posta kanalıyla yollayın.” Dedi.
Geçici bir belgeyle olduğumu bilen Nüfus müdürümüz: “Hanımefendinin şuan yaşadığı mağduriyetini giderelim. Bu kimliği alıp iptal edelim. Tekrar yeni bir kimlik başvurusu alalım.” Dedi.
Durumun ciddiyetini müdürümüze tekrarlayan Kaymakamımız: “Çipli Kimliği bizim kurumlar yapmıyor. Bu yanlışın düzelmesi için vatandaşın bizzat kendisi gerekli yerlere ulaşırsa gereken daha çabuk yapılır.” Dedi.
Kaymakamımıza benden istediğini yerine getirme sözü vererek müdürümüzle tekrar kimlik başvurusu için aşağı indik. Lakin önceki sorundan dolayı başvuru üçüncü kez kabul olmadı. Müdürümüz çaresizdi: “Bu durumu düzeltmek adına gerekirse Ankara’ya kadar gideceğim.” Dedim ve oradan ayrıldım.
Dolu bir halde 199’u aradım. Bu defa uzun süren bir konuşmadan sonra sözlü olarak da dilekçem alındı ve Talep Takip numarası ve güvenlik kodu verildi. Fakat bununla yetinmedim Ankara Nüfus Genel Müdürlüğünü arayarak özel kaleme konuyu ayrıntılarıyla anlatım ve randevu istedim: “Müdürümüz şehir dışında biz sizi arayacağız.” Dedi, ama böylesine önemli bir konuda bir hafta boyunca beni oyaladı ve randevu vermedi.
Son çare olarak BİMER’e şikayetimde geçersiz silik Çipli Kimlik ve yolladıkları başkasına ait olan kimlikle ikinci kez hata yapıldığını açıklayan dilekçe yazıp yolladım. Başvuru Takip numarası E-postama geldi. Ertesi gün Ankara Nüfus Genel Müdürü özel kalemi aradı ve aynı gün için randevu verdi. Kızımıza: “Antalya’dan aynı gün nasıl geleceğim? Bu nasıl bir çalışma anlayışıdır? Bir hafta oyaladınız BİMER’e başvurumdan sonra talebime cevap veriyorsunuz. Üstelik aynı gün Antalya’dan Ankara’ya gelmemi istiyorsunuz.” Dedim.
“Kusura bakmayın müdürümüze Antalya’dan geleceğinizi söylememiştik. Siz şimdi randevu istemiyor musunuz?” Dedi.
Oturup ya hüngür hüngür ağlamak yada bağırmak istiyordum: “Antalya’dan müdürümüzün kara kaşı kara gözü için gelmiyorum. Mağdur olduğum önemli bir soruna son vermesi için geliyorum. Randevu veremiyorsanız kendisini veya yardımcısını telefona bağlayabilirdiniz yada makul bir cevap verebilirdiniz. Bu önemli sorunu BİMER’e yazdım oradan gelecek cevabı bekleyeceğim. Sorunlu Çipli Kimlik artık BİMER’de.” Dedim ve telefon konuşmamızı sonlandırdım.
Maalesef Ana-vatanımda gereksizce uyum sorunları yaşıyordum. Eğer ki, ben susarsam siz susarsanız ülkemizde bu sorunlar nasıl düzelir, iş ortamında sıfır hata anlayışıyla çalışma sistemine nasıl geçebiliriz?
Önceki makalemde olan sözlerimi tekrarlıyorum. İçişleri Bakanımız her Devlet Görevlisinin başına Koordinatör mü yerleştirsin?
Seksen Milyon Çipli Kimlik basılacak elbette iş yoğunluğunu anlıyorum. Lakin günde yüz hatalı kimlik yerine elli hatasız kimlik basılsın ben vatandaş olarak beklemeye razıyım. Böylece Devlete Devlet Kurumlarına vatandaşlara acılan bu zararı önlenmiş oluruz!..
Otuz yıldır Hollanda Çipli Kimliği taşıyorum. Ülkem adına çok geç kalınmış bir sistem olsa da bu kimlikler bizlere her alanda kolaylık sağlayacak. Dolayısıyla yazılan dilekçeleri şikayet olarak değil de hatadan acilen dönüp yaptığımız işi sıfır hata anlayışıyla sıfır hata sistemiyle çalışmamız gerektiğini görürsek, ona göre önlem alırsak ülkemizde çok şeyi düzeltip değiştirebiliriz!..
Sevgi ve saygılarımla