Sabahattin Terzi
Bunu en iyi orada yaşamakta/çalışmakta olanlar bilir. Türkiye'de yaşayıp Onlar hakkında ahkam kesmek son derece hatalı bir davranıştır.
Burada yaşamakta olanların Onların şartlarını öğrenmek için aşağıdaki kitabı okumalarında fayda var.
(En Alttakiler).
Alman Gazeteci Günter Walraff bıyık bırakır, saçlarını, bıyıklarını siyaha boyar, kıyafeti ile birlikte kendisini bir Türk'e benzetir. Ali ismi ile ve bozuk Almanca kullanarak iş arar. Çok sıkıntılar ile karşılaşır. Bir çiftlikte domuz bakıcısı olarak işe alınır. Çiftlik sahibine nerede yatacağını sorar. Çiftlik sahibi domuz ahırının baş tarafına bir ranza koyar ve burada yatacaksın der. Almanlar kendi aralarında Ali'den bahsederken BOK, İÇİ DOLDURULMUŞ İŞKEMBE tabirlerini kullanırlar. Bugün bu şartlar yoktur ama zihniyet aynı zihniyettir.
Memleket hasreti yakar yüreklerini Avrupa'daki Türklerin. Emirdağ'lı Değerli bir Dostumun şu ifadesi beni çok duygulandırmıştı : "Emirdağ'da yağmur yağsa, biz Belçika'da şemsiye açarız." İzin zamanının gelmesini iple çekerler ve o gün düşerler yollara birer, birer.
Avrupa'da hayat şartları, yaşam kalitesi Türkiye'ye göre elbette daha iyidir. Ama TÜRKİYE VATANDIR. İNSANLAR ÖZLENİR, özlenecek insan yok ise COĞRAFYA ÖZLENİR.
Müteahhitler, emlakçılar, esnaf Onların gelişini dörtgözle beklemektedirler. Onlara sunulan fiyatlar her zaman normalin iki bazen üç katıdır. Sadece bu mu? Kurşun gibi sözler var bir de :
- Sana dokunmaz.
- Sen EURO alıyorsun. (Yani kazıklansan ne olur?)
Daha başka bir sürü aşağalık, alçak söylem var Onlar için. Bu detaylara girmeyeceğim.
Bu vatandaşlarımız :
- Türkiye'ye gelmeseler?
- Yatırım yapmasalar?
- Hiçbirşey satın almasalar?
- Tasarruflarını transfer etmeseler?
Ne olur? Neler olur?
AVRUPA'DAKİ VATANDAŞLARIMIZ BAŞIMIZIN TACIDIR. ANNEMİZDİR, BABAMIZDIR, KARDEŞİMİZDİR, EVLADIMIZDIR.
EURO DEĞİLDİR.