BRÜKSEL (AA)
- Avrupa Birliği (AB) Temel Haklar Ajansı (FRA), AB sınırlarında göçmenlere karşı gözaltı ile kabul merkezlerindeki zor koşulların ve hak ihlallerinin sürdüğünü ortaya koydu.
2015'ten bu yana raporlama yapan Viyana merkezli FRA'nın 1 Haziran-30 Haziran tarihlerini kapsayan; temel haklara ilişkin tuttuğu rapora göre Hırvatistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Fransa, Yunanistan, Macaristan, Malta, Romanya, Sırbistan ve Slovenya'da sivil toplum kuruluşları ve medya da dahil olmak üzere çeşitli kaynaklar ve şiddet içeren geri itme vakalarının olduğunu bildirdi.
Raporda, refakatçisi olmadan veya aileleriyle sığınma arayan çocukların Bulgaristan, Hırvatistan, GKRY, Fransa, Yunanistan ve Polonya'da gözaltına alındığı ifade edildi.
İtalya'da, göçmenlerin limanlarda karaya çıkarılmak yerine denizde kurtarıldıktan sonra zorunlu karantina süresi için tekrar gemilere yerleştirilmesiyle ilgili sorunların aktarıldığı raporda; Malta'da, denizde arama ve kurtarma operasyonlarında yaşanan gecikmeler, denizde geri itme iddiaları, göçmenlerin gözaltında tutulmasının yaygın kullanılması ve sınır dışı edilmeden önceki gözaltı merkezlerindeki şiddet olaylarının devam ettiği belirtildi.
Raporda, GKRY'de geri kabul tesislerinin aşırı kalabalık olmaya devam ettiği ve tutulan kişilerin fiili özgürlükten yoksun bırakıldığı vurgulanırken Macaristan'da göçmen kaçakçılığının süregelen bir endişe olmaya devam ettiğine işaret edildi.
Belçika'da 400'den fazla belgesiz göçmenin haftalarca açlık grevi yaptığının anımsatıldığı raporda, Fransa'da İngiltere'ye deniz yoluyla geçişlerin tehlike arz etmeye başladığı ve ülkenin kuzeyindeki gayriresmi kamplardaki yaşam koşullarının daha da kötüleştiği kaydedildi.
- Yunanistan
Raporda, Uluslararası Af Örgütünün 23 Haziran'da yayımladığı raporda, göçmenlerin Türkiye'ye geri itilmesinin Yunanistan'ın fiili sınır politikası haline geldiği, işkence, kötü muamele ve geri itmelerin sürdüğünün belirlendiği anımsatıldı.
FRA'nın raporuna göre de uygulamaların sınırı geçtikten sonra polis tarafından müdahale edilmesini, cep telefonlarına ve kimlik belgelerine el konulmasını, herhangi bir resmi prosedür başlatılmadan kimliği belirsiz bir binada tutulmalarını içeriyor.