Haberin yayım tarihi
2008-01-25
Haberin bulunduğu kategoriler

Erivan iktidarı açıkça Türkiye'den toprak istiyor..

"Ermenilerin nihai amacı, iddialarının tanınması ve Türkiye'den tazminat ve toprak alınmasıdır ve bu hedefe yönelik yeni bir stratejinin izlenmesi gerekmektedir. On yıllardır Ermenilerin nihai hedefi; 'tanınma', 'tazminat' ve 'toprak'dır. Artık tanınma ötesindeki aşamalara geçmek gerekmektedir. Bu çerçevede Ermeniler, taleplerini 'uygun ulusal ve uluslararası mahkemeler nezdinde' dile getirmelidirler."

Bu sözler, ABD'deki Ermeni toplumunun ileri gelenlerinden, California Courier adlı yayının sahibi ve başyazarı Harut Sasunyan'ın AZG Daily adlı Ermeni internet gazetesinde çıkan yazısından.

Okurlarımız, Sasunyan'ı Ekim ayında yayınladığımız "Önemli Olan; Soykırım Değil, Siyaset Sahnesinde Şov Yapmak" başlıklı yazımızdan hemen anımsayacaklar. Bu yazımızda Sasunyan'ın, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde kabul edilen "Ermeni soykırımı" tasarısının, esas amacı; "Ermeni soykırımı"nın tanınması değildir. Asıl mesele, Washington'da hangi tarafın daha fazla politik sermayesi olduğunu ispatlama mücadelesidir" şeklindeki sözlerini aktarmıştık. Şimdiyse Sasunyan, Ermeniler tarafından onlarca yıldır Türklere yöneltilen "soykırım" suçlamalarının asıl nedenini açıklıyor: Yani, tazminat ve toprak taleplerini.

Doğrusu hakkında, "Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan'ı 28 Ocak 1982 günü suç ortağı ile birlikte katleden Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları (JSAG) örgütü üyesi Hampig Sasunyan'ın akrabası olduğu" iddiaları bulunan Sasunyan'ı, biz açık sözlülüğünden dolayı kutluyoruz. Akrabasının adına Türklerden özür dilemek istemediğinden midir bilinmez ama, O "Sadece bir özür yeter" sözlerinin ardına saklananlardan değil; ne istiyorsa açıkça söylüyor: Toprak ve Para.

Ama O'ndan daha açık sözlüleri de var. Şimdi başımıza bir de Türkiye'den tazminat ve toprak taleplerini gizlemeyen "Batı Ermenileri" çıktı. Bu arkadaşlar "Batı Ermenistan" diye bir yerden bahsediyorlar. Sakın bu kastedilen yeri Ermenistan'ın batı bölgesi zannedip de bir yanlışa düşmeyin. Bu adamlar resmen Türkiye'nin Doğu bölgesini kastediyorlar.

Akıllarına geldikçe kongre düzenleyen bu insanlar, organizasyon komitesinin yaptığı çalışmalar ile ilgili olarak Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan ve Başbakan Serge Sarkisyan'a bilgi veriyor, kongre tutanaklarını takdim ediyorlar. Buna karşılık komite çalışmalarını desteklediklerini ifade eden Koçaryan ve Sarkisyan da, Batı Ermenilerinin temsilcilerinin, "Batı Ermenileri Ulusal Meclisi"ni oluşturmaları için, Ermeni toplulukları arasında ciddi bir hazırlık çalışmasının yapılması talimatı vererek, bu konuda tüm Ermenilerin desteğinin şart olduğunu söylüyorlar.

Bahsettiğimiz komitenin tam adı; "Sözde Ermeni Soykırımı'nda Ölen ve Soykırımdan Kurtulan Batı Ermenistanlıların Varislerinin Temsilcilerinin Kurultayının Hazırlanması ve Düzenlenmesi İçin Organizasyon Komitesi". Güya, Batı (Türkiye/Doğu Anadolu) Ermenistanlıların varislerinin haklarının korunması amacıyla bir araya gelen bu sözde komite, öncelikle sözde Batı Ermenilerinin ulusal bir meclis çatısı altında toplanılmasına ve bilahare Daimi Ulusal Konseyi'nin kurulmasına çalışıyor. Bu tuhaf organizasyonun başında ise; Karen Zalibekoviç Mikaelyan adında biri var. Bay Mikaelyan katıldığı toplantılarda, Batı Ermenistanlılar adına Türkiye'den toprak talebinde bulunarak; Sözde 'Sürgündeki Batı Ermenistanlılar Hükümeti'nin oluşturulması fikrini empoze ediyor.

2007'de Fransa/Sevres'de yapılması planlanmış olan Sözde Batı (Türkiye/Doğu Anadolu) Ermenileri Kongresi'nin ilki 1917'de Erivan'da, ikincisi 1919'da Erivan'da, üçüncüsü ve dördüncüsü ise 1919-1920 yıllarında Paris'te gerçekleştirilmiş. Sevres'de yapılması planlanan 5. kongrenin amacı ise; Golos Armenii Gazetesi'nin 31 Ekim 2006 tarihli internet sayfasında şöyle ortaya konuluyor:

- Türkiye'nin sözde Ermeni soykırımını tanıması ve zararlarının tazminini sağlaması,

- Türkiye tarafından sözde işgal edilen Batı Ermenistan topraklarının geri alınarak, Batı Ermenilerinin vatanlarına güvenli bir şekilde dönüşünün temin edilmesi,

- Batı Ermenistan'daki (Türkiye/Doğu Anadolu) Ermeni mimari ve kültürel eserlerinin/mirasının korunması,

- Batı Ermenilerinin ulusal bilincinin geliştirilmesi,

- Doğu Ermenilerine (Ermenistan) destek verilmesi,

- Ermeni siyasi tarihini analiz ederek, Osmanlı-Rusya ve diasporada yaşanan kayıplar ve elde edilen kazançların ortaya koyulması suretiyle yeni bir Ermeni Ulusal Devlet doktrininin oluşturulması.

Tüm bunlar gizli saklı değil. Rusya ve Ermenistan'dan yayın yapan internet sitelerinde ayan beyan yazıyor.

Esasen Ermeni diasporası tarafından Türkiye'ye yönlendirilen asılsız iddiaların temelinde, "Türkiye'den de toprak alarak Büyük Ermenistan'ı kurma arzusunu" dile getiren "Haydat İdeolojisi" yatıyor. Dolayısıyla, Ermeni lobisinin çeşitli ülke parlamentolarından destek elde ederek, Türkiye üzerinde uluslararası bir baskı oluşturmak için öne sürdüğü iddialar bir amaç değil, "Haydat ideolojisini hayata geçirmek" için araç. Kendilerini "Batı Ermenistanlılar" diye adlandıran bu insanlar da bu ideolojinin bir parçası.

Bu tespit, Taşnak Partisi Yüksek İcra Kurulu'nun 2000 yılında başkanı olan Hrant Markarian'ın ifadeleriyle de örtüşüyor: "Soykırımı tanıtma gayreti kendi başına bir amaç değildir, Batı Ermenistan'ı kurtarma mücadelesinin bir aşamasıdır" (Armenian Forum 2, no 4 2003 sf. 107-120)

Aslında "Batı Ermenistan" terminolojisi, her duyduğumuzda içeriği itibariyle bizleri hayrete düşürse de, Ermeniler için yeni değil. Türkiye'nin Doğu hatta Güneydoğu Anadolu bölgesi ile bazı Batı Karadeniz illeri ve Doğu Akdeniz bölgesini kapsayan "Batı Ermenistan" ifadesi, Ermenistan'ın resmi belgelerindeki yerini halen koruyor.
İşte Ermenistan'ın, Türkiye'nin D.Anadolu toprakları ile ilgili niyetlerini açıkça ortaya koyan üç resmi belgesi:

1- "Ermenistan Cumhuriyeti, 1915 Osmanlı Türkiyesi ve Batı Ermenistan'da gerçekleştirilen soykırımın uluslararası alanda kabul görmesi yönündeki çabaları destekler" (Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti'nin 23 Ağustos 1990 tarihli "Bağımsızlık Bildirisi"nin 11. maddesi)

2- "Ermenistan Bağımsızlık Bildirisi'ne sadık kalacaktır" (Ermenistan Parlamentosu'nun 23 Eylül 1991 tarihinde aldığı "Bağımsızlık Kararı")

3- "Ermenistan, Bağımsızlık Bildirisi'ndeki ulusal hedeflere bağlı kalacaktır" (1995 yılında kabul edilen Ermenistan Anayasası'nın hükmü)

Dolayısıyla "Bağımsızlık Bildirgesi", "Bağımsızlık Kararı" ve "Ermeni Anayasası" olmak üzere resmi nitelik taşıyan bu üç belge, Ermenistan'ın Türkiye'ye yönelik stratejisini açıkça ortaya koyduğu gibi, sözkonusu belgelerle ilgili hiçbir düzeltme ve düzenlemenin halen yapılmaması, komşu bir ülkenin Türkiye'ye yönelik niyetlerinin de değişmediğinin bir habercisi gibi.

Aynı çerçevede, 1991 Şubat ayında Parlamentosu'nda "Kars Antlaşması" ile çizilmiş olan sınırları tanımadığını da ilan eden Ermenistan, bu konudaki mevcut tavrını değiştirmiyor. Üstelik kendini "Batı Ermenistanlılar" diye adlandırarak Türkiye'den toprak ve tazminat koparmaya çalışan bir kesime de, devlet eliyle destek verip, yol gösteriyor. Başka bir deyişle Erivan Hükümeti açıkça, Türkiye'den toprak ve para istiyor.

Erivan iktidarındaki bu zihniyet değişmedikçe, Ermenistan'ın Türkiye ile diyalog kurulması konusundaki yaklaşımları ile ilgili olarak, hala iyimser olunabilir mi, bunu söylemek zor.

A C T U E L

Tansu PEKER
tansupeker@lactuel.be 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.