BRÜKSEL (AA)

- Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerinin hızla ortadan kalkmayacağına dikkati çekerek, "Ekonomimiz ve toplumumuz yavaş, dikkatli ve kademeli olarak açılacak." dedi.

Von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurul oturumunda konuştu.

Kovid-19 nedeniyle tedarik zincirlerinin bozulduğunu ve talebin çökme noktasına geldiğini anlatan von der Leyen, "Daha önce ekonominin yavaşladığı dönemler yaşadık ama hiçbir zaman ekonomi son üç aydaki gibi durma noktasına gelmedi." diye konuştu.

Von der Leyen, işlerin hızla eskisi gibi olmayacağını ve toparlanmanın zaman alacağını belirterek, "Ekonomimiz ve toplumumuz yavaş, dikkatli ve kademeli olarak açılacak." ifadesini kullandı.

AB ülkelerinin salgınla mücadele kapasitesinin farklı olduğunu anımsatan von der Leyen, turizm gibi hizmet sektörü ağırlıklı ekonomileri olan ülkeler ve bölgelerin salgından çok daha fazla zarar gördüğünü söyledi.

Von der Leyen, her üye ülkenin farklı mali imkanlara sahip olduğunu ve kamu desteklemelerini değişik biçimde kullandıklarını hatırlatarak, bu durumun Tek Pazar içerisinde eşit şartlar altında rekabeti zayıflattığını ifade etti.

- Kovid-19 paketi

Von der Leyen, planladıkları Kovid-19 ekonomik kurtarma paketinin AB`nin 2021-2027 yılları bütçesine entegre olacağına işaret etti.

Kurtarma paketinin, AB Komisyonunun üye ülkelerin teminatıyla sermaye piyasalarından borç alarak kuracağı bir başka mekanizma içereceğini söyleyen von der Leyen, bununla AB ülkelerinde iklim dostu teknolojilerin, dijital alanların, stratejik yatırımların ve ekonomik reformların destekleneceğini anlattı.

- Sınırları açma çağrısı

AB Konseyi Başkanı Charles Michel de "Üye ülkeleri, AB iç sınırlarını mümkün olan en kısa sürede yeniden açmaya çağırıyorum." dedi.

Avrupa`da serbest dolaşımın vatandaşlarının sağlığını gözeterek, uyumlu ve sorumlu biçimde gerçekleştirilebileceğine dikkati çeken Michel, "Sınırların açılması ekonomilerimiz ve turizm için hayati önem taşıyor."  değerlendirmesinde bulundu.