Demokratik açılım sürecinin devam ettiği şu günlerde DTP ve PKK'nın çözümden yana mı yoksa köstekleyici mi olduğu yönünde tartışmalar sürerken, çeşitli kesimlerden de dikkat çekici tepkisel açıklamalar gündeme yansıyor.
Malatya'da Kürt kökenli bölge ve aşiret derneklerinden oluşan bir grup sivil toplum kuruluşu, ortak açıklama yaparak, hiçbir partinin ve terör örgütünün Kürtlerin temsilcisi olamayacağını belirtiyor. (haberturk.com)
Malatya Gazeteciler Cemiyeti'nde yaklaşık 10 Kürt kökenli aşiret ve bölge derneğinden oluşan bir grup sivil toplum kuruluşunun ortak basın açıklaması yaptığı vurgulanıyor.
Avukat Hanifi Kartal'ın kanaat önderleri adına okuduğu basın açıklamasında DTP'ye vurgu yapılarak, hiçbir partinin Kürtlerin temsilcisi olamayacağı belirtilirken, Abdullah Öcalan'ın da Kürtlerin temsilcisi olarak takdim edilmesinin Kürtlere hakaret olduğu ifade ediliyor.
Mamsurlular, Karapınar Köyü, Alikanlılar, Palulular, İzollu, Parçikanlılar, Pütürgeliler, Baskilliler ve Çelikhanlılar Dernekleri'nin imzalarını taşıyan açıklamada; "Türkmeniyle, Kürdüyle, Alevisi, Sünnisiyle etnik kökeni ve mezhebi ne olursa olsun 70 milyon vatandaşımızın ortak sesi olma adına açılım sürecine ilişkin olarak görüşlerimizi kamuoyuna deklare ediyoruz.
Hiç bir siyasi parti; Kürtlerin, Türkmenlerin, Sünnilerin, Alevilerin ya da milletin herhangi bir unsurunun temsilcisi olamaz. Hele hele bir terör örgütünün ve liderinin Kürtlerin temsilcisi gibi takdimi en hafif tabiriyle Kürtlere ve bütün milletimize hakarettir. Geçmişten beri oy kaygısıyla terör örgütünün palazlanmasına vesile olan, bunların yandaşlarını Meclis'e taşıyarak siyasallaştıran ve yasaları çiğneyerek terörist başına ayrıcalık tanıyan ve terörist başını muhatap almak isteyen siyasetçiler de en az dış güçler kadar bu vebale ortaktır.
Cenab-ı Allah Yüce kitabında buyuruyor ki; 'Dillerinizin ve renklerinizin farklı olması, Allahın ayetlerindendir. Kültürümüzün unsurlarını korumak ve geliştirmek devletin görevi olmalıdır.
Ancak ortak-milli ana dil bir tanedir ve bu da Türkiye Türkçesinin İstanbul şivesidir. Yani bugünkü resmi dilimizdir. Bunun yerine Türkçenin veya Kürtçenin başka bir şivesinin ikame edilmesi düşünülemez.
Ay yıldızlı al bayrak bütün milletimizin ortak bayrağıdır. Bayrağımıza saygısızlık, bayrağın şekillenmesine emeği geçen Sultan Alparslanlara, Selahattin-i Eyyubilere, Fatihlere, Yavuzlara, Mehmet Akiflere kısacası ecdat hatırasına ve milletimizin inanç değerlerine hakarettir.
Devlet ile terör örgütü ilişkilerinde barış sözcüğü kullanılamaz. Zira barış sözcüğü meşru güçler arasında söz konusudur.
Terör örgütünü ve yandaşlarını muhatap almayan her türlü iyi niyet girişimi ve açılımın yanında olacağımızı ve buna katkı sağlayacağımızı Türk ve dünya kamuoyuna saygı ile arz ederiz." denilerek, açılım konusunda terörün muhatap alınmayacağı hususundaki kararlılık vurgulanıyor.
Eylemsizlik kararı almasına rağmen "Öcalan'ın Yol Haritası verilmedi" bahanesiyle terör eylemlerine devam eden terör örgütü PKK ve her fırsatta onun yanında olduğunu söylemekten bir türlü vazgeçmeyen DTP'nin, gerçek barışı savunması için silahların mutlaka bırakılması gerektiğini kabul etmesi tek çıkar yol olarak görülüyor.
Helin Demir
helindem@mynet.com