Türkiye'nin AB üyeliğinin bütün yönleri ile olumlu etki doğuracağı göz önüne alındığında, önyargılı davranmayı bırakarak, gerçekten sorulması gereken soruları incelemek gerekir.
İlerleme yanlısı Türkleri, reformlar yolunda desteklemek istiyor muyuz, istemiyor muyuz? Türk Hükümeti'nin aşırı sağ çevrelere karşı başlattığı mücadelesine devam etmesini istiyor muyuz, istemiyor muyuz?
Belçika'da Valon Bölgesi MR partisinde gurup başkanıyım. Türkiye renkli bir ülke olduğu için tartışmaları bitmiyor. Parti başkanım Didier Reynders özel olarak bu toplantıya katılmamı istedi.
Bir kitap yazdım. Gazeteler oldukça ilgi gösterdi. Bu kitapta Avrupalı için çalışmak gerekir demiştim. Ben Türkiye'nin AB'ye girmesini istiyorum. Üstlendiği taahhütler ve yürüttüğü mücadeleler için Bayan Simone Veil'e duyduğumuz saygı bir yana, kendisinin Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyeliğine ilişkin görüşlerine katılmak mümkün değil. Önyargıları artık bir yana bırakmak gerekiyor.
Bazılarının iddia ettiği gibi "Türkiye ile ortak bir tarihimiz yok, Türkiye Avrupa coğrafyasında değil" dersek bu görüş bize büyük sorunlar getirir. Türkiye ile aslında ortak bir tarihimiz bulunmaktadır. Örneğin bir çok büyük filozoflar Türkiye doğumludur. Hristiyanlığın kurucuları Türkiye'de yaşamıştır. Türkiye bir çok büyük kültürün beşiği durumundadır.
AB Türkiye'nin tam üyeliği konusunda pozitif bir cevap vermek zorundadır. Eğer yaşanan süreçte Türkiye'ye yönelik bir yanlış yapılırsa bu ancak AB'nin zararına olur.
Genel anlamda Türkiye'den korkuluyor ama bunun hiçbir mantıklı nedeninin olmadığını hepimiz biliyoruz..Türkiye'siz bir AB'nin kısır ve tarihe saplanmış bir coğrafya olarak kalmaya mahkum olacaktır.. Türk demokrasisinin söylendiğinin aksine çok güçlü bir demokrasidir. Bu yapıyı hem Türkiye ve hemde Avrupa adına korumak gerekir. Türkiye ekonomik hayata katılım konusunda AB için çok önemli bir ülkedir.
Bu bağlamda Türkiye'nin AB üyeliğinin gerçekleşmesinin hem AB hem de Türkiye için bir başarı, meydana gelecek bir farklı gelişme ise Türkiye için olduğu kadar AB için bir başarısızlık olacaktır..
AB (European Commissioner)parlementeri Louis Michel ile Türkiye hakkında aynı görüşe sahibiz. Biz AB ile Türkiye'nin ilişkilerinin kesilmesini istemiyoruz. Elbette görüşlerimizi objektif bir şekilde ortaya koyacağız.
Bizler Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinden yanayız. Hatta İstanbul'un 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti olması için destek vermeye hazırız. Ben milletvekili görevimin dışında Mons belediye başkanıyım. Bu sayede ilişkileri daha da geliştirebilirsek mutlu olacağım..
