Demeye getiriyorsun ki: TTT…
Tazminat…
Tapu…
Toprak …
Öyle mi?
Denemelisin…
Hani, hevesin kursağında kalmasın bâbında…
Nasıl yapacaksın peki?
Zamanında Fransız üniforması giyip, ekmeğini paylaştığın devlete karşı eşkıyalık yaparak mı?
Epeydir deniyor "böyyük ağa"beylerin…
Henüz başarabilen olmadı…
Başaramayacaksın…
Neden mi?
Düşün bakalım…
*
Biliyor musun; aslında "gerçek" değilsin…
Savaş kaybetmenin acısını seni kullanarak çıkardılar "gök" rengi kitaplarında; yoksa hâlâ farkında değil misin?
Devam et bu kafa ile; belki bir gün ülkene bir faydan olur…
Ne de olsa "ağa"beylerinin sıcacık kolları arasındasın…
Ne gibi bir yararın dokundu o uzaklardaki zavallı ülkene?
Hiç düşündün mü?
Kan, kin ve kompleks kustun neredeyse bir asırdır…
Bir asırdır küfür ve hakaret ediyorsun ekmeğini paylaştığın o topraklara!
Ve her yaz ailenle bronzlaşmaya geliyorsun değil mi?
Ve hala utanmıyorsun!
Sahi, herhangi bir yararın oldu mu o uzaklardaki ülkene?
O, her 24 Nisan'da bayrağını çiğnedikleri ülke, "kapılarını açsa da, kapağı bi atsak" diyen, dilini dahi adam gibi bilemediğin "soydaş"larına?
Düşün bakalım!
*
Şimdi çekil aradan…
Ektiğin kin ve nefret artık buraya kadar…
Kimse seni muhatap almak istemiyor…
Hazır bu iki güzel ve komşu ülke, bölge ve insanlık barışı için bir araya gelmişken; küskünlüklerini kendi aralarında çözebilecek güce sahip iken...
Sen kimsin?
Çekil aramızdan ki, tarih sensiz yazılsın…
A C T U E L
info@lactuel.be
www.lactuel.be