ANKARA(AA)
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TRT Haber`de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak soruları yanıtladı.
FETÖ firarisi Adil Öksüz`ün Almanya`da olduğuna ilişkin medyada yer alan haberlerin sorulması üzerine Bakan Çavuşoğlu, "FETÖ firarisi Adil Öksüz`ün Almanya`da olduğuna, hatta nerede yaşadığına dair bazı haberler çıkmaya başladı. Biz de Dışişleri Bakanlığı olarak Almanya`ya resmi olarak bir nota verdik. Bu kişinin varsa Almanya`da tespit edilmesi ve bir an evvel tutuklanarak Türkiye`ye iade edilmesini istedik." ifadelerini kullandı.
Türkiye`nin Berlin Büyükelçiliğinin Alman Dışişleri Bakanlığına notayı ilettiğini aktaran Çavuşoğlu, değişik kaynaklardan bu haberin defalarca çıkması üzerine ne olduğunu da resmi kaynaklardan öğrenmek gerektiğini belirtti.
Almanya ile gergin ilişkilerin sorulması üzerine Çavuşoğlu, Türkiye`nin zaman zaman özeleştiri yaptığını, Türkiye`nin Almanya`ya karşı herhangi bir yanlış veya düşmanca bir politikası olup olmadığını Almanya ile de istişare ettiklerini söyleyen Çavuşoğlu, Almanya`nın ise böyle bir şey olmadığını ifade ettiğini anlattı.
Malta`nın Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığında yapılan Gayri Resmi Dışişleri Bakanları Toplantısı`nda da Alman mevkidaşı Sigmar Gabriel`le baş başa görüşmesinde, mevkidaşının Almanya`nın da özellikle referandum sürecinde bazı yanlışları olduğunu söylediğini ve ne yapılabileceğini sorduğunu aktardı.
Tek taraflı adımlar yerine birlikte adım atmak gerektiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, ancak sonraki süreçte Almanya`dan böyle bir yaklaşım göremediklerini dile getirdi. Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Onların iddia ettiği, Türkiye`de tutuklu bazı gazeteciler veya başka vatandaşlardan bahsediyorlar. Almanya`da da tutuklu bizim vatandaşlarımız var. Bunun sebebine bakmak lazım. Yargı süreci nasıl işliyor, neden tutuklandılar? Yani kendilerinin bildiği bazı gerçekler var, bunları da söylüyoruz. Türkiye`de de bağımsız bir yargı var, bu da işliyor. Biz ancak soruşturma sürecinin biraz daha hızlanması konusunda ricada bulunabiliriz, emniyette, yargıda, başsavcılıkta. Müdahale anlamında değil. Ancak `biraz daha hızlandırabilir misiniz?` diye ricada bulunabiliriz ama `şöyle karar verin, böyle karar verin` diye bizim müdahale etmemiz söz konusu değil, doğru da değil. Yargının tarafsızlığı, bağımsızlığı bakımından da güçler ayrılığı ilkesi bakımından da doğru değil."
Almanya`nın Türkiye`ye yaklaşımının sadece bu şahısların tutuklanması ile ilgili olmadığını, Almanya`da genel anlamda Türkiye`ye karşı bir kampanya bulunduğunu söyleyen Çavuşoğlu, bunun içinde Türkiye karşıtlığı, ırkçılık, İslamofobi, göçmen karşıtlığının da olduğunu ve bunun da medya ve siyasetçiler tarafından pompalandığını vurguladı.
Türkiye`de ise bir seçime giderken herhangi bir ülkenin iç siyaset malzemesi yapılmadığına dikkati çeken Çavuşoğlu, çünkü Türkiye`nin herhangi bir kesime düşmanlık beslemediğini ancak karşı tarafın yanlışı olduğunda bunu ifade ettiğini anlattı. Çavuşoğlu, Almanya veya Avusturya gibi başka ülkelerde ise Türkiye karşıtlığının iç siyaset malzemesi haline getirildiğini kaydetti.
Bakan Çavuşoğlu, "Demek ki ırkçılık var, İslam düşmanlığı artıyor. Kendi ülkelerinde ırkçılık tavan yapıyor. Irkçı partiler güç kazanıyor. Burada bir `ırkçılık pastası` var, o pastadan herkes pay almaya çalışıyor. O pastadan pay alabilmek için bu yollara tevessül ediyor. Yani esas yanlışlık burada." diye konuştu.
Türkiye`nin Almanya`da 3,5 milyondan fazla vatandaşı bulunduğunu ve bu ülkenin kötülüğünü istemediklerini belirten Çavuşoğlu, Almanya`nın Türkiye kadar güvenilir bir dost bulamayacağını ifade etti.
AB`nin de zaman zaman Almanya gibi Türkiye`yi tehdit ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, bu işin tehdit ve şantajlarla yürümeyeceğini vurguladı. Bakan Çavuşoğlu, Alman şirket ve turistlerin de Türkiye`ye ilgisinin devam ettiğinin altını çizdi.
AB ile ilişkiler
Türkiye`nin Suriye, Irak, Libya gibi bölgesel konularda ortak bakış açısına ve yakın iş birliğine sahip olduğu AB ile ilişkilerini sağlıklı şekilde götürmek istediğini dile getiren Çavuşoğlu, geçen sene FETÖ`nün 15 Temmuz`daki darbe girişimi ve arkasından ilan edilen olağanüstü halden (OHAL) sonra AB`nin ilişkilerde soğuk bir hava estirmeye çalıştığını kaydetti.
Türkiye`nin kolay bir süreç yaşamadığını ve bu terör örgütüne karşı tedbir almak durumunda olduğunu bildiren Çavuşoğlu, Türkiye`nin FETÖ`nün yanı sıra aynı anda PKK, DHKP-C ve YPG gibi terör örgütleriyle de mücadele ettiğini vurguladı.
Türkiye`nin AB`ye üye olmak için samimi çaba sarf ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, ancak Avrupa`daki ırkçılık, İslam düşmanlığı, genişleme korkusu gibi akımlar düzelmediği sürece Türkiye-AB ilişkilerinde istenilen mesafenin kat edilemeyeceğinin altını çizdi.
Bakan Çavuşoğlu, "(AB ile ilişkiler) Kararınızı verin ya birlikte yola ivme kazandırarak devam edelim ya da istemiyorsanız açıkça konuşun. Biz yine Avrupa ve AB`yle ilişkilerimizi iyi götürürüz, onda sorun yok. Ama kararınızı verin, oyalamayın, samimi olalım. Ne istediğimizi net söyleyelim ama AB`nin şu anda bu konularda karar verecek liderliği de bir ortamı da yok." diye konuştu.
Almanya`nın Konya`daki NATO üssünü ziyaretinin sorulması üzerine Çavuşoğlu, Almanya`ya Konya`daki üs ziyareti önerisini Türkiye`nin yaptığını hatırlattı.
Çavuşoğlu, NATO ve Almanya ile görüşmeleri sonucunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım`ın da talimat ve onayıyla Alman heyetin Konya`daki NATO üssünü 8 Eylül`de ziyaret edeceğini aktardı.
IKBY`deki referandum kararı
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin (IKBY) 25 Eylül`de bağımsızlık referandumu yapma kararından geri dönmesini beklediklerini belirterek "Ülke bu kadar sorun yaşarken bir de bağımsızlık referandumu ülkedeki durumu daha da kötüleştirir. Allah korusun iç savaşa kadar götürür." ifadelerini kullandı.
Çavvuşoğlu, "Ülke bu kadar sorun yaşarken bir de bağımsızlık referandumu ülkedeki durumu daha da kötüleştirir. Allah korusun iç savaşa kadar götürür." dedi.
ABD`nin YPG`ye silah vermesi
Suriye`deki gelişmeler hakkında da Çavuşoğlu, Türkiye`nin, Suriye`de terör örgütü DEAŞ`a karşı müttefikleriyle hareket ettiğini belirterek "Ama müttefiklerimizden ABD`nin YPG`ye silah vermesi gerçekten Suriye`nin geleceği için de ciddi bir tehdit ve tehlikedir. Bizim kendi güvenliğimiz bakımından da tehlike arz ediyor ve ciddi bir tehdit oluşuyor." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Türkiye`nin bu tehditle mücadele edeceğinin altını çizerek ABD`nin terör örgütü PYD/PKK`ya silah vermesinin doğru bulunmadığını vurguladı.
ABD`nin her ay Türkiye`ye YPG`ye verdiği silahların raporunu gönderdiğini kaydeden Çavuşoğlu, gönderilen son raporda YPG`ye sadece zırhlı araçlar ve teçhizat sağlandığı, silah ve mühimmatın verilmediğini belirttiklerini dile getirdi.
Çavuşoğlu, ABD`nin Türkiye`ye bu bilgileri vermesinin önemli olduğunu ifade ederek "Ama esas mesele (ABD`nin) vermemesi. Ver, bize bildir. Bunun bir faydası yok bize. Bu silahları geri alabilecek misin? O konuda büyük bir soru işareti var." değerlendirmesinde bulundu.